SEBZE VE MEYVE TİCARETİNİN DÜZENLENMESİ VE TOPTANCI HALLERİ HAKKINDA KANUN TASARISI TASLAĞI'NA İLİŞKİN ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI'NIN GÖRÜŞÜ
SEBZE VE MEYVE TİCARETİNİN DÜZENLENMESİ VE TOPTANCI HALLERİ HAKKINDA KANUN TASARISI TASLAĞI‘NA İLİŞKİN ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI‘NIN GÖRÜŞÜ
29.11.2006
Taslağın Geneli Üzerindeki Görüş ve Değerlendirme
Türkiye dört mevsimi yaşayabilen bir ülkedir. Bu nedenle meyve ve sebze yetiştiriciliği için büyük bir potansiyele sahiptir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2005 yılı verilerine göre, sebze üretimi 26.472.162 ton, meyve üretimi de 14.715.475 tondur. Dünyada üretilen incirin yaklaşık % 27‘si, kayısının % 17‘si, kavunun % 12‘si, karpuzun % 11‘i, yeşil fasulyenin % 14‘ü, patlıcan ve domatesin % 9‘u, turunçgillerin % 13‘ü ülkemizde üretilmektedir. Dünya sebze üretiminde Türkiye‘nin payı ise %3 dolayındadır.
Türkiye‘de yaş sebze-meyve üretiminin yalnızca % 5‘i dışsatıma konu olmaktadır. Aynı oran İspanya‘da % 45, İsrail‘de % 31‘dir. Bu anlamda, üretilen yaş sebze ve meyvenin % 95‘i ülke içinde kalmakta, bu miktarın % 25-30‘u ise tüketim merkezlerine ulaşamadan çürümektedir.
Yaş sebze ve meyve ticareti, bu ürünlerin üretimi ile uğraşan üreticileri, üretici birlikleri ve kooperatifleri, taşıyıcıları, aracı ve komisyoncuları, toptan ve perakende çalışan tüccarları, dışsatımcı ve dışalımcıları, yerel ve merkezi kamu örgütünü ve en önemlisi bu ürünlerin tüketicisi konumundaki geniş halk yığınlarını çok yakından ilgilendirmektedir.
Türkiye‘de yaş meyve-sebze sektörünün; üretim yapısı, fiziki altyapısı ve pazarlama altyapısından kaynaklanan sorunları bulunmaktadır. Özellikle, muhafaza, ambalaj, girdi kullanımı, etiketleme, organik tarım, yetiştiricilik sistemleri, pazarlama altyapısının uygunsuzluğu ve eksikliği, üretici örgütlenmesindeki yetersizlik sorunları öne çıkmaktadır. Alanla ilgili olarak daha önce yapılan yasal düzenlemeler, bu sorunların çözümüne yönelik yaklaşımlar içermekten öte, zincirin ilk ve son halkası olan üretici ve tüketici aleyhine bir eğilim sergilemiştir. Meyve ve sebze üretiminin artırılması, asıl hak sahibi üreticinin sistemden aldığı payı artırırken fiyatların düşürülmesi, yasal düzenlemelerin temel eksenini hiçbir zaman oluşturmamıştır.
AB ile Türkiye‘nin sebze, meyve üretimi karşılaştırıldığında tartışmazsız bir üstünlüğe sahip olduğumuz görülecektir. Gelecekte bu durumumuzu koruyabilmemiz ve geliştirebilmemiz için acil ve önemli önlemler almamıza ihtiyacımız vardır. Bunun için de, meyve yetiştirme ve ambalajlama teknikleri ile yetiştiricilerin buluşturulması ve yetiştiricinin ürününü değerinde pazarlayacağı bir sistemin kurulması gerekmektedir.
Bu anlamda üreticiye yönelik belirlenecek politikalarda üreticiyi söz sahibi kılacak düzenlemelerin yapılmasında sayısız yararlar olduğu ortadadır.
Sebze ve Meyve Ticaretinin Düzenlenmesi ve Toptancı Halleri Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı‘nın kimi madde ve fıkralarında üreticileri pazarla buluşturan zincirler oluşturulmuştur. Ancak kimi maddeler ve fıkralarda demokratik haklar ve yönetim konusunda üreticiler ve Meslek odaları açısından eksiklikler olduğu inancındayız. Bu konudaki önerilerimiz aşağıdadır.
