ŞUBE BAŞKANIMIZ`IN TARIMSAL ÖĞRETİMİN 168. YILDÖNÜMÜ HAKKINDAKİ BASIN AÇIKLAMASI
TARIMSAL ÖĞRETİMİN BAŞLANGICININ 168. YIL DÖNÜMÜ BASIN AÇIKLAMASI
Ülkemizde belirli bir disiplin içerisinde yapılan Tarımsal öğretim 10 Ocak 1846 tarihinde İstanbul`da Ayamama çiftliğinde kurulan Ziraat yüksek okulu (Mektebi Zirai Aliye) ile başlamıştır. 1892`de Halkalı ziraat mektebi ile süreç devam etmiştir. Bizler bu günü mesleğimizin; ülkemizdeki miladı olarak görüyoruz.
Dünyada insanlar yaşamaya devam ettiği sürece beslenme ihtiyaçları da sürecektir. İnsanların, sağlıklı, uzun bir yaşam sürmesi ve neslinin devamı için güvenilir, ucuz ve kaliteli gıdaya olan gereksinimleri yarın bugünkünden daha fazla olacaktır.
Dünya nüfusu artarken, mevcut tarım alanlarının daha fazla arttırılması artık olanaksızdır. Tarım alanlarının konut, yol ve fabrika gibi unsurlarla işgalinin önüne geçilmelidir. Toprağı, su kaynaklarını ve havayı kirleten veya kirletme riski bulunan etkenlere mutlaka dikkat edilmelidir.
Gediz nehrinin kirlilik durumu ortadayken, Gördes ve Çaldağı (Turgutlu) nikel madenlerinin faaliyetleri yeni kirletici adayları, ciddi tehditler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Manisa`mız dünyada pek az yere nasip olmuş olan iklim ve toprak zenginliğine sahiptir. Yılın 12 ayı ilimizde tarımsal üretim gerçekleştirilebilmektedir. İlimiz başta üzüm ve zeytin olmak üzere birçok ürünüyle adını dünyaya duyurmuştur. Bu zenginliklerin değeri iyi bilinmelidir.
Günümüzde: ülkesel ürün pazarlama zincirindeki dengesizlikler ve yetersizlikler üretici ürün fiyatlarıyla tüketici fiyatları arasında uçurumların oluşmasına neden olmaktadır. Üreticiler yüksek girdi fiyatlarıyla üretim yapmaya çalışırken, sattıkları ürün değerini bulmamaktadır. Özellikle taze meyve ve sebze üretiminde her yıl birçok üreticimiz dolandırılmakta ürünlerinin parasını alamamaktadır.
İlimizin ürün deseni son on yılda ciddi değişimler yaşamıştır. Ülkemizde ve ilimizde yaygın olarak tarım, köylerimizde yaşayan küçük üreticilerimiz tarafından uygulanmaktadır. Hatalı politikalar nedeniyle üreticiler geçimlerini sağlayamaz hale gelmiş ve köylerden göç hızla artmıştır. Tarımsal üretim hızla şirketleşmeye kanalize olmaktadır. Bu durum gelecekte üretilen ürünlerin ne kadar sağlıklı olacağı ve ülkemizin sosyal yapısına yapacağı olumsuzluklar nedeniyle kaygılarımızı arttırmaktadır,
Tarımın bilimsel öğrenimini almış meslek grubu olarak inancımız; ülkemiz tarımının geleceği, üreticilerin topraklarından koparılmadan Kooperatif ve üretici birlikleri kanalıyla arazilerinin toplulaştırılması ve alet, makine parklarının kurulması ile olasıdır.
"Milletin efendisi olan köylülerimizin" hak ettiği refaha, tüketicilerimizin sağlıklı, bol ve ucuz gıdaya ulaşabilmesi Ziraat mühendislerinin kontrolünde yapılan tarımsal üretimle mümkün olacaktır.
Kamuoyuna saygılarımla.
İbrahim DEMRAN
Ziraat Mühendisleri Odası
Manisa Şube Başkanı