SONSÖZ GAZETESİ: "TAM DA ŞİMDİ, ZEYTİNLİKLERİMİZİ KORUMA ZAMANIDIR"- 5 MART 2022

SONSÖZ GAZETESİ: "TAM DA ŞİMDİ, ZEYTİNLİKLERİMİZİ KORUMA ZAMANIDIR"- 5 MART 2022
MERKEZ
06.03.2022
 

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) ile doğayı ve tarımı korumaya yönelik çalışmalar yürüten meslek odaları, sendikalar, dernekler ve kooperatifler maden sahalarına denk gelen zeytinlik alanların tehdit altında olmasına ilişkin ortak bir basın açıklaması düzenledi.

 

ANKARA- ZMO ve doğayı, tarımı korumaya yönelik diğer meslek odaları, sendikalar, dernekler ve kooperatifler Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 1 Mart 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan “Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile maden sahalarına denk gelen zeytinlik alanların madencilik faaliyetleri nedeniyle tehdit altında olmasına ilişkin ortak bir basın toplantısı düzenledi. ZMO Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez tarafından yapılan basın açıklamasında yapılan düzenlemenin zeytinlik alanlarını yok edeceği ve üretim anlamında çiftçiyi olumsuz etkileyeceğine dikkat çekildi. Doğanın tahrip edilmesine kârı olduklarını savunan Suiçmez; “Tarım alanlarını, meraları, zeytinlikleri, ormanları korumak yerine enerji amaçlı kömür ve jeotermal faaliyetlerde belli şirketlere yönelik yeni imtiyazların gündeme getirilmesi kabul edilemez. Asırlık zeytinliklerin belli şirketlerin kârı için taşınmaya çalışılması ya da şekilsel yeni zeytinlik dikilmesi taahhüdünün bilimsel hiçbir açıklaması yoktur ve kabul edilemez.” dedi.

‘ZEYTİNLKLERİN TALAN EDİLMESİNE YASAL KILIF HAZIRLANIYOR’

Doğaya karşı yapılan müdahalelere her zaman karşı olduklarını ve olmaya devam edeceklerini dile getiren Suiçmez, yasal düzenlemeler ile yapılan müdahalelerin yasal bir kılıfa uydurulmaya çalışıldığını iddia ederek açıklamasında şunlara yer verdi; “Zeytinliklerimizin madencilik, enerji, petrol ve doğalgaz arama, jeotermal tesisler, sanayi, turizm, imar amaçlı talanına yönelik girişimler geçmişten günümüze gündemden düşmüyor. Anayasa ve de yasalardaki koruyucu hükümlere rağmen 2002 yılından beri sürekli gündeme gelen mevzuat değişiklikleri, doğayı ve tarımı korumaya duyarlı kesimlerin toplumsal mücadelesi ve hukuk mücadelesi ile defalarca yargı tarafından durduruldu. En son, 2017 tarihli Maden Yönetmeliği’nin115’inci maddesine, 1 Mart 2022 tarih ve 31765 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan değişiklikle eklenen fıkra, zeytinliklerimizin ölüm fermanıdır. Anayasal Hukuk Devletinde ‘Normlar Hiyerarşisi’ne göre; yasalar Anayasaya, yönetmelikler ise yasalara aykırı düzenlenemez. Anayasa’nın 44’üncü ve 45’inci maddeleri; tarımın, üreticinin ve tarımsal üretim alanlarının korunmasını düzenlemektedir. 1939 tarihli Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun; zeytinliklerin korunmasını ve geliştirilmesini düzenlemektedir. Zeytinlik alanların daraltılamayacağını belirten yasaya göre; zeytinliklerin 3 kilometre yakınında zeytin işleme tesisi dışında toz çıkaran hiçbir tesise izin verilemez. 2005 tarihli 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını düzenlemektedir. Yasa; zeytinlik gibi Dikili ve Özel Ürün arazilerimizi de korumaktadır. 2017 tarihli Maden Yönetmeliği zaten gerekli istisnaları madencilik lehine vermişken, 1 Mart 2022 tarihli yönetmelik değişikliği ile Ege’de ve de ülkemizin her yerindeki zeytinliklerimizin talanına normlar hiyerarşisine aykırı bir şekilde yeni bir yasal kılıf hazırlanmaktadır.”

‘YAPILAN DEĞİŞİKLİK İLE ZEYTİNLİKLERİN GELECEĞİ CİDDİ BİR TEHLİKE ALTINDADIR’

Yönetmelikte yer alan değişikliğin zeytinliklerin ve dolaylı olarak zeytin üretiminin geleceğini tehdit ettiğini belirten Suiçmez; “Yönetmelik değişikliği ile tarım alanlarını, meraları, zeytinlikleri, ormanları korumak yerine enerji amaçlı kömür ve jeotermal faaliyetlerde belli şirketlere yönelik yeni imtiyazların gündeme getirilmesi kabul edilemez. Değişiklikte yer alan ‘kamu yararı’ kavramı geçmişteki olumsuz uygulamalar ortadayken zeytinliklerin geleceği adına ciddi bir tehlikedir ve kabul edilemez. Faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getirme taahhüdü, geçmiş uygulamalar dikkate alındığında işlevsizdir ve kabul edilemez. Asırlık zeytinliklerin belli şirketlerin kârı için taşınmaya çalışılması ya da şekilsel yeni zeytinlik dikilmesi taahhüdünün bilimsel hiçbir açıklaması yoktur ve kabul edilemez. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın temel görevi zeytinlikleri koşulsuz korumak, zeytin ve zeytinyağı üretimini artırmak iken, bu görevini yok sayarak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın doğayı ve tarım alanlarını yok edecek uygulamalarına rıza göstermesi, aracılık yapması kabul edilemez. Bizler Türkiye Hayvan Kooperatifleri Merkez Birliği (HAY-KOOP), KESK TARIM ORKAM-SEN, Kırsal Çevre, TARGET, Tarımsal Geliştirme Eğitim ve Sosyal Dayanışma Vakfı (TARGEV), TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, TMMOB Kimya Mühendisleri Odası, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Tüketici Hakları Derneği, Tüm Üretici Köylü Sendikası (Tüm Köy-Sen), Türkiye Biyologlar Derneği, Türkiye Ormancılar Derneği, Türkiye Ziraatçılar Derneği, Türkiye Sulama Kooperatifleri Birliği (TÜSKOOP-BİR), Veteriner Hekimler Derneği olarak; bir yandan kamuoyunu doğru bilgilendirerek ülke düzeyinde toplumsal mücadelemizi sürdüreceğiz. Diğer yandan eş zamanlı olarak yönetmeliğe karşı her türlü yasal yoldan mücadelemizi sürdüreceğiz. Yönetmelik değişikliği ile verilecek yeni izinler için de hukuki süreci işleteceğiz.” şeklinde konuştu.

 

Özel Haber: Esma ALTIN

Gazeteye ulaşmak için lütfen tıklayınız. 

Okunma Sayısı: 139
Fotoğraf Galerisi