SUSADIM ÇEŞMEYE VARMAZ OLAYDIM! - EVRENSEL
BÜYÜKŞEHİR YASASI İLE KÖY ÇEŞMELERİNE SAYAÇ TAKILACAK / Gökhan Uysal
Köyler mahalle oldu, şimdi de köy çeşmelerine sayaç takılacak. Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Turhan Tuncer ile Büyükşehir yasası ile köylerde yaşanacak değişikliği konuştuk.
Büyükşehir Yasası`yla birlikte 16 bin 82 köyün tüzel kişiliği kaldırılarak muhtarlıklara dönüştürüldü. Bu dönüşümle birlikte türkülere konu olan, başında aşıkların buluştuğu ve kadınların toplandığı binlerce yıllık gelenek olan köy çeşmelerine sayaç takılacak. Yeni yasa sadece köy çeşmelerini değil, tarım ve hayvancılığı da yok ediyor. Köylerdeki yeni değişikliği TMMOB`ye bağlı Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Turhan Tuncer ile konuştuk.
Büyükşehir yasasıyla köylerde ne gibi değişiklikler olacak?
Adı mahalle ama kendisi köy olan ne olduğu belirsiz bir mekan yaratılıyor. Köy tüzel bir kişiliktir bunu ortadan kaldıramazsınız. Mesela köyün bir konağı vardır imece usulü yapılmış. Köylü gelen misafirini orada ağırlar. Burası köylünün ortak malıdır. Köyler mahalle olduktan sonra bu konaklar kimin olacak? Köyün tüzel kişiliği ortadan kalktıktan sonra artık her yer arsa olacak. Bu özellikle kıyı bölgelerde sorun yaratacak ve bir talan başlayacak. Mahalle olduktan sonra Büyükşehir Belediyesi veya ilçe belediyesi bu toprakları imara açacak. Köylünün üretimdeki en önemli gücü olan tarlası, artık üretim niteliğini de kaybetmiş olacak. Üretimde zaten kopma noktasına geldik, daha da sıfıra indireceğiz.
KÖY ÇEŞMELERİNE YA TIPA YA SAYAÇ
Köylerdeki ruhsatlandırmalar nasıl yapılacak?
Köylerdeki yapılar ruhsatlandırılarak vergiye bağlanacak. Bu 5 yıl sonra için deniyor ama şimdiden başladı. Köylünün ortak bir çeşmesi vardır. Köylü o çeşmeden suyunu doldurur, ihtiyacını giderir. Artık o çeşmelere ya tıpa takılacak ya da sayaç. Bizim mahallelerde asfalt katılım payı, elektrikte TRT payı ödediğimiz gibi bu insanlardan da buna benzer vergiler alacaklar. Bunun tahsilatını da özelleştirmelerle hallederler. TEDAŞ mesela. Neredeyse tamamı özelleştirildi. Her gün birisi apartmana geliyor, elinde ölçüm cihazı, kullandığın kadarını yazıp gidiyor. Köy çeşmelerini de bir firmaya verirler, tek tek sayaçları kontrol ettirirler, parasını da bu şekilde alırlar. Çeşmeyi paralı hale getiremezsin. O çeşme köylünün babasından, dedesinden kalmıştır; köylü, ineğine o çeşmenin yalağından su içirmiştir. O, köyün kültürüdür. Köy, farklı statüsü olan bir kesimdir. Halayı, türküsü, kınası düğünü farklıdır. Zaten yok olmaya yüz tutmuş bu kültür, Büyükşehir Yasası ile kaybolacak. Şehirde yaşayan insanla köyde yaşayan insanın arasında 5 yıl sonra hiçbir fark kalmayacak.
Peki bu mahallelere hizmet nasıl gidecek?
Bir örnek vereyim, Balıkesir büyükşehir belediyesi oluyor ve Ayvalı ile Dursunbey ilçesi arası 250 km. Bu alanda büyükşehir olduktan sonra nasıl hizmet götüreceksin. Belediye başkanlarının oy kaygısı vardır. 5-10 hanelik bir köy varken oraya mı hizmet götürecek yoksa yüz binlerce kişinin yaşadığı bir yere mi? Bir anda 16 bin köy yok oldu. Köylü nüfusu yüzde 24 iken yüzde 9`a düştü. Köy duruyor ama oradaki vatandaş statü olarak köylü değil.
AHIR İZNİ BİLE BELEDİYEDE
Yeni düzenleme ile hayvancılık nasıl etkilenecek?
Son Kurban Bayramı döneminde Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Çubuk ve Akyurt yöresindeki besiciler arasında baya ciddi çatışma çıkmıştı. 50 km çapındaki alanda Büyükşehir Belediyesi hâkimiyeti var ve belediye "Bu alana ahır yapılamaz. Esenboğa Havaalanına pis kokular geliyor, burayı kapatın. Gidin buralardan" dedi. Bu bir örnektir. Köyler büyükşehir sınırlarına girdiğinde bu gibi olaylar daha çok yaşanacak. Biz de köy nüfusu azaltılsın diyoruz, fakat şehrin varoşlarında bir dilim ekmeğe muhtaç yaşasınlar demiyoruz. Sanayi ve hizmet sektöründe yeterli istihdamı sağlarsınız, nüfusu kente kaydırırsınız, köyde daha az kişiyle daha fazla ürünü ürettirmeye çalışırsınız. Bizim de savunduğumuz bu zaten. (İstanbul/EVRENSEL)