ŞEKERDE DIŞA BAĞIMLILIK ARTIYOR / EVRENSEL

İSTANBUL
01.12.2011
 

Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ`ye ait Portföy B ve C`nin bir bütün halinde portföy grupları olarak özelleştirmeleri yapılan ihalelerle tamamlandı. Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ`ye ait Portföy-B grubundaki Elazığ, Malatya, Erzincan ve Elbistan Şeker Fabrikaları 266 milyon dolarla Kolin-Limak ortak girişim grubuna, Portföy-C grubundaki Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba Şeker Fabrikaları 656 milyon dolarla Ak-Can Şeker`e satıldı. Yapılan ihalelerde  9 şirket ve konsorsiyum yarıştı. İhalelerden biri 51 diğeri 10 tur sürdü.

Şeker fabrikaları işçileri ihale sırasında yaptıkları eylemle özelleştirmeleri protesto etti. İşçilerin hazırladıkları pankartlarda, ‘Pancar yoksa çiftçi, işçi ve nakliyeci de yok` , ‘Pancar yoksa tarım yok, mücadelemiz Türkiye için` , ‘Sağlıklı nesiller için pancar şekeri tüketelim` yazıları dikkat çekti. İhale salonuna 30 metre uzaklıktaki işçiler, ‘Vur, vur inlesin Başbakan dinlesin` , ‘Direne direne kazanacağız` sloganlarını attı.

SEKTÖR ÇÖKECEK

İhalenin tamamlanmasının ardından Şeker-İş Sendikası Başkanı İsa Gök, yaptığı açıklamada, AB`nin şeker rejimine dikkat edilmeksizin yapılan bu özelleştirmelerin ardından 10 yıl içerisinde şeker sektörünün çökeceğini söyledi. 10 milyon kişinin ekmek yediği bu sektörün özelleştirme idaresinin umurunda olmadığını belirten Gök, "Tıpkı Et-Balık Kurumu, TEKEL özelleştirmelerinde olduğu gibi özelleştirme sonrasında fabrikalar kapanmış üretim azalmış, kaçakçılık artmış, ithalatın önü açılmış işsizlik artmış, göç olmuş ne gam" diye konuştu.

Başbakana da seslenen Gök, "Sayın Başbakanım şeker çalışanları en kötü günlerinde bile ekmeği için tepki göstermedi. Van depreminde bile üretimine aralıksız devam etti. Hiç kimse sendikamızın kişisel çıkarları için karşı çıktığını söyleyemedi.  Çünkü biz sektör aleyhine olan tüm kararlara karşı mücadele ettik, dava açtık. Herkes bilsin ki, biz buradayız, sektörümüze, ülkemize ve insanımıza yapılan yanlışın karşısında sonuna kadar buradayız" dedi.
(HABER MERKEZİ)


FABRİKALAR KAPANACAK

Ahmet Atalık (Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi)
Özelleştirilmelerle şeker fabrikalarının yarısı kapatılacak. Türkiye`de 25 kadar şeker fabrikası var ve bu kamu iktisadi teşekkülü kâr ediyor. Ama bu 25`i de kâr ediyor anlamına gelmiyor. Zarar edenleri de var. İşte bu zarar edenleri özel sektör kapatacaktır. Halbuki KİT`ler bölgeler arası eşitsizliği kapatmak için oluşturulmuştur. Kapatılması o yörenin halkı açısından da olumsuz sonuçlara yol açacaktır.


Öncelikle pancardan şeker üretiminin düşmesi nişasta bazlı şeker üretimini arttıracaktır. Bu mısırdan şeker üretmek demek. Türkiye şeker pancarı üretiminde kendine yeterli. Mısırda dışa bağımlı. Ayrıca dünyadaki mısır üretiminin yüzde 29`u GDO`lu. Böyle bir tehlike de var.


Doğu Anadolu Bölgesi`nde beş üniversitenin hazırladığı ‘Tarım ve sanayi raporu`nda bölgenin birçok ilinde ekonomik hayatın özellikle kamu kurumlarında çalışanlarca canlandırıldığı ifade ediliyor. Eğer ki devlet kurumlarının kapanmasına yol açacak bir politika izlenirse ekonomi bundan büyük zarar görecek. Artı çiftçi fakirleşecek. Kırsal alanda çiftçiyi bu kadar tutan yegane uğraştır şeker pancarı üretimi.


Her konuda AB`yi örnek aldığımızı söylüyoruz. Yine örnek alalım. AB önce özelleştirdi, sonra devletleştirdi. Türkiye`de aynı hatayı yaşamasın, bu hatasından geri dönsün.


KÖYLÜ MAĞDUR OLACAK

Şevki Konur (Tüm Köy-Sen Genel Başkanı)
Önceki özelleştirmeler hangi sonucu doğurduysa şeker özelleştirmesi de aynı sonucu doğuracaktır. İstikrar, verimliliği artırma, zararın önlenmesi yalanlarının bombardımanı şeker pancarı tarımının her yıl biraz daha azaldığını gizleyemedi, yapılan özelleştirme de gizleyemeyecek. Özelleştirme sonrası tütün şirketleri de ithal ettikleri tütünle yerli tütünü harmanlayarak sigara üretimini artırdılar. İthalat tehdidine bir de serbest piyasa dedikleri tüccar değirmeni etkilenince tütün üreticileri ürünlerini yok pahasına satmak zorunda kaldılar. Çünkü tütün şirketleri tek taraflı dayattıkları sözleşmeleriyle köylüyü her yönüyle bağlıyorlar. Aynı süreci şeker pancarı üreticisi köylülerin yaşamasını engelleyecek hiçbir şey yok. Bu nedenle özelleştirme köylüyü daha da mağdur edecektir.


ŞEKER STRATEJİK ÜRÜN

İbrahim Yetkin (Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı)
Yanlış bir karar. Şeker; hem şeker üretimi hem istihdam anlamında hem de yan sanayi anlamında önemli bir sektör. Bölgesine hayat veren kuruluşlar bunlar. Türkiye`nin şeker üretiminde ‘fazla` ve ‘gerek yok` gibi bir yaklaşım olmaz. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) stratejik ürün, şeker pancarı ve pirinci belirledi. Bu nedenle özelleştirme kararını ulusal çıkarlarımız açısından da son derece zararlı görüyorum. İlla özelleştirme olacaksa mülkiyetini değil ama işletme hakkını pancar çiftçisinin kooperatiflerine verin dedik. O da kale alınmadı. Sonuç olarak özelleştirme halkı olumsuz şekilde etkiler. Hele Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi`nde ekonomik ve sosyal açıdan da büyük yaralar açar.


İHALEYE 9 ŞİRKET GİRDİ
1. Safi Şeker
2. Ak-Can Şeker
3. Torunlar Gıda
4. Özaltın İnşaat
5. Konya Şeker
6. Kolin-Limak Ortak Girişim Grubu
7. Şölen Çikolata
8. Siyahkalem Mühendislik
9. Pankobirlik

Okunma Sayısı: 535