SU MÜCADELESİNDE ZAFER

SU MÜCADELESİNDE ZAFER
İSTANBUL
31.03.2010

Halkının 10 tona kadar olan su sarfiyatından ücret almayan İzmir-Dikili Belediye Başkanı Osman ÖZGÜVEN yargılandığı davada beraat etti.

 

Su hizmetini halkına kamu hizmeti olarak sunan ve bu nedenle cezalandırılmak istenen Dikili Belediye Başkanı yargılandığı davada beraat etti. Su mücadelesinde önemli bir başarı noktası olan bu konuyla ilgili içerisinde yer aldığımız Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu‘nun 30 Mart 2010 günü yaptığı basın açıklaması aşağıdadır. Aynı gün Sirkeci Adliyesi‘nde görülen Bergama‘da siyanürlü altına karşı mücadele veren EGEÇEP mensubu kişilerin davası da beraatla sonuçlandı. Sermayenin doğal varlıklarımızı para uğruna yok etme üzerine kurulmuş politikalarına karşı kazanılan bu mücadelelerin basın açıklamalarına Şube II. Başkanımız Yıldırım DERYA ile Yönetim Kurulu Üyemiz İsmail Nuri ADIGÜZEL katılım sağladı.

Dikili Belediyesi Su Davasında Hukuk, "Su meta değildir" dedi 
 
Suyumuzu ve tüm canlıların yaşamını kâr hırsına peşkeş çekmeye çalışan Şirketlere, Belediyelere ve Hükümetlere ihtarımızdır
 
Türkiye‘deki bütün su mücadelelerine duyurumuzdur
 
Suyu sadece insani ihtiyaçlarını karşılamak için kullananlara bedelsiz olarak dağıtan Dünyadaki ilk ve tek Belediye olan Dikili Belediyesi ile Belediye‘nin, yüreği, insan ve doğa sevgisiyle dolu başkanı Osman Özgüven‘in şahsında tüm su mücadelelerine karşı yürütülen ortak saldırıya mahkeme son noktayı koymuştur. 
 
Bu davanın sonucunda su hakkı beraat etmiş ve suyun bir piyasa malı gibi alınıp satılması ise mahkum edilmiştir. 
 
Bu karar, aynı zamanda,
-         evlerimize takılmaya çalışılan kontörlü sayaçlara;
-         su bedelini ödeyemediğimizde suyumuzu kesme cüretini gösteren Belediyelere;
-         havzalar arası su transferlerini yapanlara ve su havzalarımızı barajlarla, HES‘lerle tehdit edenlere
karşı vermekte olduğumuz ve bundan sonra da devam edeceğimiz mücadelelerin, hukuk tarafından da meşru ilan edildiği anlamına gelmektedir.
 
Artık bütün Belediyelerin bu süreçten dersler çıkarmasının zamanı gelmiştir. Dikili Belediye‘sinin yıllarca süren hak ve hukuk mücadelesini uzaktan seyreden ve yalnızca seçim süreçlerinde suyun insan hakkı olduğuna dair mesnetsiz söylemlerle halkı aldatanların önünde bugün sadece iki seçenek vardır:  Suyu ticari bir mal gibi halka sattığı için mahkum edilmek ya da derhal gereğini yaparak sadece insani ihtiyaçlar için kullanılan suyu, tıpkı Dikili Belediyesi‘nin yaptığı gibi bedelsiz olarak dağıtmak.
 
Bizler, Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformunun bileşenleri olarak, HES‘lere, barajlara, kontörlü su sayaçlarına ve tarımsal suyun fiyatlandırılmasına karşı vereceğimiz mücadelede bu süreçlerin takipçisi olmaya devam edeceğimizi ve mücadelemizi Dikili‘de elde ettiğimiz zaferle daha da ileriye taşıyacağımızı duyururuz.
 
 
SUYUN TİCARİLEŞTİRİLMESİNE HAYIR PLATFORMU

Okunma Sayısı: 1153
Fotoğraf Galerisi