SORUN KİMYASALLARIN YANLIŞ VE BİLİNÇSİZ KULLANIMINDA

SORUN KİMYASALLARIN YANLIŞ VE BİLİNÇSİZ KULLANIMINDA
ANTALYA
13.12.2006
 

 

                                                                                                                                  13.12.2006

 

BASIN AÇIKLAMASI

 

 

SORUN KİMYASALLARIN YANLIŞ VE BİLİNÇSİZ KULLANIMINDA

 

 

Lösemili Çocuklar Vakfı ( LÖSEV )‘nın kanser riskini arttırdığı gerekçesiyle sadece yaz aylarında yetişen meyve ve sebzelerin tüketilmesi, kış aylarında örtü altında yetişen sebze ve meyvelerin tüketilmemesi yönündeki uyarısı geçtiğimiz günlerde bazı televizyonların ana haber bültenlerinde yer almıştır.

            Haberlerde özellikle sera ürünleri haksız yere suçlanarak tüketicilerin bu ürünlerden uzak durması istenmekte, 10 Kasım - 1 Nisan tarihleri arasında bu ürünleri tüketmeyin denmektedir.

            Halkın sağlığını koruma amacıyla yapılan uyarılar ve haberlerin bilimsel gerçeklere uygun, yansız habercilik anlayışıyla yapılması gerekir. Aksi takdirde üreticiler haksızlığa uğramakta ve mağdur olmaktadırlar.

            Söz konusu haberlerde kışın yetiştirilen sebzelerin doğal ortamlarda yetiştirilmediği, bu ürünlerin naylon örtü ve benzeri kaplamaların altındaki seralarda sıcak ortam sağlamak için yakılan kaloriferlerle, büyüme için kullanılan hormonlarla, böceklerden korunmak için aşırı miktarda kullanılan tarım ilaçlarıyla yetiştirildiği ifade edilmektedir. Bu iddialar ne kadar doğrudur? Bu konunun tarımı bilen ve bizzat üretenler tarafından bir kez daha değerlendirilmesine ihtiyaç doğmuştur. Aksi takdirde tek yanlı bakış açısıyla oluşturulan bilgiler kamuoyunu yanlış yönlendirilebilecektir.

            Yaz sebzelerinin teknolojideki gelişmeye paralel olarak kışın seralarda da kitlesel olarak üretildikleri doğrudur. Bu seraların kalorifer ve benzeri ısıtma araçlarıyla ısıtıldığı, bitkilerin daha sağlıklı bir ortamda yetiştirilmeleri ve meyve kalitesinin arttırıldığı da doğrudur. Bu tür bir yetiştiriciliğin bu haliyle, yani bitkilerin örtü altında yetiştirilmesinin insan sağlına doğrudan zararı yoktur. Bu gün Akdeniz kuşağı ülkelerinin birçoğunda ve bazı Avrupa Ülkelerinde ( Hollanda, İtalya, İspanya, Fas, Tunus, Mısır, İsrail, Yunanistan ) bu tarz yetiştiricilik yıllardır yapılmakta ve Dünyanın dört bir tarafında bu ürünler insanlar tarafından taze olarak tüketilmektedir. Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de ortalama insan ömrü son yıllarda giderek artmaktadır. Bu durum insanların diğer gıdaların yanı sıra her mevsim yaş meyve - sebze tüketmeleri ile sağlanmıştır.

            Seralarda yetiştirilen tüm ürünlerde hormon kullanıldığı savı doğru değildir. Seralarda yetiştirilen ürünlerden domates, patlıcan ve kabak da hormon kullanılmakta, diğer ürünlerde ise ( hıyar, biber, fasulye, çilek vs. ) hormon kullanılmamaktadır. Kamuoyuna defalarca açıkladığımız ve bu konuda şube olarak çıkardığımız kitapta da ifade ettiğimiz gibi sebzelerde kullanılan ve hormon diye bilinen kimyasallar aslında bitki gelişim düzenleyicileridir ve kullanıldıkları ürünlerde insan sağlığı açısından hiçbir yan etkileri yoktur. Bu maddeler aslında bitki bünyesinde de bulunan ve tüm dünyada kullanılan kimyasallardır. Kullanıldıkları bitkilerde hasada kadar dekompoze olarak parçalanmakta ve yok olmaktadırlar.

