SOL GAZETE: ARTIK HER ŞEY İTHAL EDİLECEK: `ÜRETİCİYİ BİTİRECEK ADIM...`- 4 KASIM 2019

MERKEZ
04.11.2019

"Toprak Mahsulleri Ofisi`ne Kamu İhale Kanunu`na tabi olmaksızın, yurt içinden ya da yurt dışından satın alma yetkisi verilmesini Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör ile konuştuk. Türkiye`nin dünyada lider sayılabileceği ürünleri bile ithal ettiğini söyleyen Güngör, atılan adımın `üreticiyi bitirmek` anlamına geldiğini dile getirdi."

 

 

 

Toprak Mahsulleri Ofisi`ne (TMO) her türlü tarımsal ürünü Kamu İhale Kanunu`na (KİK) tabi olmaksızın, yurt içinden ya da yurt dışından satın alma yetkisi verildiği açıklandı. TMO`nun bu ayrıcalıklı madde sayesinde istediği tarımsal ürünü KİK hükümlerine uymaksızın dilediği anda ithal edebileceği ortaya çıktı.

Konuyla ilgili soL`a değerlendirme yapan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Özden Güngör, AKP iktidarından bu yana ülkede bir tarım politikası olmadığını söyledi. Atılan bu adımın "üreticiyi bitirmek" olduğunu belirten Güngör, "Dünyada lider sayılabileceğimiz ürünleri bile ithal etmişiz, bu ayıp bize yeter" diye konuştu.

`SÖYLENENLER HEP LAFTA KALIYOR`

Özden Güngör şunları söyledi:

"İktidar, dolayısıyla da bakanlık, 2002`den bu yana neoliberal politikaları uyguluyor. Sen üreticiyi yeterli miktarda desteklemez hatta desteklemeyi kesersen, bu adım üreticiyi bitirmek demektir. İktidar, 2006`da çıkarılan Tarım Kanunu ile Gayrisafi Yurt İçi Hasıla`nın (GSYİH) yüzde 1`ini çiftçiye verecekti. Ancak bu hiçbir zaman üreticiye verilmedi. Üreticiye verilen hep, binde 4 ile 6 arasında kaldı. Bütçeye 22 milyar lira tarım desteği ayrılmıştı. Buradan düşecek GSYİH`yi hesaplarsak, çiftçi kayıt sistemine dahil her bir üreticinin AKP`den 48 bin lira alacağı var demektir.

Gizli maliyetler de yüksek, her şey dışarıdan geliyor çünkü. Dolar ve euro hep yükseliyor ve üretici de bunları kullanmak zorunda. Kullanmazsa zarara giriyor. Bu politika doğru değil. Söylenenler hep lafta kalıyor. İster hayvansal ister bitkisel üreticilik yapan üretici olsun. İkisinde de durum aynı."

NEREDEYSE HER ŞEYİ DIŞARIDAN ALIYORUZ

"Türkiye`de birkaç ürün dışında hepsini dışarıdan alıyoruz. Hayvan, saman, buğday, arpa hatta patates ve soğan bile. Her türlü ürünü yetiştirebilecek bir ülkeyiz. Üstelik tarım alanlarını da korumuyoruz. 2002`den bu yana işlenebilir tarım arazisi, 26,5 milyon hektardan 23,2 milyon hektara düştü. Meralar da, 16,5 milyon hektardan 10,5 milyon hektara düştü. Bunları korumazsan ekim alanları da daralır, çiftçilerin sayısı da azalır.

Kayısı, fındık, üzüm, antep fıstığı gibi ürünler açısından dünya piyasasına hakimiz. Özellikle fındık ve kuru üzümde. Kayısı da aynı şekilde. TÜİK rakamlarına bakıyorum, fındık, kayısı, kuru üzüm ithal etmişiz. İncirde de dünya lideri sayılırız. ZMO`nun incir raporu var. İncir ithal etmişiz, bu ayıp bize yeter."

`TÜRKİYE İTHALAT CENNETİ HALİNE GELDİ`

"İktidar sürekli TMO`ya ithalat izni veriyor. 17 yılda 60 milyon ton buğday ithal etmişiz. 16 milyar dolar dışarı ödedik, 17 yılda. Buğday ekim alanı 92 milyon dönümden 72 milyon dönüme düştü. Geçen yıl buğday kilosunun maliyeti 1 lira 50 kuruştu, devlet üreticiye 1 lira 35 kuruş verdi. Türkiye ithalat cenneti haline geldi. TMO`ya sürekli ithalat yetkisi veriliyor. Ülkemizde bir tarım politikası olmalı ve bakandan bakana değişmemeli."

 

Haber: Aslı İnanmışık

Haber kaynağına ulaşmal için lütfen tıklayınız. 

Okunma Sayısı: 627