SÜT ÜRETİCİSİ GİRDİ FİYATLARINA YENİK DÜŞTÜ
BASINA VE KAMUOYUNA
SÜT ÜRETİCİSİ GİRDİ FİYATLARINA YENİK DÜŞTÜ
23 Eylül 2022
İnsanlar için vazgeçilmez olan gıda arzının sürdürülebilirliği, toplumların sağlığı, geleceği ve bağımsızlığı açısından çok büyük öneme sahiptir. Gıda arzını etkileyen en temel unsurları dikkate alarak karar vericilerin politika geliştirmesi sektörel büyümenin önemli bir unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır. Süt sektörü birçok alt sektörün ilk hammadde ihtiyacını karşılaması nedeniyle tarım ve hayvancılık sektörünün gelişimi ve sürdürülebilirliği ile aynı öneme sahiptir. Süt üretiminde girdilerin ucuz ve güvenilir olması sektörün sürdürülebilirliğini ve rekabet gücünü doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle süt ve süt ürünleri arz güvenliğinin teminatı tarımsal üretimin sürdürülebilir şekilde yapılmasına bağlıdır.
Ulusal Süt Konseyi’nin (USK), 15 Mayıs’tan itibaren geçerli olmak üzere soğutulmuş çiğ süt tavsiye satış fiyatını litrede brüt 7,5 TL olarak belirlenmiş olup; bugün itibarıyla üreticilerimizin eline kesintiler çıktıktan sonra ortalama 7 lira geçmektedir. Bazı yerlerde ise bu fiyatın da altında çiğ süt satılmaktadır. Süt üreticilerinin refahı için süt ve yem paritesinin 1,5 seviyesinde olması gerekmekte olup üreticiye sürdürülebilir gelir sağlanması amacıyla gerekli adımların atılması gerekmektedir.
‘NEREYE KADAR FİYAT ARTIRILMAYACAK?’
Süt üretiminde ki maliyetlerin her geçen gün artmasından dolayı parite, beklentimiz olan 1,5 seviyelerinden çok uzakta, 1 civarındadır. Üreticimiz bir kilogram süt satarak ancak bir kilogram yem alabilmektedir. Bu durum sürdürülebilir değildir. Artan maliyet nedeniyle çiftçiler önünü görememektedir. Yetkililerin süt fiyatları arttırıldığında yem fiyatları da artıyor, bu yüzden süt fiyatlarında artışa gitmeyeceğiz şeklinde söylemleri bulunmaktadır. Bu gerekçeyle nereye kadar süt fiyatları artırılmayacaktır? Krize giren süt işletmeleri nasıl ayağa kaldırılacaktır? Azalan üretim nasıl artırılacaktır.
‘YETERLİ ÜRÜN BULUNMAYACAK’
Sektörde yaşanan sorunlar önümüzdeki günlerde süt krizinin yaşanmasına sebep olacaktır. Sanayiciler çiğ süt bulmakta, marketler ise süt ve süt ürünlerini satmakta sıkıntı yaşayacak hem üretim hem de talep ayağındaki daralma, sektördeki ciddi sorunu gözler önüne serecek, asıl sorun talep ayağındaki daralma ortadan kalkınca yaşanacaktır. İşte o zaman artan talebi karşılayacak yeterli ürün bulunamayacak, tüketiciler çok yüksek fiyatlardan süt ve süt ürünleri tüketmek zorunda kalacaktır. Buna yönelik tedbirlerin alınması gerekmektedir.
‘ÜRETİCİ DAMIZLIKLARI KESİYOR’
Girdi maliyetleri nedeniyle üreticiler damızlıkları kesime göndermekte, bu artışların üretime ve tüketime olası yıkıcı etkilerini azaltmaya yönelik her türlü tedbirin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Üreticilerimiz ellerinde tuttukları hayvanlarına ise ‘daha az yem, daha az süt’ diyerek verdikleri fabrika yemini azaltarak, hayvanlarını dengeli beslemekten vazgeçtiler. Asıl tehlike de işte burada başladı. Dengesiz beslenmeye bağlı olarak damızlık hayvanlarda besleme hastalıkları ve üremeye yönelik sorunlar artmaya başladı. Yani damızlıklar birbir elden çıkarılmaya, elde kalanlar ise damızlık vasfını yitirmeye başladı.
SÜT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN ÖNERİLER
Damızlıkların kesiminin ilerde süt üretiminde kriz doğuracağından dolayı aşağıdaki önlemlerin alınması gerekmektedir:
“Önceliğimiz yem başta olmak üzere girdilerdeki fiyat artışlarına yönelik etkili tedbirlerin hayata geçirilmesi, damızlık hayvan kesimlerinin durdurulması, üreticilere sürdürülebilir gelir sağlanması, tüketiciye ise ulaşılabilir fiyattan gıda sağlayacak politikaları hayata geçirmek olmalıdır. Üretimin devam etmesi için ya çiğ süt fiyatları artırılmalı ya da yem fiyatlarını düşürmeye ve kontrol etmeye yönelik tedbirler alınmalıdır. Çiğ süt desteği artırılmalı, ödemeler erkene çekilmelidir.”
Havva YURDUNUSEVEN BAYZAT
TMMOB ZMO Samsun Şube Başkanı