İpek ARIOĞUL

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, aşırı sıcaklar ve yağış yetersizliği nedeniyle Ankara kırsalının temel ekonomik faliyeti olan tarımın önemli ölçüde olumsuz etkilendiğini, tamemen sona ermemesi için bir dizi önlem alınması gerektiğini belirtti.

Günaydın, toplam 24 ilçeye sahip Ankara‘nın susuzluk nedeniyle tarım alanında yaşadığı olumsuzlukları, vatandaşı nelerin beklediğini ve alınabilecek önlemleri Ankara Hürriyet‘e şöyle anlattı:

"Toplam Türkiye hububat ekim alanlarının yüzde 5.8‘ini Ankara sağlıyor. Miktar olarak en büyük ekim alanı buğdaya ait olmakla birlikte, oransal olarak en büyük paya yüzde 8.8‘le arpa sahip. Buğday ve arpadan çok daha az önemli olmakla birlikte, yulaf ve çavdar da üretiliyor. Ankara, Türkiye‘nin hububat üretiminin yüzde 6.7‘sini karşılıyor. Bu oran, arpada yüzde 10‘un üzerine çıkıyor. Bu durum, Türkiye hububat üretiminde Ankara‘nın önemini ortaya koyarken, diğer taraftan ilin verimlilik değerlerinin Türkiye ortalamasının üzerinde oluşuna işaret ediyor.

ÜRETİM KALİTESİ DÜŞTÜ : Bununla birlikte, 2006 yılının son iki ayından başlamak üzere ortaya çıkan ve 2007 yılında da süren yağış yetersizliği ve 2007 yılı yazında kaydedilen aşırı sıcaklar, Ankara‘da tarımsal faaliyetleri önemli ölçüde olumsuz etkiliyor. Ankara‘da bu yaygınlıkta ekim alanı bulan buğday ve arpanın 2007 yılı hasadı, büyük sıkıntılarla sona erdi. Yeterince çimlenme ve kardeşlenme sağlayamayan buğday, sapa kalkmasını da olağan ölçülerde gerçekleştiremedi. Sonuç olarak, çoğu bölgelerde biçerdöverle hasat edilemeyecek ölçüde kısa saplı kalan buğdayda, sap üretimi yanında dane verimi de önemli ölçüde düştü. Buğday ve arpadaki verim ve üretim kayıpları, ortalama yüzde 50‘yi buldu. Kimi yerlerde biçim dahi yapılamadı. Bu durum, un ve yem fiyatlarındaki artışlarla kendisini gösterdi. Bu çerçevede, sonbaharla birlikte ekmek, et ve süt fiyatlarına yansıyacak zamlar, tüketicinin temel gıda giderlerini artıracak bir eğilim taşıyabilir. Bunun yanında kaydedilen aşırı sıcaklar, Ayaş domatesi ve Beypazarı havucu başta olmak üzere, sebze ve meyve verim üretim ve kalite değerlerine olumsuz yansıyor.

Tarım alanından sanayi alanına

GÖKHAN Günaydın, Ankara‘daki toplam ekili alanların Cumhuriyet döneminde, özellikle mekanizasyondaki gelişmeler sonucunda, çayır, mera ve otlakların da tarlaya dönüştürülmesiyle büyük ölçüde genişlediğini, ama daha sonraki yıllarda bu sürecin tersine döndüğünü belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: "Cumhuriyet döneminde ekilen alanlardaki gelişme yanında, meyve ve sebze yetiştirilen alanlarda da önemli artışlar sağlandı ancak, tarım topraklarının tarım dışı amaçlarla kullanımı da arttı. Özellikle, Ankara gibi hızlı gelişen bir ilde, şehirleşme ve tarım alanlarının sanayi alanları şekline dönüşmesi bu süreci tetikledi. Önemli genişlikteki bazı verimli tarım alanları geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde elden çıktı. Her türlü tarımsal faaliyetin, tarım toprağı üzerinde gerçekleştirilebileceği açıktır. Ankara‘da yapılaşmanın getirdiği baskı da, tarım alanlarının amaç dışı kullanımına neden oluyor.