MADDE 3 - b) Komisyoncu: Toptancı halde sebze ve meyvelerin toptan satışı amacıyla kendi adına, müvekkili hesabına komisyon esası üzerinden çalışan, kendilerine işyeri tahsis edilen meslek mensuplarını,
Görüş ve Değerlendirme: Söz konusu meslek mensubunun, meslek odasına kayıtlı olması koşulu getirilmelidir.
Teklif: 3 ncü maddenin (b) fıkrası, "Komisyoncu: Toptancı halde sebze ve meyvelerin toptan satışı amacıyla kendi adına, müvekkili hesabına komisyon esası üzerinden çalışan, kendilerine işyeri tahsis edilen, ilgili Meslek Odası mensubu meslek mensuplarını" biçiminde değiştirilmelidir.
MADDE 3 - ğ) Ürün künyesi: Malların hangi yörede ve tarihte üretildiğini, hangi işletmeye veya üreticiye ait olduğunu, üzerinde hangi işlemlerin uygulandığını, standardında ve mevzuatında varsa üretim ve son kullanma tarihlerini belirten belgeyi,
Görüş ve Değerlendirme: Bu konuda çiftçi kayıt sisteminin geçerliliği sağlanmalı ve iyi tarım uygulamaları yaygınlaştırılmalıdır.
Teklif: Tasarıya; çiftçi kayıt sistemi ve iyi tarım uygulamaları esaslarının yönetmelikle belirleneceğine dair bir hüküm konulmalı ve gönderme yapılmalıdır.
MADDE 4 - (1) Toptancı halleri; imar planlarında ve/veya stratejik planlarında yer alması şartıyla büyükşehir belediyesi, il ve ilçe belediyeleri, il özel idareleri, mahalli idare birlikleri, üretici birlikleri ile sermaye şirketleri tarafından valiliğin teklifi üzerine Bakanlığın izni ile kurulur. Bakanlık izin yetkisini ilgili valiliğe devredebilir. Büyükşehir belediyesi olan yerlerde ilk kademe ve ilçe belediyeleri hal kuramaz.
Görüş ve Değerlendirme: Sermaye şirketlerine hal kurma izni verilmesi, yaş meyve ve sebze pazarının tamamen özelleştirilmesi anlamına gelir. Şirketlerin doğasında olan kar amacı ile kamu çıkarı ve yurttaş hakkının bağdaşmayacağı açıktır. Kamu hizmeti ilkesi gereği sermaye şirketlerine böyle bir hak verilmemelidir.
Tasarıya göre, Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde birden fazla hal kurulsa dahi, bunların tamamı Büyükşehir Belediyeleri tarafından yönetilecektir. Ancak tasarıda yüzde 1-2 oranındaki belediye kesintisinin paylaşılmasına dair bir hüküm getirilmemiştir. Bu durumda, Büyükşehir Belediyeleri bu payın tamamını alacaktır. ODA‘mız, bunun yanlış ve haksız bir uygulama olacağını düşünmektedir.
Teklif: "Sermaye şirketleri" ifadesi yasa metninden çıkarılmalıdır.
MADDE 4 - (3) Bakanlık toptancı hallerin kurulmasına izin verirken; fiyatların serbest rekabet şartlarına göre oluşmasını, tüketicinin ve üreticinin korunmasını, toptancı hal sayısı ve birbirlerine yakınlığını, üretici yoğunluğunu, tüketici piyasasının büyüklüğünü, ulaşım imkanlarını, halin çevreye, alt yapıya ve trafiğe getireceği yükleri ve o yerin coğrafi konumu gibi hususları göz önünde bulundurur.
Görüş ve Değerlendirme: Bu fıkra, hallerin ulaşılamaz noktalara / alanlara kurulmasına gerekçe yapılabilir. Süper / hipermarketler ve dev alışveriş merkezlerine tanınan olanaklar hallere de sağlanmalıdır.
