SOL HABER: ‘KAMUCU POLİTİKALARA YENİDEN DÖNÜLÜP, ÖZELLEŞTİRME UYGULAMALARINDAN VAZGEÇİLSİN'- 17 KASIM 2021

SOL HABER: ‘KAMUCU POLİTİKALARA YENİDEN DÖNÜLÜP, ÖZELLEŞTİRME UYGULAMALARINDAN VAZGEÇİLSİN'- 17 KASIM 2021
MERKEZ
18.11.2021

Şekerde fiyat krizi yurttaşı mağdur ederken, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Suiçmez, özelleştirme politikalarını işaret etti.

 

Şeker zamları ve piyasada yaşanan kriz konuşulmaya devam ediyor. Pancarda Türkiye’yi bekleyen tehlikenin boyutları tartışılırken şekere gelen zam yurttaşı da mağdur etmiş durumda. Pancar zammının özellikle vuracağı kesimlerden biri olan çiftçinin pancar ekiminden vazgeçmesi de olasılıklar arasında.

Üreticilerden gelen bilgiler, gübre ve sulamada kullanılan elektrik ve diğer girdilerde yüksek zamlar söz konusu olduğunu ve 2022 yılı pancar üretiminde ciddi bir kaybın yaşanabileceğini gösteriyor. 

Konu ile ilgili görüşünü aldığımız TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, gündemde yer alan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerini paylaştı.

Şeker zammının beklenen bir zam olduğunu ifade eden Suiçmez, bunun nedenlerini maliyet artışları, sanayi boyutunda elektrik dahil olmak üzere yatırım giderleri olarak gördüğünü belirtti. Suiçmez, sorunların sebepleriniyse “2001 yılında çıkan Şeker Yasası, onun getirdiği olumsuzluklar olarak nişasta bazlı şekere tanınan kontenjan ve bunun Cumhurbaşkanı tarafından yüzde 50 arttırma/eksiltme yetkisi” olarak sıraladı.

`Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine dava açtık ancak reddedildi`

Alım kotalarının 2001’den beri azaltılmasını önemli bir sorun olarak değerlendiren Suiçmez, nişasta bazlı şekere (NBŞ) ayrılan kotalar ortamında kamu fabrikalarının alım kotalarının azaltıldığını söyledi. Suiçmez’e göre, sorunların ikinci boyutunda ise tarımsal kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT) gibi kamu şeker fabrikalarının da 2018’de özelleştirme kapsamına alınması ve kamuda kalıp, Varlık Fonu`na devredilen 15 fabrikanın durumu yer alıyor. 

`Orada o gün ne söylediysek bugün onun sonuçlarını yaşıyoruz`

Türk Şeker’in zammına da değinen Suiçmez, "Özelleşen fabrikalar daha düşük maliyet ve daha yüksek fiyatla ürünlerini piyasaya sunuyorlar. Türk Şeker, Varlık Fonu`na devrolduktan sonra şöyle bir sorun yarattı: İlgili mevzuat gereği Yönetim Kurulu kararıyla Türk Şeker zam yapabiliyor. Yönetim Kurulu oluşturulamadığı için de geçen hafta Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlandı ve aslında Yönetim Kurulu karar almadı. Ancak bağlı Bakanlık belirlendiği için de yüzde 25 zam yapmış oldu" dedi.

`Yakın zamanda yeni zam oranlarının geleceğini öngörüyoruz`

Özel sektörün yüzde 47 oranında zam yaptığının altını çizen Suiçmez, "Özel sektör piyasada daha yüksek miktarlardan sanayiciye veriyor. Türk Şeker’in de belli bir zam yapması kaçınılmazdı. Bunu da yüzde 25 olarak açıkladılar. Ama biz yakın zamanda Türk Şeker üstünden de yeni zam oranlarının gündeme geleceğini öngörüyoruz. Çünkü yatırım maliyetleri yüksek, ürün ve girdiden kaynaklanan sorunlar var" diye konuştu. 

`Rekolte kaybı ile birlikte arz açığı ve üretim maliyetleri yükselecek`

Şekerin sulu tarım alanlarında üretildiğini hatırlatan Suiçmez, kuraklığın etkisiyle, TÜİK’in iyimser verileriyle de olsa ikinci üretim tahmininde yüzde 15,3 rekolte kaybının gündemde olduğunu, bunun da arz açığını doğuracağına, kuraklık ve yeterince su verilememesinin dışında diğer tüm ürünlerde olduğu gibi yüksek gübre, tohum, ilaç, mazot fiyatı ve bunlara yönelik somut indirimlerinin yapılmaması nedeniyle üretim maliyetlerin de yükseleceğine işaret ediyor.

Bunlarla birlikte şeker pancarı sorununa da değinen Suiçmez, "Şeker pancarında gelecek yıllarda daha az üretim, daha yüksek fiyat, genel ekonomi politikaları ve dolardaki artışla beraber, sanayi boyutunda da daha pahalıya şeker üretimi söz konusu olacak. Pancar zammı da hem üretim maliyetleri hem de yatırım maliyetleri dahil olmak üzere artmış olacak" değerlendirmesini yaptı.

`Kamucu politikalara dönülmezse NBŞ, GDO ve sağlıksız üretim kapıda`

Suiçmez’in görüşüne göre, kuraklık etkisi, girdi maliyetleri vb. ile kendimize yetmeyeceğimiz bir durum ortaya çıkmakla beraber, arpa, buğday, mısırda olduğu gibi yurtdışından daha yüksek fiyatla alımın devamı ya da daha ucuz olacak mantığıyla nişasta bazlı şeker (NBŞ) kotalarının tekrar yüzde 10’a çıkarılarak, nişasta bazlı şeker, çok uluslu şirketler, GDO’lu mısır, sağlıksız üretim yeniden gündemimize girecek.

Suiçmez yaşanan krizin aşılabilmesi için ise önerilerini şu şekilde sıralıyor: 

"Biz, üç temel başlıkta diyoruz ki, kamucu politikalara yeniden dönülüp, özelleştirme uygulamalarından vazgeçilsin. Kamunun düzenleme yapmasının zorunlu olduğu bir alanda tamemen özel sektörün kâr mantığına alan bırakılmasın. Alım kotaları kaldırılarak üretici yeterli miktarda fabrikalarla planlama yaparak yeterli ürünü kotasız versin. NBŞ kotaları arttırılmayıp, azaltılsın."

 

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ. 

Okunma Sayısı: 91
Fotoğraf Galerisi