19.11.2007 tarihli Dünya, Adana Haber, Yeni Adana, Ekspres ve Barış gazeteleri haberidir.

ZMO Şube Başkanı Ayhan Barut, tozlaşma ve döllenme döneminde sıkıntı yaşayan bitkilerde tane oluşumunun da beklenen düzeylerde gerçekleşmediğini bildirdi

Barut, Çukurova‘da ikinci ürün mısır veriminde yüzde 60-70‘leri bulan kayıplar yaşandığını belirterek, ‘‘Geçen yıllarda ortalama 800-1000 kilogram arasında değişen verim bu yıl 300-600 kilogram arasında değişiyor. Pek çok çiftçi maliyetleri karşılamadığı için ikinci ürün mısırını hasat etmeden tarlasını sürüyor. Yaşanan bu verim kayıpları tarım sektörünü ciddi anlamda sıkıntıya sokuyor. Çiftçi, mühendis, tarım işçisi, esnaf, bu sektörle bağlantısı olan her kesimde ciddi sıkıntılar var" diye konuştu.

Çukurova‘da, kuraklık ve aşırı sıcaklara bağlı olarak gelişim döneminde bitkilerin strese girmesiyle mısırda yüzde 60-70 kayıp yaşandığı belirtildi. Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Ayhan Barut, yaptığı açıklamada, aşırı sıcak ve poyraz nedeniyle buğday, ayçiçeği ve pamuk gibi çiftçiye gelir getiren ürünlerde ciddi anlamda rekolte kaybı yaşandığını vurguladı.

Çiftçinin son çare olarak ikinci ürün diye ektiği mısırda da aynı sıkıntılarla karşılaştığını dile getiren Barut, mısırların gelişim döneminde bitkilerin strese girdiğini, bu nedenle ürünün iyi bir gelişme gösteremediğini söyledi.

Barut, tozlaşma ve döllenme döneminde sıkıntı yaşayan bitkilerde tane oluşumunun da beklenen düzeylerde gerçekleşmediğini, bunun sonucunda Çukurova‘da ikinci ürün mısır veriminde yüzde 60-70‘leri bulan kayıplar yaşandığını belirterek, şunları kaydetti:

‘‘Geçen yıllarda ortalama 800-1000 kilogram arasında değişen verim bu yıl 300-600 kilogram arasında değişiyor. Pek çok çiftçi maliyetleri karşılamadığı için ikinci ürün mısırını hasat etmeden tarlasını sürüyor. Yaşanan bu verim kayıpları tarım sektörünü ciddi anlamda sıkıntıya sokuyor. Çiftçi, mühendis, tarım işçisi, esnaf, bu sektörle bağlantısı olan her kesimde ciddi sıkıntılar var. Devletin teşvik primi uygulaması ve bunu peşin ödemesi gerekiyor. Fiyatlar bu yıl iyi düzeylerde gerçekleşmiş olmasına karşın yaşanan verim kayıpları çiftçileri çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya bırakıyor.‘‘

Barut, kuraklık ve küresel ısınma sorunun dünya gündeminden düşmeyeceğini, ilerleyen yıllarda bu tehlikenin büyüyerek devam edeceğini bildirdi.

Küresel ısınma sürecinde suyun öneminin büyük olduğunu ifade eden Barut, ‘‘Su rezervlerimizin yüzde 74‘ünü tarımsal sulama amacıyla kullanıyoruz. Suyu tasarruflu kullanmak artık kaçınılmaz hale geldi. Çiftçi artık salma sulama sisteminden vazgeçerek yağmurlama sulama sistemine ya da damla sulama sistemine geçmeli. Kuraklığın meydana getirdiği kaybın 5 milyar YTL civarında olduğu düşünülürse, doğal varlıklarımıza daha fazla dikkat etmeliyiz‘‘ dedi.

Barut, üretimde yaşanan kaybın ancak ithalat yoluyla giderildiğini, her yıl pamuk ve ham yağ ithalatı için birer milyar dolarlık ithalat yapıldığını bildirdi.

Narlıören Köyü Muhtarı Kemal Demirci de 190 dekar arazinin 14 dekarında hasat gerçekleştirdiğini, 11 ton ürün elde ettiğini, geri kalan kısmını hasat etmeden tarlaya bıraktığını söyledi. (aa)