MADDE 4 - (4) Toptancı hallerin kuruluşuna ilişkin esaslar, İçişleri Bakanlığı ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ile Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonunun görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Görüş ve Değerlendirme: Söz konusu yönetmelikler hazırlanırken, Anayasa‘mızın 135 inci maddesi anlamında kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan Ziraat Mühendisleri Odası‘ndan da görüş alınmalıdır.
Teklif: 4 ncü Maddenin, (4) ncü fıkrasında sayılan kuruluşlar arasına, "TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası" da eklenmelidir.
MADDE 5 - (3) İmar planlarında ayrılmış hal yerleri belediyeler, il özel idareleri ve mahalli idare birlikleri tarafından yap-işlet modeli ile hal yapılmak üzere, üretici birliklerine ve sermaye şirketlerine devredilebilir.
Görüş ve Değerlendirme: Yukarıda belirtilen gerekçeyle, sermaye şirketlerine yap-işlet modeli ile yer tahsis edilmesi ODA‘mızca olumsuz karşılanmaktadır.
Teklif: "Sermaye şirketleri" ifadesi yasa metninden çıkarılmalıdır.
MADDE 6 - (1) Belediye sınırları ve mücavir alanlar içerisinde malların toptan alım ve satımı toptancı hallerde yapılır. 1/12/2004 tarihli ve 5262 sayılı Organik Tarım Kanununa tabi olan ürünler ile mevsimlik veya geçici toptan satış yerlerinde üreticiler tarafından yapılan satışlar hariç, malların toptancı hal dışında toptan alım ve satımı yapılamaz.
Görüş ve Değerlendirme: Üreticiyi doğayla dost üretim modeline teşvik eden ve tüketicinin de sağlıklı ürün tüketme hakkını gözeten bu yaklaşım olumludur. Tarım İl Müdürlüklerinden üretici belgesi alan, mali açıdan vergiye tabi belirli bir üretim büyüklüğü olan üreticilere, fatura ve belge karşılığı satış olanağı sunulmalıdır.
MADDE 6 - (2) Belediye sınırları içinde belediyeler, bu sınırlar dışında il özel idareleri; mahalli ticari teamüllere göre uzun bir zamandan beri faaliyette bulunan mevsimlik veya geçici toptan satış yerlerinde sağlık, satış ve denetime uygun şartları hazırlamak ve geliştirmekle görevlidir.
Görüş ve Değerlendirme: Metinde geçen "Mahalli ticari teamüllere göre uzun bir zamandan beri" kavramı subjektifdir. Bunun yerine, kesin bir tarih aralığı verilmesi gerekmektedir.
Teklif: Fıkradaki, "uzun bir zaman" kavramı yerine kesin bir tarih aralığı öngörülmelidir.
MADDE 6 - (3) Malların belediye sınırları veya mücavir alanlar içerisinde perakende olarak satışını yapanlar, bunların toptancı halden satın alındığını belgelemek zorundadırlar.
Görüş ve Değerlendirme: "Üretici birlikleri" ifadesi de bu fıkraya eklenmelidir.
Ürünün yetiştirildiği İl ve satıldığı İl olmak üzere iki ayrı belediye payı alınması uygulamasına son verilmeli, belediye payı tek bir sefer ve yalnızca satış yapılan yerde alınmalıdır.
Teklif: Söz konusu fıkra, "... toptancı halden ve üretici birliklerinden satın alındığını belgelemek zorundadırlar" olarak düzenlenmelidir.
MADDE 7 - (1) Bu Kanunun uygulanmasında; 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa, 5200 sayılı Tarımsal Üretici Birlikleri Kanununa, 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri Hakkında Kanuna ve 1561 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri Kanununa göre kurulan kooperatifler ve üst kuruluşları üretici birliği olarak kabul edilir. Bu fıkraya göre; üretici birliği olarak kabul edilecek kooperatif ve üst kuruluşlarının asgari üye sayısı ve nitelikleri Bakanlıkça belirlenir.
Görüş ve Değerlendirme: 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu, tarımsal amaçlı olmayan kooperatifleri de kapsamaktadır. Bu tür kooperatiflerin sebze-meyve ticareti ile ilgileri yoktur.
Teklif: Tarımsal amaçlı olmayan kooperatifler yasa kapsamından çıkarılmalıdır.
