Cumhuriyet, Bölge ve Ekspres gazeteleri haberidir... 

21 Mayıs Dünya Süt Günü nedeniyle bir açıklama yapan ZMO Şube Başkanı Ayhan Barut, Türkiye‘nin süt üretimi bakımından oldukça zengin bir ülke olmasına rağmen, iş tüketime geldiğinde sınıfta kaldığını savundu.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Ayhan Barut, birçok canlının doğduğu anda aldığı ilk besin maddesinin süt olduğunu bildirdi. 21 Mayıs Dünya Süt Günü nedeniyle bir açıklama yapan Barut, Türkiye‘nin süt üretimi bakımından oldukça zengin bir ülke olmasına rağmen, iş tüketime geldiğinde sınıfta kaldığını savundu. Sütü, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu mucizevi bir besin olarak değerlendiren Barut, "Kalsiyum, protein, A, B, D ve E vitamini bakımından zengin olan süt ve süt ürünleri, büyüme ve kemik sağlığının korunmasında çok yararlıdır. Bu nedenle; büyüme ve gelişme çağında olan çocukların, gençlerin, anne adaylarının, yaşlıların, süt ve süt ürünlerini dengeli biçimde tüketmeleri gerekiyor" dedi.

Mutlaka düzenli içilmesi gereken sütün önemini anlatmak ve topluma süt içme alışkanlığını kazandırmak amacı ile Uluslararası Sütçülük Federasyonu‘nun 1956 yılında aldığı bir karar ile 21 Mayıs gününün, "Dünya Süt Günü" olarak kutlandığını hatırlatan Barut, şu görüşlere yer verdi:

"Türkiye süt üretimi bakımından oldukça zengin bir ülke olmasına rağmen, iş tüketime geldiğinde sınıfta kalıyor. Süt Endüstrisi Kurumu‘nun (SEK) hakim olduğu piyasaya, SEK‘in özelleştirilmesinin ardından süt piyasasının yüzde 70‘ini eline geçiren uluslararası sermaye gurupları hakim oldular. Piyasaya hakim olan bu gruplar sektörle istedikleri gibi oynuyorlar. Geçmişte SEK tarafından fiyat istikrarı ve pazar güvencesi oluşturularak gelişim süreci teşvik edilirken özelleştirmenin ardından bu durum ortadan kalktı. Ülkemiz için hiçbir önceliği yokken, sektörün gelişmesi için önemli bir kurum olmasına karşılık, alternatif bir yapı oluşturulmadan süt kurumu tasfiye edilmiştir. Süt üreticisi ve hayvancılığımız uluslararası sermayenin insafına terk edilmiştir. Özellikle, son 4 yılda iktidarın uyguladığı politikalar hayvancılık sektörünü bitirme noktasına getirmiştir. Süt üreticisini ve hayvancılık sektörünü uluslararası sermayenin insafından kurtaracak, arz talep dengesini kuracak, pazar güvencesini ve fiyat istikrarını sağlayacak bir yapının kısa sürede hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Sütün tarımsal üretim ve insan beslenmesi açısından son derece stratejik ve vazgeçilmez bir ürün olduğu dikkate alındığında konunun önemi ortaya çıkmaktadır. Çocukların yeterince süt içemediği, üreticinin hakkını alamadığı bir ülkede Dünya Süt Günü‘nü ancak bu sektördeki sorunların çözümü ile kutlamak anlam kazanacaktır."