Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Ş. Şemsi Bayraktar Güneydoğu illerinde yaşanan kuraklık nedeniyle meydana gelen zararlara ilişkin ‘Hasar Tespit Komisyonları‘nın kurulması gerektiğini belirterek, tahminine göre kuraklığın tarıma verdiği zararın 5 milyar YTL‘ye ulaştığını ve tarımda yüzde 7.3 oranında bir küçülme meydana geldiğini söyledi.

TZOB Başkanı Ş. Şemsi Bayraktar bölge illerinde yaşanan kuraklık ile bu kuraklığın yarattığı olumsuzluklara ilişkin TZOB Toplantı Salonu‘nda basın toplantısı düzenledi. 2007 yılında Türkiye‘de yeterli yağışın olmaması sebebiyle başlangıçta belirlenen meteorolojik kuraklığın daha sonra tarımsal kuraklığa dönüştüğünü ifade eden Bayraktar, bu nedenle çiftçilerin birçok üründe çok önemli zararlarla karşı karşıya kaldığını belirtti. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü‘nden (DMİ) alınan ilk verilerin Güneydoğu Anadolu Bölgesi‘nde kuraklığın yaşanmakta olduğunu gösterdiğini kaydeden Bayraktar, "Kuraklığın il bazındaki etkilerini tespit etmek amacıyla ziraat odalarımızca gerçekleştirilen bir çalışma sonucunda Mardin, Şanlıurfa, Diyarbakır, Batman, Hakkari, Muş, Siirt, Şımak, Gaziantep, Elazığ illerinde buğday, arpada zarar oranlarının yüzde 90‘ı, kırmızı mercimekte yüzde 60‘ı bulduğu belirtiliyor. Ayrıca, bağlarda verim azalmaları beklendiği, özellikle Elazığ‘a özgü şaraplık üzüm çeşitlerinden öküzgözü ve boğazkerede yanma olduğu, ilk tespitlere göre yüzde 30‘lara varan verim azalmalarının beklendiği belirtilmektedir" dedi.

‘ÇİFTÇİLER HAYVANLARI SATIYOR‘

Bölgede kuraklık meralarda otlama imkânını ortadan kaldırdığı için çiftçilerin hayvanlarını satmaya başladığını kaydeden Bayraktar, işsizlik ve göçün önemli bir sorun teşkil ettiği bölgede geçimini büyük ölçüde tarım ve hayvancılıktan sağlayan üreticiler için yaşanan bu kaybın telafi edilmemesi durumunda bu sorunların daha da ağırlaşacağını ve kuraklığın bölgede göçü artıracağını ifade etti.

Zarar gören çiftçilerin kayıplarının telafi edilmesi için bugünden gereken tedbirlerin alınması gerektiğini dile getiren Bayraktar, "Ziraat Odalarımızın da içinde yer aldığı hasar tespit komisyonları oluşturulmalı ve çiftçilerin zararları ürün bazında tespit edilerek, tüm üreticilerimizin zararları en kısa zamanda karşılanmalı, Kredi borçları ertelenmeli, ve elektrik bedellerini ödemede büyük sıkıntılar yaşayan ve bu nedenle sayaçları kapanan üreticilerin elektrik borçları yeniden yapılandırılmalı ve icralar durdurulmalıdır. GAP ise en kısa zamanda tamamlanmalıdır" şeklinde konuştu.

KIRMIZI MERCİMEKTE KIRMIZI ALARM

Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın ise, Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki kuraklığın, özellikle kırmızı mercimek üretiminde ciddi tehlike sinyallerinin doğmasına neden olduğunu belirterek, "Derhal uygun önlemler alınmalı, pirinçte yaşanan spekülasyon kırmızı mercimekte yaşanmamalıdır" dedi.

Günaydın, oda merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 2007-2008 tarım yılında Güneydoğu Anadolu Bölgesinde hüküm süren kuraklığın, bir taraftan bölge üreticisinin yaşamını daha güç hale getirdiğini, bir taraftan da Türkiye‘nin başta kırmızı mercimek olmak üzere buğday, arpa üretiminde ciddi sorunların doğacağına işaret ettiğini söyledi.

Son derece kurak olan 2006-2007 yılının aksine 2007-2008 tarım yılının, ülkenin genelinde normal yıllara yakın yağış ev sıcaklık değerleriyle seyrettiğini belirten Günaydın, buna karşılık, Güneydoğu Anadolu Bölgesi‘nde yağış ortalamalarında olağan yıllara göre yüzde 70‘lere varan düşüşler kaydedildiğini ifade etti. Günaydın, Bingöl, Bitlis, Siirt, Hakkari, Muş, Van ve Şırnak illerinde ise önümüzdeki 10 günlük periyotta yağış alınmaması durumunda halen hüküm süren kuraklık tablosunun daha da derinleşeceğini kaydetti.

‘K. MERCİMEKTE FİYAT ARTIŞI YÜZDE 133‘

Normal yıllardaki 580 bin tonluk kırmızı mercimek üretiminin neredeyse yarısı olan 271 bin tonluk üretimin kaybedilmesinin, iç piyasada ve tüketici fiyatlarında ciddi bozulmalara yol açabileceğini belirten Günaydın, Nisan 2007‘de kilogramı 0,90 YTL olan kırmızı mercimeğin fiyatının, Nisan 2008‘de yüzde 133‘lük bir fiyat artışıyla kilogramı 2,10 YTL‘ye çıkmasının, piyasanın buna göre pozisyon almaya başladığının açık işareti olduğunu kaydetti.