MADDE 7 - (2) Üretici birlikleri, ortakları olan üreticilerin dışında kalan kişilere ait malların pazarlanmasını, alım ve satımını üstlenemezler.
Görüş ve Değerlendirme: Üretici birlikleri bir ya da birkaç çeşit ürün yetiştiren üretici grubundan oluşur. Toptancı halinde işyeri sahibi olan üretici birliği, toptancı halinde işyeri sahibi olmayan üretici birliklerinin de mallarını, hangi üretici birliğine ait olduğunu belgelemek kaydıyla satabilmelidir.
Teklif: Üretici birliklerinin, başka birliklerin ürünlerini satabilmelerine olanak sağlanmalıdır.
MADDE 7 - (5) Bakanlık, bu madde uyarınca yapılacak toptan mal satışlarında, üretici birlikleri ile istihdam etmek zorunda oldukları tarım danışmanlarının taşıması gereken asgari nitelikleri, birliklerin ilgilendirilecekleri toptancı hali ve bu tür satışların tabi olacağı usul ve esaslar ile ilgililerin sorumluluklarını İçişleri Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin görüşlerini alarak tespit ve ilana yetkilidir.
Görüş ve Değerlendirme: Bilindiği üzere serbest çalışan tüm ziraat mühendisleri, 6235 sayılı Kanuna göre Ziraat Mühendisleri Odası‘na üye olmak zorundadır.
Teklif: Fıkrada geçen "tarım danışmanları" ifadesi, "Ziraat Mühendisleri Odası Üyesi tarım danışmanları" olarak değiştirilmelidir. Ayrıca görüş alınacak kuruluşlar arasına Ziraat Mühendisleri Odası da eklenmelidir.
MADDE 8 - (1) Salça, konserve, meyve suyu ve meyve konsantresi, vitamin ve mineral gibi sınai üretimde kullanılmak üzere, bu işletmelerce satın alınan sebze ve meyvelerin ticareti bu Kanun kapsamı dışındadır.
Görüş ve Değerlendirme: Bu madde ile sanayiciye ayrıcalık tanınmaktadır. Bu ayrıcalığın karşılığı olarak toptancı hale girmeden aldıkları malın, alış fiyatı üzerinden %1 köy bütçesine makbuz karşılığı bir ödeme koşulu getirilmelidir. Bu yolla kırsaldaki alt yapı sorunlarının çözümüne katkı sağlanmış olur.
Ayrıca bu ticaretin denetlenmesi sağlanmalıdır.
Teklif: Köy bütçesi için %1 ödeme koşulu fıkraya eklenmelidir. Fıkradaki, "... bu işletmelerce satın alınan" ifadesi, "... bu işletmelerce, doğrudan üreticiden satın alınan" biçiminde değiştirilmelidir.
MADDE 8 - (2) İhracata konu mallar da 6 ncı madde hükmüne tabi değildir. Bu amaçla satın alınan malların fiilen ihraç edilmemesi halinde, bu mallar hakkında 6 ncı madde hükmü uygulanır. İhraç edileceği bildirilen ve bu Kanuna aykırı olarak iç piyasaya sunulan malların tespit edilmesi halinde, bu mallarda hal işletici belediye, il özel idaresi, mahalli idare birliği payı veya işletme payı mal bedelinin yüzde ellisi olarak uygulanır. Bu miktarın, yarısı tespiti yapan ve diğer ilgili görevlilere ödül olarak dağıtılır.
Görüş ve Değerlendirme: İhracata konu olan mallar için de 1 nci fıkrada olduğu gibi malın alış fiyatı üzerinden makbuz karşılığı köy bütçesine %1 katkı payı verilmesi yasaya konulmalıdır.
Teklif: Köy bütçesi için %1 ödeme koşulu da fıkraya eklenmelidir.
MADDE 9 - (1) Toptancı hallerde satışlar; üreticiler, üretici birlikleri, komisyoncular ve toptancılar tarafından yapılır.
Teklif: Fıkradaki, "komisyoncular" kelimesi, "meslek odasına kayıtlı komisyoncular" olarak değiştirilmelidir.
