Peynir, yoğurt, süt ürünlerinde yaşanan zamların üreticilere yansımaması ve dövizde yaşanan artışlar çiftçiler üzerindeki yükü ağırlaştırıyor.  TMMOB Ziraat Mühendisler Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, " Meraların yanlış kullanımı sonucunda çiftçi yem sıkıntısı çekmektedir. Döviz kurlarındaki artış yem fiyatlarını etkiledi. Devlet‘in tarıma desteği çiftçiden alınan mazot vergisi kadardır" dedi.

Çiftçiler süt ürünlerinde yaşanan zamların çiğ süt fiyatlarına yansımamasını ve sabit kalmasına tepki gösterdi. Peynir, yoğurt, süt ürünlerinde yaşanan zamların üreticilere yansımaması ve dövizde yaşanan artışlar çiftçiler üzerindeki yükü ağırlaştırıyor.  Çiftçiler şimdi ne yapacaklarını düşünüyor. Peki fiyatlardaki üretici-aracı eşitsizliği daha ne kadar sürecek?

TMMOB Ziraat Mühendisler Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık üreticiden tüketiciye ulaşana kadar üründeki fahiş artışın nedenlerini  AjansHaber‘e anlattı.

"MERALARIN YANLIŞ KULLANILMASI YEM SIKINTISINI DOĞURDU"

"Enflasyon oranıyla süt üreticisinin eline geçen fiyatlar arasında uzaktan yakında bir alaka yok. Ülke samana muhtaç dönemler geçirdi. Kaba yem üreticiler için sorun teşkil ediyor. Meralarımızda amaç dışı kullanımlar ve gerekli önlem verilmemesi sonucu yem ihtiyacımızı karşılayamıyor. Olayın püf noktası çiftçi 1 litre süt ile 1,5 kiloluk kaba yem alabilmesi gerekiyor. Ne yazık ki 1 litre süt ile bu yem oranını tutturamıyor. Çiftçinin bu şartlar altında refah seviyesini sağlayacak bir durum yok."

"ÇİFTÇİYE VERİLEN DESTEK MAZOT VERGİSİ OLARAK GERİ ALINIYOR"

"Çiftçinin kullandığı girdi ham madde olarak dışarıya bağımlıdır. Her ne kadar sütçülükte yapsalar yem temin etmek ve mazot kullanmak zorundasın. Dünya‘nın en pahalı mazotunu kullanmaktayız. 2014 yılında tarıma 9 milyar 100 milyon lira destek verildi. Bu destek kapsamlı bir tarım desteğidir. Tarıma verilen destek çiftçilerden sadece mazotun vergisi olarak geri alınıyor.  Şunu net olarak söyleyebiliriz ki tarımımız ve çiftçimiz desteklenmiyor. Kullanılacak gübre ya ithal ya da içeride üretiyorsak bile ham madde olarak dışarıdan temin ediyoruz. Gerek enerji gerek mazot dövize endeksli ve fiyatlardaki oynama bu fiyatları otomatik olarak yükseltiyor.

"YANLIŞ POLİTİKA KRİZE SÜRÜKLEDİ"

"2007-2008 kuraklığında gerekli tedbirler alınmadığından ve 2009 yılında hayvan destek şekillerini değiştirerek hayvan başı desteğe geçmek ve bunun aşağıya çekilmesi 1 milyon inek kesime gitti. Bunun sonucunda 2010 yılında ülke krize girdi. O günden beri yanlış verilen teşviklerle et fiyatlarını durduramıyoruz".

"TEK ÇÖZÜM KOOPERATİFLEŞME"

"Avrupa‘da tarım ve hayvancılık üretimine baktığımızda karşımıza kooperatifler çıkmaktadır. Bizde kooperatifleşme yüzde 13‘iken Avrupa ülkelerinde bu oran yüzde 90 civarında seyretmektedir. Çiftçimizin bireysellikten çıkarak bir çatı (kooperatifler) altında birleşmesi devlet politikası haline gelmelidir. Çiftçi şuan ki durumundan daha az maliyetle girdileri halleder. Kooperatifler devlet tarafından desteklenmelidir"