MAOB BASIN AÇIKLAMASI

      13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen elim maden faciası katliama dönüşerek, 301 madencimizin yaşamına son vermiştir. Yaşamını yitiren madencilerimize Allah`tan rahmet, madencilerimizin ailelerine sabır, halkımıza başsağlığı diliyoruz.

     Göz göre göre gelen facianın sorumluları tek değildir. Özelleştirme süreciyle başlayan taşeronlaşma ve kapasitenin üzerinde üretime zorlama yetersiz, göstermelik denetimler ve ILO Sözleşmesine imza atmayan, atamayan bir iktidar. Sonuç, 301 canımızın kaybı.

      İş cinayetlerinin sorumlusu, meslek odalarının seslerine kulak tıkayan; hatta onların uyarılarını görmezden gelen iktidardır.

     AB`ye uyum çerçevesinde çıkarılan kanun ve yönetmelikler, uygulamada bir türlü hayata geçirilememektedir. Bağımsız meslek odaları kurumsal denetimin dışarısında bırakılarak; denetimler işlevsiz hale getirilmektedir.

     Manisamız sahip olduğu yer üstü zenginlikleriyle, iklimiyle, toprağıyla yılın on iki ayı bitkisel üretime elverişlidir. Dünyada pek az bölgeye nasip olan zenginliklere sahiptir. Manisamız dünyanın dört bir tarafına kaliteli ürünlerini göndermekte ve binlerce insanı tarımda istihdam etmektedir. Uygulanan hatalı politikalar; dünyanın en kaliteli pamuğunu ve tütününü yetiştiren ilimizde, bu ürünleri ekilemez hale getirmiştir. İnsanlarımızı işsiz, çaresiz, yevmiyeyle madenlerde çalışmaya mecbur bırakmıştır.

     Maden yasasıyla ilimizin her yerinde yeni maden ve jeotermal ruhsatları verilmekte, ilimiz yeni facialara gebe bırakılmaktadır.

    Sarıgöl`den Manisaya kadar olan Gediz havzasında ağır metal ve bor kirliliğine neden olabilecek yüzlerce enerji amaçlı jeotermale ruhsat verilmiştir, verilmektedir.  Çaldağı ve Gördes Nikel Madenlerinin ardından, kuvars ve demir madenleri gündeme gelmeye başlamıştır.

      Çalışanlar sendika seçimini özgürce yapamamakta, iktidarların güdümündeki sendikalara yöneltilmektedir. Bu durum sendikaları, asli görevlerini yapmayan işverenin temsilcisi haline getirmiştir.

       Yeni iş kazalarının engellenmesi için öncelikle;

1-      ILO Sözleşmelerinin tamamına taraf olunması ve iş güvenliği önlemlerinin acilen gerçek anlamda yerine getirilmesi.

2-      Meslek Odalarının projelendirme, ruhsatlandırma ve denetim aşamalarında aktif rol üstlenmesine dönük çalışmaların yapılması. Meslek odalarının, mesleğin işleyişi ve meslektaşlarının denetimini fiilen yapabilmesi için, gerekli düzenlemeler yapılmalı ve Meslek Odalarının kamusal denetim yapmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır.

3-      Manisamızın iklim ve toprak haritaları acilen yeniden düzenlenmeli. Değeri dünyaca kabul görmüş alanların Tarımsal Koruma Alanı ilan edilmesi ve hiçbir şekilde başka amaçlarla kullanılmaması sağlanmalıdır.

4-      Sendikalar gerçek anlamda sendikal görevlerine sahip çıkmalıdır. İşyerlerinin tümünde çalışanlar sendikalara dahil olmalıdır. Çalışanlar hak ettikleri ücretleri, iş risklerine ve koşullarına göre almalıdır.

     Sonuç olarak; Ülkemizde yeni Soma`lar yaşanmaması için uyarılarımızın dikkate alınmasını diliyoruz.

     Kaybedilen canlarımızın haklarının aranması, suçluların cezalandırılması konusunda MAOB olarak sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz.

    Saygılarımızla.

                                  

 

                                                                                             MAOB DÖNEM SÖZCÜSÜ

                                                                                                   İBRAHİM DEMRAN