MADDE 10 - (1) Hiçbir ayırım yapılmaksızın bütün gerçek ve tüzel kişiler; standartlara ve mevzuata uygun, hijyenik şartları sağlanmış, en az sandık, kasa, paket, bağ ve çuval gibi o mala ait asgari toptan satış birimini talep etmek kaydıyla toptancı hallerden mal satın alabilirler.
Teklif: Fıkradaki, "...asgari toptan satış birimini talep etmek kaydıyla" cümlesi, "asgari toptan satış biriminden az olmamak kaydıyla" biçiminde değiştirilmelidir.
MADDE 11 - 3) Bu süre içerisinde üreticiye ödenmeyen mal bedeli hakem kurulunun kararıyla komisyoncunun vermiş olduğu teminattan kesilerek ödenir. Bir takvim yılı içerisinde kesinleşmiş üretici alacağını üç defa süresi içinde ödemeyen komisyoncuların işyeri tahsisleri belediye/il özel idaresi /mahalli idare birlik encümeni tarafından iptal edilir.
Teklif: Fıkrada geçen "hakem kurulu" ifadesi, yasanın tanımlar bölümünde açıklanmalıdır.
Ayrıca, mal karşılığı fatura düzenlenmesi koşulu getirilmelidir.
MADDE 12 - (3) Üretici ve tüketicilerin haklarının korunması sebze ve meyve piyasasında açıklığın sağlanması amacıyla, toptancı hallerde alım satıma konu olan malların ürün künyesi bilgileri ile satıcısı/komisyoncusu ve fiyatları hal müdürlüğünce elektronik ortamda kayda alınarak halin çeşitli yerlerinde uygun elektronik sistem ve araçlarla ilan edilir.
Görüş ve Değerlendirme: Üründe yüksek fiyatın kontrolü sağlanırken, düşük fiyat nedeniyle satılmayan, talep görmeyen ürün korunmamaktadır. Piyasası arz ve talebe göre belirlenen Hal yapısı içinde, satılmayan ürünler dökülmekte ve üreticiye borç olarak dönmektedir. Bu konuda üretici lehine bir destek veya fon kesintisi ile en azından maliyetlerin karşılanacağı bir düzenlemeye gidilmelidir.
Teklif: Alım-satıma konu olmayan ürünlerin maliyetini karşılayacak bir düzenlemeye yer verilmelidir.
MADDE 15 - (1) Üreticiler, belediyelerce belirlenen miktarları aşmamak kaydıyla ürettikleri malları üretici pazarlarında toptancı hale giriş zorunluluğu aranmaksızın doğrudan tüketicilere satabilirler. Üreticiler ve tüketicilerin talep etmesi durumunda belediyeler üretici pazarı kurmak zorundadır.
Görüş ve Değerlendirme: Üreticilerin ürettikleri malları toptancı hale giriş yapmadan satmaları üretimden pazarlamaya zincirinin oluşması bakımından olumludur. Ancak halden pay alan belediyelere miktar belirleme yetkisi vermek sakıncalıdır.
Ayrıca üretici ve tüketicilerin talebi üzerine belediyelerin üretici pazarı kurma zorunluluğunun yasada yer alması doğru bir belirlemedir.
Teklif: Miktar belirleme yetkisi belediyelere verilmemelidir.
MADDE 15 - (2) Belediyeler, o mahalde semt pazarının kurulduğu günlerle aynı olmamak şartıyla üretici pazarının kuruluş gününü tayin etmekle ve bu pazarlarda malını satışa sunacak üreticilerde aranacak asgari nitelikleri Tarım ve Köyişleri Bakanlığının görüşünü alarak belirlemekle görevli ve yetkilidirler.
Görüş ve Değerlendirme: Üreticilerde aranacak asgari nitelikleri tek başına Tarım ve Köyişleri Bakanlığının belirlemesine bırakmak yetersizdir. Üreticilerin çiftçi kayıt sistemine kayıtlı olmaları koşulu da aranmalıdır.
Teklif: Üreticinin asgari niteliklerinin belirlenmesinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yanında, Üretici Sendikaları ile üretici birlikleri de yasada yer almalıdır.
