TAHSİLAT YOK KURAKLIK VAR - EVRENSEL
Ürün bedellerini alamadıkları için borç içindeki Çanakkaleli üreticiler, kuraklık endişesini derinden yaşıyor.
Reyhan Erdem
Türkiye, mevsim normallerinin ancak dörtte biri oranında yağış aldı. Eğer mart ve nisan aylarında da yeterli yağış olmazsa ciddi üretim kayıpları yaşanacak. Teslim ettikleri ürün bedellerini henüz alamamış Çanakkaleli üreticiler, borç içinde üretimi sürdürdüklerini, bir de kuraklık darbesini kaldırabilecek durumda olmadıklarını söylüyorlar.
Çanakkaleli üreticiler, ürün pazarlamada yaşadıkları sıkıntılar sürerken geçen yaz sezonunda tüccara, firmalara sattıkları domates, elma başta olmak üzere ürün bedellerini hâlâ tahsil edemediler. İstanbul, İzmir hallerine ürün gönderen üretici, hal tüccarlarının hâlâ ürün bedellerini ödememesi nedeniyle yeni tarım sezonu için hazırlıklarını sürdürürken sıkıntılı günler yaşıyor.
Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada "Firmalar, kazanamadıklarını iddia ettiklerinden üretici paralarını ödemiyor. Bölgemizdeki çiftçinin ürün parasıyla Antalya‘dan narenciye alıyor, narenciyeye ödeme yapıyor. Narenciye sezonu bitince de buradaki çiftçiye ödeme yaklaşık bir sene sonra başlıyor. Senelerdir çark böyle dönüyor" dedi. Tüccarın, kendi sermayesini kullanmadan üreticinin parasıyla ticaret yaptığını anlatan İlhan Ulus, üreticinin pazarlama alanında yaşadığı sıkıntıların aşılması için yasal düzenleme yapılarak kooperatif ve üretici birlikleri dışında pazara ürün akışının yapılmaması gerektiğini, şu an kayıt dışı ürün akışının olduğunu, tüccarın vergisiz, algısız ürün aldığını, kooperatif ve birliklerin önünün açılmasıyla da üreticinin, hem örgütleneceğini hem bilinçleneceğini hem de pazarlama sorunlarını aşacağını söyledi.
Ezine Ziraat Odası Başkanı Ahmet Önder ise üretici alacakları konusunda şunları söyledi: "Domates ve diğer sebzeleri verdiğimiz fabrikalar taşeron kullanıyor. Taşeron üreticiye müstahsil makbuzu kesmiyor. Elimizde sadece kantar fişi oluyor. Üretici hâlâ sattığı ürünün parasını alamadı. Taşeron fabrikadan ürün bedellerini alsa bile üreticiye parasını isterse veriyor, istemezse vermiyor. Paramızı başka işte kullanıyor, bize ağustos ayına çek veriyor, yeni sezonda paramı alabilirsem alacağım. Fabrikaya adımıza kesilmiş müstahsil makbuzu olmadığı için başvurup paramızı isteyemiyoruz. Fabrika ‘ben seni tanımam‘ diyor. Elimizde belgemiz yok çünkü. Üreticinin kanayan bir yarası bu durum. Fabrikaların çoğu aynı; taşeron kullanarak ürün alıyor, üreticiyle yüz yüze gelmiyor, çoğu üretici mağdur. Yeni üretim sezonu masraflarını karşılayamıyoruz. Tonlarca ürün, kamyonlarla nakliye ediliyor ama yollarda maliye denetimi yok, irsaliye sorulmuyor. Konuyu, Mal Müdürlüğü‘ne, genel merkezimize, milletvekillerine ilettik. Çözüm bekliyoruz.."
