SOSYALBELEDİYECİLİK HERKESE DOKUNMAKTIR, DOKUNDUĞUNU HİSSETTİRMEKTİR. 02 ŞUBAT 2022
SOSYAL BELEDİYECİLİK HERKESE DOKUNMAKTIR, DOKUNDUĞUNU HİSSETTİRMEKTİR
Son yıllarda hızla artan dünya nüfusu kontrolsüz kentleşmeye neden olmaktadır. Şehirleri çevreleyen alanların plansız ve kontrolsüz genişlemesi ile ormanlar, su kaynakları ve tarım alanları üzerinde geri dönüşü imkânsız tahribatlar oluşturmuştur. Bu baskıdan en çok etkilenen tarım alanları olmuştur. Verimli topraklarınızın kaybı hem ekonomik hem de ekolojik sonuçlar ile karşılaşmamızın yanında, kent insanın kendini besleme potansiyelini düşürecek, dışa bağımlı duruma gelmesine neden olmaktadır.
Kentsel yayılmadan en çok etkilenen tarım alanları olmakta, tarım alanlarının yatırımcılar tarafından kullanma eğilimi artmaktadır. Söz konusu eğilimin ortaya çıkması ile birlikte tarım arazilerinin üzerindeki baskı da artmaktadır.
Ülkemiz tarımsal üretimi artırarak sürdürmek zorundadır. Çünkü ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyada dört mevsimi aynı anda yaşanmaktadır. Biz bu şansı fırsata dönüştürmeliyiz.
6360 Sayılı Yasa kabul edilmeden 2012’de Türkiye’nin kırsal nüfusu %22,7 iken, kent nüfusu 77,3’dü.Yasanın yürürlüğü girmesinden sonra 2014 yılı itibari ile kırsal nüfus %8,7,kent nüfusu %91,3 oldu. Yasadan önce 34.434 olan köy nüfusu, Büyükşehir olan 30 ildeki 18.287 köyün tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle statüsüne dönüştürülmüştür. Kırsaldan kente dönüşüm evresinde halkımıza bu konuda bir hazırlık çalışması yapıldı mı?
Büyükşehir yasası ile 2014 tarihinden sonra Türkiye’de yeni bir idari yapılanma sürecine girilmiştir. Kırsal kesime hizmet eden İl Özel İdareleri kaldırılmış, bu görev İl mülki sınırları içerisinde büyükşehir belediyelerine verilmiştir. Bu düzenleme Büyükşehir ve İlçe belediyelerinin yükünü arttırmış ve tarımın hizmetten yeterli payı alamayacağı endişesi gerçeğe dönüşmüştür.
Çiftçinin sosyalleşmesini sağlayacak, köy-kent arasındaki yaşam standardını azaltacak örnek köy modelleri geliştirilmesi gerekmektedir. Yapılacak model uygulamalar ile başarılı uygulamalar diğer mahallelerde de uygulamaya konulabilir.
Büyükşehir, il ve ilçe belediyelerinde Tarımsal hizmetlere ilişkin boşluğun doldurulmaması durumunda, Ülke ve Dünyada önümüzdeki yıllarda gıdaya erişimde sorunlar yaşamak kaçınılmaz olacaktır. İlgili kurumlar bir araya gelerek yarının planlarını hazırlamalı ve uygulamaya koymalıdırlar. Çiftçilerimize verilen destek ile sadece üretime değil aynı zamanda tüketicilere de dokunmuş olacağız. İklim değişikliğinden kaynaklı önümüzdeki yıllarda gıda üretiminde ve dolayısı ile erişiminde sorunlar yaşanacağı kaçınılmaz bir son olarak önümüzde duruyor. Bu sorunla yüzleşmemek için hiç vakit kaybetmeden gerekli yatırımlar ve tedbirleri bir an önce almalıyız.
Üretimden tüketime kadar süreçteki bütün paydaşlar bir araya gelmeli sorunlar tespit edilmeli ve çözüm odaklı tedbirler alınmalıdır. Çiftçinin bilgiye kolayca ulaşabileceği bilgi sistemi kurulmalı. İlgili kurum ve kuruluşlar bir şekilde sahaya indirilmelidir. Tarımsal Araştırma Kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin çiftçi ile işbirliği yapmalarının yolları bulunmalıdır. Ayrıca çiftçilerin çevre duyarlılığı ve sağlık bilincini oluşturacak eğitim programlarına ağırlık verilmelidir. Kullanılan ilaç ve gübrenin çevrede ve insan sağlığı üzerinde oluşturacağı etkiler konusunda bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık verilmelidir.