MADDE 17 - (1) Toptancı hallerde faaliyet gösteren komisyoncuların satış bedeli üzerinden alacakları komisyon oranı yüzde altıyı aşmamak üzere taraflarca serbestçe tespit edilir.
(2) Gerekli görülmesi halinde komisyon oranının tavanı Bakanlıkça belirlenir.
Görüş ve Değerlendirme: Komisyon oran tavanı Bakanlığın belirlemesine bırakılmamalı, yasada öngörülmelidir.
MADDE 18 - (4) Üçüncü fıkra çerçevesinde görevlilerce yakalanan malların hal müdürlüğünce satışından elde edilen hasılatın yarısı malları yakalayan asli ve geçici kamu görevlileri arasında eşit oranda ödül olarak dağıtılır.
Görüş ve Değerlendirme: Ödül sistemi teşvik edici bir uygulamadır. Ancak bazı durumlarda olumsuz örneklere neden olduğu belirtilmektedir. ODA‘mıza ulaşan bilgilere göre, hal zabıtaları, ihraç edilmesi ya da işlenmesi amacıyla sanayi şirketlerine giden ürünlere de, "hal dışında ürün yakalanmış" gibi ceza kesebilmektedir. Bu gibi olumsuz örneklerin önüne geçilmelidir.
Teklif: Görevlilerce yakalanan malların hal müdürlüğünce satışından elde edilen hasılatın eğer malı yakalanan üretici ise; %25‘i belediye ve işletme payı, %25‘i malları yakalayan asli ve geçici kamu görevlilerine, %25‘i malı yakalatan malın sahibine,%25‘i malı yakalatan üreticinin köyünün bütçesine irat olarak kaydedilmek üzere pay edilmelidir. Böylece ürün üretim bölgesine ayrılan pay ile kırsal alt yapıya katkı konulmuş olur.
MADDE 18 - 5) Belediye sınırları ve mücavir alanlar içerisinde toptan veya perakende mal satmak üzere münhasıran fatura veya müstahsil makbuzu ile üreticilerden mal satın alanlar, satış işlemine başlamadan önce bunları ürün künyesi ile fatura veya müstahsil makbuzu örnekleriyle toptancı hal müdürlüklerine bildirmek zorundadırlar. Bu durumda malların toptancı hale girişi yapılmaz ve fatura veya müstahsil makbuzunda gösterilen bedel üzerinden yüzde onbeş oranında belediye ve işletme payı tahsil olunur. Bildirim yükümlülüğünün ilgililerce yerine getirilmemesi veya miktar ve değer yönünden gerçeğe aykırı bildirimde bulunulması durumunda, belediye ve işletme payı, malların hakem kurullarınca tespit edilecek gerçek değer ve miktarları üzerinden yüzde kırk oranında uygulanır.
Görüş ve Değerlendirme: Fıkra ile öngörülen %15 oranındaki belediye işletme payı çok yüksektir. Büyük oranda ürün bu şekilde satılmaktadır. Belediye işletme payı düşürülmelidir.
MADDE 20 - (1) Toptancı halleri sevk ve idare etmek üzere, hali işleten belediye, il özel idaresi ve mahalli idare birliğine bağlı Toptancı Hal Yönetim Birimi oluşturulur. Özel haller, kurucu şirket/üretici birliği veya birlikleri tarafından sevk ve idare edilir.
Görüş ve Değerlendirme: Toptancı Hal Yönetim Birimi içerisinde tüketici temsilcisi ile üretici temsilcileri olarak Çiftçi Sendikaları ile birlikte üretici birlikleri temsilcisine de yasada yer verilmelidir. Hal yönetim Birimine bağlı Hal Yönetim Kurulu‘nda da Üreticileri temsil için Çiftçi Sendikalarından 1, üretici birliklerinden bir kişinin yer alması demokratik bir yaklaşım olur.
MADDE 21 - (1) Toptancı Hal Yönetim Kurulu; Bakanlıkça, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca, hal işletici belediye, il özel idaresi veya mahalli idare birliğince görevlendirilen bir temsilci ile, ticaret odası veya ticaret ve sanayi odası ile esnaf ve sanatkarlar odası, varsa üretici birliği yoksa ziraat odası ve o yer tüketici derneği tarafından görevlendirilecek birer temsilci olmak üzere en fazla 7 üyeden oluşur.