Traktörler, tarlalar satılıyor
Çanakkaleli üreticiler olarak gerekli altyapı, ekipman, bilgi, donanım her şeye sahip olmalarına rağmen üretim yapamayacak duruma geldiklerine dikkat çeken Çıplak Köyü‘nden üretici Gürcan Duran, şunları söylüyor:
"Bunun en büyük nedeni; verimin iyi, ürünün bol olmasına karşın pazarlamada yaşanan sıkıntılar, girdi maliyetlerinin yüksekliği, yetersiz tarım politikalarıdır. Göz boyamak amacıyla tarımsal destekler veriliyor. Destekler gerçek adrese, üreticiye gitmiyor. Doğrudan gelir desteği uygulaması yanlış uygulanıyor. Mazot desteği adı altında çok komik rakamlar veriliyor. Yunanistan‘da tarımsal destek alan üreticiye, ödemeler 20-30 gün içinde dönüyor. Bizde ise nisanda dosyalar kabul edilmeye başlandı. Hâlâ ödemeler yapılmadı. 75 yaşındaki babam, günde 16 saat çalışıyor. Ne kazanıyor; hiç!.. Hükümetin yaptığı tek şey var; bizi çok kolay borçlandırıyor. Tahsin Dinç, Tevfikiye Köyü‘nden bir üretici: "İki bankaya kredi için başvurdum. Borç çok. Bankalar ne kadar kredi verirse o kadar alacağım. Sözleşmeli tarım yapalım dedik. Mısır tohumu için firma mısır ektiriyor. Devletin verdiği taban fiyatın üç katını veriyor ama yeterli değil; zamanında ödemiyor. Yaş sebzeyi bekletemiyoruz, tüccar ne fiyat verirse kabul ettik. Ama çekler karşılıksız. Tüccar bizim parayı narenciyeye yatırıyor, kendi parasını kullanmadan bizim parayı kullanıyor. Salça fabrikalarına ve dondurulmuş gıda fabrikalarına da ürün verildi ama hâlâ ürün parası ödenmedi.4 yıl önce buğday fiyatı harmanda 350 bin idi, şimdi 250 bin. İşçilik ve girdi maliyetleri yüksek, üretici kaos yaşıyor. Köyde 20 üretici traktörünü sattı, bankalara kredi borcu ödemek için. Bu sayı daha da artabilir. Üretici traktör ve tarlasını satılığa çıkardı, alan yok."(Çanakkale/EVRENSEL)
Takla attırma yöntemi
Tevfik Gürcan, Tevfikiye Köyü‘nden bir üretici: "Üretici, iki yıl önce aldığı traktörünün yıllık taksidini ödeyemiyor, peşin para için traktörünü satıyor, peşinat yapıp yeniden traktör alıyor. Hükümet, gelen verilere bakıyor; şu firma şu kadar traktör satmış, traktör satışı artıyor görünüyor. Halk arasında buna takla attırma deniyor. Çiftçi böylece borcunu üç beş yıla yayıyor. Üç bankaya borcu olan arkadaşlar var, geçen yıldan önceki yıldan borçlar için sürekli borç alarak kapatmaya çalışıyoruz."
Ürünlerde neler olabilir?
Ziraat Mühendisleri Odası ve diğer uzmanların tespitlerine göre kuraklıktan etkilenecek Çanakkaleli üreticilerin ürünleri şöyle:
Üzüm: Hava sıcaklıklarının kış mevsimi normallerinin üzerinde seyretmesi sonucu üzüm bağları, kış uyuması aşamasına geçemedi. Çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesinde düşüş bekleniyor.
Meyveler: Erik, kiraz, kayısı, şeftali gibi sert çekirdekli meyveler ve narenciye, zeytin ve üzümde, ağaç ve asmaların kışlama evresini yeterince yaşayamamaları, verimi etkileyebilecek. "Yalancı bahar"dan sonra don olasılığı gündemde. Don yaşanırsa kışlık sebze ve meyve fiyatlarında artış olması ve bunun da mutfaklara yansıması kaçınılmaz.
Zeytinyağı: Zeytinde, ağacın kışın sürgün vermesini sağlayacak yağışlar gelmedi. Önümüzdeki günlerde de beklenen yağışlar gerçekleşmezse zeytinyağı üretiminde büyük düşüş olabilir.