6360 Sayılı Büyükşehir Yasasının 7.Maddesinin (f) bendinde “Büyükşehir ve ilçe belediyeleri tarım ve hayvancılık destekleri için her türlü faaliyette bulunabilirler” denilmektedir. Kanunda da belirtildiği gibi tarımsal üretime sahip çıkmak Tarım ve Orman Bakanlığının görevi olarak düşünülmemelidir. Yerel yönetimlerinde elini taşın altına koymaları ve üretenin yanında ve yakınında olmaları çiftçileri motive edecektir. Sonuç olarak Büyükşehir ve ilçe belediyelerine tarım ve hayvancılığı desteklemek için kanunun verdiği her türlü faaliyet ve hizmet yetkisini kullanmalıdır.
6360 Sayılı Kanunun da ön gördüğü bu yetkiyi Trabzon Büyükşehir Belediyesinin 2014 yılından beri neden kullanılmadığının sorgulanması gerekir. Çiftçimizin hayalleri sekiz yıl sonra hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Çiftçinin beklediği Müdürlüğü sekiz yıl sonra Park ve Bahçeler Daire Başkanlığının altında, soran olursa kurduk demek için saklandı.
Oysa İl Özel İdareleri kapatıldıktan sonra mal varlığını kayıtlarına geçiren Büyükşehir Belediyesi Çiftçilere destek veren İl Özel İdaresinin tarımsal destekleme konusundaki görevlerine de sahip çıkması gerekmez mı? Sadece mülküne, araç parkına ve diğer envanterine sahip çıkan Büyükşehir belediyesi sekiz yıldır 70 bin çiftçinin desteklenmesi yerine kaynakları çiftçinin erişim sağlayamadığı alanlara hatta başka illere yatırıyor. Sosyal belediyecilik herkese dokunmaktır, dokunduğunu hissettirmektir.
Geleneklerimizde kimse kendi cenazesini başkasının defnetmesine müsaade etmediğimiz bir toplumda mezarlıklar daire başkanlığının olduğu bir belediyede neden insan yaşam için olmazsa olmaz gıda için Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü olarak bir başka birimin altına saklanır anlamış değilim.
Bütün büyükşehir hatta ilçe belediyelerinde müstakil müdürlük olarak hizmet veren Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü neden bizde saklanma gereği duyuldu.(Çünkü yetkililer için önem ihtiva etmeyen bir iş) Kurduk demek için kurulmuş bir birim.
Sonuç olacak lütfen çiftçinin sekiz yıllık hakkını verin!!!...
Tüm İl sınırlarının merkezden yönetilmesi ve merkezden ne varsa en ücra köşeye de aynı hizmetin ulaşması ile kırsal kesimin göç vermesinin önüne geçilmesi ve üretimde kalarak ülke ekonomisine katkı vermeye devam etmesi sağlanmalıdır. Aşırı nüfus artışı ve şehirleşmenin doğurduğu en önemli sorun ‘verimli tarım arazilerinin betonlaşması’ sorunudur. Aşırı ve dengesiz bir şekilde kırsaldan şehirlere göç, kentlerde içinden çıkılmaz sorunlara neden oluyor daha da olacaktır. Şehre her gelen bireyin oluşturacağı sorunlar arasında konut, trafik, eğitim, sağlık, güvenlik, alt yapı, üst yapı, iş bunlara benze daha çok talepleri olacaktır. Bireylere Şehirde yapılacak yatırımın çok küçük bir miktarı ile bulunduğu yerde doymasını, hem de üretim devan etmesini sağlayabiliriz. Kırsal faaliyetlerin verimliliğini ve üretimin devamlılığını sağlamak için olmazsa olamaz ilk yapılması gereken Tarımsal Hizmetler Müdürlüğünün Park ve Bahçeler Daire başkanlığın altına saklanmaması değil, müstakil bir müdürlük olarak kendi yatırım ve planlarını yapmasından geçer.
Cemil PEHLEVAN
ZMO Trabzon Şube Yönetim Kurulu Adına
Okunma Sayısı: 5