Görüş ve Değerlendirme: Yönetim Kurulu‘nda, Anayasa‘mızın 135 inci maddesi anlamında kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan Ziraat Mühendisleri Odası da temsil edilmelidir.
Teklif: Fıkrada sayılan Yönetim Kurulu üyeleri arasına, "Ziraat Mühendisleri Odası‘ndan bir temsilci" ifadesi eklenmelidir.
MADDE 23 - (5) Hal müdürünün mühendislik fakültelerinin bu alanla ilgili bölümlerinden, hukuk, siyasal bilgiler veya iktisadi ve idari bilimler fakültelerinden mezun olması ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (1), (4), (5), (6) ve (7) numaralı alt bentlerindeki şartları taşıması zorunludur.
Görüş ve Değerlendirme: Hal Müdürünün ilgili meslek disiplininden olması büyük önem taşımaktadır. Hukuk, siyasal bilgiler ya da iktisadi ve idari bilimler bölümlerinin sektörle yakından ilgisi yoktur.
Hal işletmeleri, Sorumlu Yönetici olarak bir Ziraat Mühendisi çalıştırmalıdır.
Teklif: Fıkradaki, "hukuk, siyasal bilgiler ya da iktisadi ve idari bilimler fakülteleri" ifadeleri metinden çıkarılmalı; Hal Müdürü olacak kimselerde Ziraat Fakültesi mezunu olmaları koşulu getirilmelidir.
Maddeye, "Hal işletenler, Hal Müdürlüğünden sorumlu olmak üzere bir Ziraat Mühendisi istihdam etmek zorundadırlar" biçiminde bir fıkra eklenmelidir.
MADDE 24 - (2) Hakem Kurulu; ilgili belediye, il özel idaresi veya mahalli idare birliği, kurucu şirket ve üretici birliği temcilerinden biri ile Bakanlık, Tarım ve Köyişleri Banklığı, ticaret odası veya sanayi ve ticaret odası yahut esnaf ve sanatkarlar odaları birliği, varsa üretici birliği yoksa ziraat odası, komisyoncuların üyesi olduğu dernek ve o yer tüketici derneği tarafından görevlendirilecek konunun uzmanı birer temsilci olmak üzere en fazla 7 üyeden oluşur.
Görüş ve Değerlendirme: Hakem Kurulu‘nda, Anayasa‘mızın 135 inci maddesi anlamında kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan Ziraat Mühendisleri Odası da yer almalıdır.
Teklif: Fıkrada sayılan Hakem Kurulu üyeleri arasına, "Ziraat Mühendisleri Odası‘ndan bir temsilci" ifadesi eklenmelidir.
MADDE 25 - (1) Toptancı hallerde işyeri toplam sayısının en az yüzde onu üretici birliklerine ayrılır. Ayrılan iş yeri sayısı kadar talep olmaması halinde, diğer talep sahiplerine tahsis yapılabilir. Tahsisi yapılan iş yerlerinin her hangi bir nedenle boşalması halinde, toptancı halde yer tahsis edilmemiş üretici birlikleri davet edilir. Üretici birlikleri tahsisi kabul etmez ise, diğer hak sahiplerine tahsis yapılabilir.
Teklif: Toptancı hallerinden üretici birliklerine ayrılacak olan işyeri oranın %20 olması, üretici birliklerinin talebi halinde %20 oranın %50‘si kadar tahsisat hakkının tanınması uygun olur.
MADDE 26 - (1) Toptancı hallerde ticari güvenin sağlanması ve tarafların haklarının korunması amacıyla toptancı halde kendilerine yer tahsis edilenlerden toptancı hal yönetim kurulları tarafından teklif edilen ve belediye/il özel idaresi/ mahalli idare birlik meclislerince belirlenen miktarda nakit veya banka mektubu teminat olarak alınır. Üretici birlikleri ile sermaye şirketlerince kurulan hallerde, teminatın miktarı ve teminat kabul edilecek değerler Bakanlıkça belirlenir.
Görüş ve Değerlendirme: Üretici birlikleri, teminattan muaf tutulmalıdır.