            Seralarda yetiştirilen ürünlerde böceklere karşı tarım ilaçlarının kullanıldığı görüşü doğrudur. Ancak bu ilaçlar usulüne ve tekniğine uygun olarak kullanıldığında insan ve çevre sağlığı açısından risk teşkil etmemektedirler. Sorun tarım ilaçlar da değil, bu ilaçların kullanım şeklindedir. Konvansiyonel tarım diye adlandırdığımız ve ilaç gübre gibi kimyasalların kullanıldığı üretim biçimi bu gün dünyadaki tarımsal üretimin % 95ini teşkil etmektedir. Dünya nüfusunun hızlı artışı karşısında insanları doyurabilmenin başka bir yolu da yoktur. Bu gün insanlığın ihtiyaç duyduğu besinlerin yeterli üretimi birim alandan alınan verimin arttırılmasında çok büyük rolü olan bu kimyasalların kullanılmasıyla mümkün olmuştur. Burada yapılması geren bu kimyasallardan vazgeçmek yerine, ilaç ve gübreyi usulüne uygun ve tekniğine uygun kullanarak yanlış kullanımdan doğan zararları ortadan kaldırmaktır. Milyarlarca insanın açlıktan öldüğü dünyamızda bu kimyasalları kullanmadan ucuz ve bol gıda maddesi üretmek mümkün değildir.

            İnsan ve çevre sağlığımızı tehdit eden tek unsuru tarım ilaçları ve gübreleri olarak gösteren yayınları tek yanlı ve kasıtlı açıklamalar olarak değerlendiriyoruz. Bu gün çağdaş yaşamın gerekleri olarak gösterilen ve hayatımızın her alanında yer alan birçok kimyasal benzer yan etkilere sahiptir. Temizlik amacıyla kullanılan deterjanlar, hayatımızın vazgeçilmezleri olan cep telefonu, televizyon, otomobil, beyaz eşyalar insan sağlığında kullanılan ilaçlar,baz istasyonları ve yüksek gerilim hatları  sağlığımız açısından benzer yan etkileri taşımaktadır. Bu nedenle kamuoyunu insan sağlığı açısından bilgilendirmek amacıyla yaşamımız için son derece önemli olan gıdaların tek başına gündeme getirilmesini doğru bulmuyoruz.

            İnsanların dengeli ve sağlıklı beslenebilmeleri için taze meyve - sebze tüketmelerine ihtiyaç vardır. Elbette ki tüketilen bu ürünlerin sağlıklı olması herkesçe arzu edilen bir durumdur. Son yıllarda bu konunun kamuoyunda sıkça yer alması, artan tüketici bilinci ve çeşitli kurum ve kuruluşlarca alınan tedbirler sonucu üreticilerimiz kendilerine çeki - düzen vermiş ve kimyasalları daha dikkatli kullanmaya başlamışlardır. Seralarda hormon yerine arı kullanımı giderek yaygınlaşmakta ve daha kaliteli ürünler elde edilmektedir. Yine tarım ilaçlarının neden olduğu kalıntı sorunu daha dikkatli takip edilmekte ve denetlenmektedir. Bu gün Antalya da seralarda üretilen ürünlerin 5 yıl öncesine göre çok daha sağlıklı ve kontrollü üretildiğini söylemek mümkündür. Tarımsal Danışmanlığın yaygınlaşmasıyla bu alan tümüyle kontrol ve denetim altına alınabilecektir.

            Aynı haberde yer alan kış aylarında şeftali, karpuz, erik, muz gibi meyveleri tüketmeyin uyarısı ciddiyetten uzaktır ve bilimsel bir tarafı yoktur. Bu ürünleri muz hariç piyasada yaygın olarak bulmak bile mümkün değildir.

            Sorun tarımda kullanılan kimyasalları tanımamaktan kaynaklanmaktadır. Bu tür kimyasallar sadece seralarda değil tüm tarımsal ürünlerde ve dünyanın her yerinde tarımsal üretimin her alanında kullanılmaktadır. Çözüm bu ürünlerin tüketilmesinden vazgeçmek değildir. Çözüm bu tür gübre ve ilaçların doğru - bilinçli kullanılmasından geçmektedir. Aklın ve bilim ışığında yönetilen kimyasallar insanlığa fayda sağlarken, tersine bir uygulama kimyasalların bizi esir almasına yol açmaktadır.

Buna izin vermeyelim.

Saygılarımla....

 

   

   Vahap TUNCER

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası 

Antalya Şube Başkanı

         ( Yönetim Kurulu Adına )

Okunma Sayısı: 3212
Fotoğraf Galerisi