SOSYAL GÜVENLİK YASASI PROTESTO EDİLDİ

SOSYAL GÜVENLİK YASASI  PROTESTO EDİLDİ
ADANA
21.02.2008

SSGSS yasa tasarısı Adana‘da da protesto edildi. Mezarda emeklilik ve paralı sağlık hizmetine karşı yapılan eylemlerde AKP hükümetinin özel sektöre ve ilaç tekellerine hizmet ettiği bildirildi.

 

SSGSS yasa tasarısı Adana‘da da protesto edildi. Mezarda emeklilik ve paralı sağlık hizmetine karşı yapılan eylemlerde AKP hükümetinin özel sektöre ve ilaç tekellerine hizmet ettiği bildirildi.

Adana‘da, Hastaneler Kavşağında toplanan demokratik kitle örgütleri Çukurova Devlet Hastanesine kadar yürüdü. Burada yapılan konuşmada "Kâbesi IMF, secdesi yerli patronlar olanlar sağlık ve sosyal güvenlik haklarımızı tamamıyla yok etmek istiyorlar oysa bu ülkede  tüm zenginlikleri biz yaratıyoruz. Yolsuzluk ve sömürü ortadan kaldırıldığında, bu kaynaklar herkese emeklilik ve sağlık hakkını da içeren insanca bir yaşam sunmaya yeterlidir" denildi.

Eylemde Tekel işçilerinin Ankara‘daki eylemine polis saldırısı da "Tekel işçisi yalnız değildir" sloganlarıyla protesto edildi.

Eyleme ZMO Adana Şube Yönetim Kurulu Üyemiz Selma KIRANÇEŞME ve üyelerimiz katılarak destek verdiler.

 

Basına ve Kamuoyuna

BİZ KARŞI ÇIKARSAK YAPAMAZLAR!

GSS çocuklarımızın geleceğini karartıyor.

AKP Hükümeti döneminde sağlık harcamaları hızla artmasına rağmen sorunlar çözülmedi. Devlet hastanelerindeki kuyruklar hâlâ devam ediyor. Özel hastanelere giden vatandaşlar ise binlerce lira "ek ücret" ödemek zorunda kalıyorlar. Kârlı çıkanlar sadece ilaç tekelleri ve özel sağlık sektörü oluyor. Son 5 yılda en hızlı büyüyen hastane patronunun aynı zamanda iktidar partisi mensubu bir politikacı olması bu işten kimlerin nemalandığını açık olarak gösteriyor.

Sağlık hizmetinin her aşamasında sınırlama, katkı payı ve prim sistemi getirilip herkese ek sağlık vergisi konuyor. Genel bütçe faize, ranta harcanırken, Devletin tüm yurttaşlarına sunmakla yükümlü olduğu sosyal haklar bütçeye yük olarak yansıtılıyor. Oysa bu bütçenin %83‘ü bizlerden toplanan vergilerle oluşturuluyor.

Emekliliğimiz gasp ediliyor.

1999 yılına kadar emekliliğe hak kazanabilmek için asgari 5.000 gün prim ödemek yetiyordu. 1999 yılında sınır 7 bine çıktı. AKP ise bununla da yetinmiyor, daha da arttırmak istiyor. Bundan sonra 9 bin gün prim ödeyemeyenler emekli olamayacak. Turizm, inşaat, tarım gibi sezonluk sektörlerde yılda 90 gün iş bulabilen bir geçici işçinin tam aylığa hak edebilmesi için ise 120 yıl yaşaması gerekecek.

AKP, emekli aylıklarını %23 ile %33 düşürmekle yetinmiyor. Kanun Meclis‘ten geçerse kazanılmış hak niteliğindeki fiili hizmet süresi zammı tırpanlanacak. Gazeteciler, veterinerler, havayolları personeli, lokomotif makinistleri, posta dağıtıcıları, zabıtalar, itfaiye çalışanları gibi bir dizi meslekte yıpranma payı verilmeyecek. Emniyet, MİT ve TSK dışındakilerin fiili hizmet süresi zammı 5 yılla sınırlandırılacak.

Yoksulluk sınırı:146 ytl

AKP Hükümeti, "Genel $ağlık $igortası primini ödeyemeyen yoksul vatandaşların primlerini devlet ödeyecek" demişti. Oysa Kanun‘a göre ancak bütün ay boyunca eline geçen para 145 YTL‘den az olanlar yoksul kabul edilecek. Asgari ücretli 76 YTL prim öderken en büyük holdinglerin patronları ise sadece 494 YTL prim ödeyecekler. İşverenlerin sırtındaki yükün ağır olduğunu her fırsatta söyleyenler, asgari ücretin 1/3 geliri olanın sırtına birde GSS primini yüklüyorlar.

Bundan sonra sağlık hizmeti alabilmek için bu ülkenin vatandaşı olmak, üstelik vergi ödemek, dahası Genel $ağlık $igortası primi yatırmak, hatta bir de "katılım payı" ödemek yetmeyecek. Şimdi bir de "ilâve ücret" adı altında özel hastanelere "haraç" ödemek gerekecek. Miktarı şimdilik alınan hizmetin %20‘si olacak. Bazı durumlarda ise bu oran %300‘e kadar çıkacak. ­

AKP Sağlığa Zararlıdır

AKP Hükümeti‘nin sağlık alanındaki yaptıkları bunlardan ibaret değil. Şu ana kadar yaklaşık 700 sağlık ocağının kapısına kilit vurdu; "aile hekimliğine geçiyoruz" gerekçesiyle özelleştirdi. Meclis‘in gündeminde olan bir başka Kanun Tasarısı‘yla da devlet hastanelerinin Yönetim Kurulları‘na Ticaret Odası‘nın temsilcileri giriyor. Bu Yönetim Kurulları devlet hastanelerini satmak, kiraya vermek, devir ve takas etmek, işletmek ve işlettirmek yetkisine sahip olacaklar.

Hükümet bütün bu düzenlemeleri bizlere "Reform" diye kabul ettirmeye çalışıyor. Oysa getirilen değişikliklerin hiçbiri bizlerin haklarını hiçbir şekilde iyileştirmiyor. Tersine daha da daraltıyor. Bütün bu düzenlemeler bizlerin iyiliği için değil, yerli ve yabancı sermaye istediği için yapılıyor. Kâbesi IMF, secdesi yerli patronlar olanlar sağlık ve sosyal güvenlik haklarımızı tamamıyla yok etmek istiyorlar.

Oysa bu ülkenin tüm zenginliklerini biz yaratıyoruz. Yolsuzluk, suistimaller ve sömürü ortadan kaldırıldığında bu kaynaklar herkese emeklilik ve sağlık hakkını da içeren insanca bir yaşam sunmaya yeterlidir.

Biz karşı çıkarsak yapamazlar

Biz biliyoruz ki; yoksulluk da, yoksunluk da, sağlıksızlık da, sosyal güvensizlik de kader değildir. Kendimiz için, çocuklarımız için, kardeşlerimiz için sağlık ve sosyal güvenlik hakkımıza sahip çıkalım.

İşçisi, kamu çalışanı, esnafı, çiftçisi, emeklisi, yaşlısı, genci hep birlikte bu gayri vicdani, gayri ahlaki, gayri insani saldırıyı durduralım.

ADANA TABİP ODASI- DİSK - KESK - TMMOB - TDB - TEB - TÜRMOB - BASK TÜRK-İŞ

Okunma Sayısı: 1340
Fotoğraf Galerisi