Ülkemiz bir tarım ülkesi ve Konyamız da tarımın başkenti olan bir pozisyondadır. 2.2 milyon hektar tarım alanına sahip Konya‘da Türkiye‘de üretilen buğdayın yüzde 11‘i, arpanın yüzde 14‘ü, şekerpancarının ise yüzde 25‘i üretilmektedir.

Çumra, Cihanbeyli, Altınekin, Yunak, Akşehir, Çeltik, Karapınar ve Ereğli gibi büyük tarım alanlarına sahip ilçelerimizde sulu tarım yapılabilmesi nedeniyle çiftçilerimiz mısır, şekerpancarı, ayçiçeği, kuru fasulye hem de sebze ve meyveleri rahatlıkla ekebilme şansına sahip oldukları için teknolojinin en son tarım alet ve makinelerini kullanabiliyorlar. Seydişehir, Hadim, Bozkır, Yalıhüyük, Taşkent ve Ahırlı gibi ilçelerimizde ise arazi yapısının dar ve genel olarak kıraç topraklara sahip olması nedeniyle çiftçilerimiz daha yoğunlukta hububat tarımı, meyvecilik ve az da olsa sebzecilik yapabildiği için son teknolojiye sahip traktör, pulluk ve söküm makinesi alıp kullanma şansına sahip olamıyorlar.

Küresel ısınma sonucu son 6- 7 yıldır sürekli kurak geçen iklime bağlı olarak tarım kesimi büyük sıkıntılar çekti. 2008‘in sonbahar aylarından itibaren yağışlı bir havanın etkisinde kalan Konya‘da 2009 yılı da olumlu geçti. Önceki yıllara kıyasla yüzde 50 oranında bir yağış artışı yaşanan ilimizde 2010 yılında da hububatta kuraklık yaşanmadı ancak Konya Ovasında kış ılıman geçti, tarlalar fare istilasına uğradı, önemli oranda dolu gördü, sel gördü. Ne kadar hastalık varsa tamamını gördü. Süne kıskacına tutuldu. Hasat zamanında gelen yağmurla birlikte buğdaylarda protein ve öz kaybı meydana gelerek, hububatta verim ve kalitede istenilen sonuca ulaşılamadı.  2011 yılı için bugüne kadar iklim şartlarının iyi gitmesi nedeniyle hububat veriminin yüksek olacağı düşünülmekte. Çiftçimiz geçmiş yıllara göre çok daha fazla bilinçlendiği için hastalıklarla ve süne ile mücadeleyi daha etkin yapacağı görülmekte. Dolayısıyla kalitede belirli bir artış beklenmektedir. Geniş tarım alanına sahip Konya Ovası; dünyanın tarımda önder ülkeleri tarafından takip edilip, ovada ekilişin çeşidine ve verimine bakarak kendi ekiliş alanlarını dizayn etmektedirler.      

Son yıllarda organik tarımın üssü haline gelen Konya da üretim 10 yıldan beri yapılmaktadır. Konya‘nın Seydişehir, Akşehir, Hüyük, Beyşehir, Meram ve Derebucak ilçeleri yoğunlukta olmak üzere, 14 ilçeye bağlı 80 köyde organik tarım yapılmaktadır.  En fazla üretilen ürünler çilek, patates, nohut, vişne, kiraz,  ceviz, domates, elma ve mucize bitkiler arasında sayılan rezenede organik olarak Konyalı çiftçiler tarafından üretilmektedir. Özellikle gelişmiş ülkelerde yoğun talep gören organik ürünlerin yüzde doksanı ihraç edilmekte ve Konya ihracatta Türkiye‘de önde gelen iller arasında yer almaktadır.

Konya‘da sadece 510 bin hektar alan sulanabilmekte geriye kalan tarım arazilerinde ise kıraç şartlara uygun tahıllar yetiştirilmektedir. Sulanabilen alanların arttırılması sağlanırsa 1.8 milyon hektarlık sulanamayan arazide sulu tarım yapılarak ürün çeşitliliği artacaktır. Ürün çeşitliliği artması ile dekara 2 yılda 100 kg buğday elde eden çiftçi, 1 yılda 800 kg-1ton civarında buğday veya 1200 kg mısır, 10 ton şekerpancarı, 500 kg kuru fasulye gibi ürünler elde edeceği için Konya Ovası sadece Konyalı ya değil yurt dışından ithal ettiğimiz GDO‘ lu veya GDO‘ suz tarım ürünlerinin hiç birine gerek kalmadan ülke İhtiyacını karşılayacak potansiyele sahip olacak ve ülkemiz ithalat değil ihracat yapacak konuma gelebilecektir.

KOBİ, üniversite, turizm kenti olarak anılsa da tarım Konya‘da en ön sıradadır ki kentte sanayinin de ticaretin de yüzde 50‘sinden fazlası tarıma dayalı olarak gerçekleşmektedir. Bu gelişime ilimiz deki küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yoğunlukta olmak üzere, kümes hayvanı yetiştiriciliği ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliğine de katkı sağlamıştır. Sahip olduğu hayvan varlığı, yüksek kapasiteli hayvancılık işletmeleri ve hayvansal ürün potansiyeli açısından büyük bir yer tutar. Hayvancılığa dayalı sanayi (et, süt, yem, yün ve deri sanayi) önemli bir yer tutar.

Ereğli, Cihanbeyli, Ilgın, Kadınhanı, Selçuklu, Karatay ve Sarayönü hattı yoğunlukta olmak üzere Konya, koyun ve keçi yetiştiriciliği bakımında ülkemizde ilk sıralarda yer almaktadır. Son 30-40 yıldır hükümetlerin birbirinden bağımsız ve tutarsız hayvancılık politikaları nedeniyle tüm ülkede olduğu gibi Konya Bölgesinde de koyun ve keçi yetiştirici sayısı azalmıştır. Ancak meraya dayalı olan koyun ve keçi yetiştiriciliği bu sene Konya Bölgesinin yeterli yağış alması ve verilen sıfır faizli kredilerden yaralanabilme imkânı bulabilen yetiştiricilere sürülerindeki hayvan sayısını arttırmasına olanak sağladı.  Geçmişte yetiştirici daha 4-5 aylıkken kesime gönderdiği dişi tokluları işletmesinde anaç olarak kullanmaya başlayarak hayvan sayısını arttırma çabasına girdiği gözlenmektedir. Bu gelişmelerin son yıllarda düşen yetiştiriciliği tekrar canlandıracağını düşündürmektedir.   

İklim özellikleri, arazi genişliği ve yetiştirilebilecek ürün çeşitliliği bakımından ülkemiz ekonomisine katkı payı büyük olan Konya Ovası, devletin belirleyeceği doğru tarım politikaları ve su sorunun çözümü ile beraber dünya insanlığının geleceği için önemli bir tarım havzası konumundadır