Şube Başkanımız Celil Çalış‘ın  Tarım alanlarının daralması ile ilgili açıklamaları 2 Mayıs 2017 tarihli Hakimiyet Gazetesi‘nde"TARIM ALANLARI BETONLAŞIYOR"başlığı ile yeraldı.

Tarım alanlarında tehlike çanları çalıyor

Gayrimenkul rantının ön plana çıkması tarım alanlarının azalmasına yol açıyor.

Konya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Celil Çalış, konu hakkında açıklama yaparak tarım arazilerinin küçüldüğünü ve bunun tarım dışı kullanımla gerçekleştiğini söyledi. 30 yıl önce 28 buçuk milyon hektarlık tarım arazinin günümüzde 24 milyon hektara düştüğüne dikkat çeken Çalış, "Bundan 30 yıl önce Türkiye 28 buçuk milyon hektarlık bir tarım arazisi varlığına sahipti. O zaman 50 milyon nüfusu besliyordu. Günümüzde 24 milyon hektara düştü. Yani 4 milyon tarım arazisi bahsettiğimiz gibi amacı dışı kullanılmış. Bu ne bir savaş sonrası kaybedilmiş arazi ne de doğal afet sonucu kaybedilmiş arazidir. Tam anlamıyla tarım dışı kullanımla oluşmuş durumda." dedi.

MARMARA‘DAN SONRA KONYA GELİYOR

Çalış, Türkiye‘de tarım arazilerinin amaç dışı kullanılması konusunda en fazla yönelinen yerin Marmara‘dan sonra Konya olduğunu dile getirdi. ‘Bu durumun en fazla yaşandığı yerlerden biri Konya.‘ diyen çalış 2005 yılında çıkartılan 5 bin 400 sayılı Toprak ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Çalış, "Bu kanun uygulandığı takdirde tarım arazilerinin amaçlı kullanılmaması konusunda ciddi tedbirler alınacaktır. Bu konuda Tarım Bakanlığının yayınlamış olduğu zorunlu kamu spotları var. Kamu spotlarında kullanılan kelimelerde biz aynen katılıyor ve destekliyoruz. Ne diyor, tarım arazileri atalarımızdan bize miras değil torunlarımızın emanetidir. Katılıyoruz ve tarım arazilerinin kullanılması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere kullanılabilir şekilde devredilmesi konusunda el birliği ile mücadele etmemiz gerekiyor." şeklinde konuştu.

1 MİLYAR AÇ, 1 MİLYAR OBEZİTE VAR

Celil Çalış geçmişte 50 milyon nüfusun 28 buçuk milyon hektar araziyle beslendiğini, dünyada kendi kendine yeten 7 ülkesi arasında olduğumuzu vurguladı. Şu anda nüfusun 80 milyona çıktığını ve 5 milyon sığınmacıya ev sahipliği yaptığını belirten Çalış, 15 milyon da turist beslendiğini toplam 100 milyon insanın 4 milyon azalan tarım arazisiyle beslendiğini ifade etti. Çalış sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Biz 100 milyon nüfusu bahsettiğimiz alan içerisinde doyurmak gibi çalışma içerisindeyiz. Ayrıca bunun haricinde de tarımsal ticaret açısından baktığımızda mesela dünyada un sanayisi anlamında Türkiye bir numara. Buğday ithalatında en önemli sebeplerden biride un sanayisinin çok gelişmesidir. Bunun üzerine bir de tarımsal ticareti koymamız lazım. Ve tüm bunları işlerken, dünyada şu anda en önemli sorunlardan birisi olan 1 milyar insan aç, 1 milyar insan da obezite ile mücadele ediyor. "Kamu spotunda tarım arazilerine inşaat yapılmayacağına Tarım Bakanlığı tarafından müsaade edilmediğini söyleyen Çalış, tarım arazileri dışında yeterince inşaat yapılacak marjinal alan olduğunu kaydetti.  Çalış, "Maalesef bu tarım arazilerine bu müsaadeleri verende Tarım Bakanlığının kendisi. Kanunen tarım arazilerinin korunması konusunda herhangi bir eksiğimiz yok elimizde çok güçlü bir kanun var ama uygulama konusunda ciddi manada sorunla karşı karşıyayız. Ayrıca Türkiye içinde bulunduğu coğrafya üstlenmiş olduğu misyon sebebiyle diğer ülkelerden çok daha farklı. Bu coğrafyada yaşamanın bir bedeli var. Bu coğrafyada aç varsa, çıplak varsa, evsiz varsa sana sığınır." ifadelerini kullandı.

ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE ÜRETİM 2 KATINA ÇIKMAK ZORUNDA

Geçmişi örnek alıp keşkelerin bir tarafa bırakılarak öne bakılmasını gerektiğini belirten Celil Çalış, işin şakasının olmadığına dikkat çekti. 2030 ve 2050‘li yıllarda ön görülen 12 milyar insan varlığının hem Türkiye‘de hem de dünya da mevcut tarım arazilerinden elde edilen üretimi 2 katına çıkartmak zorunda olunduğunu kaydetti.  Tarım arazilerine eskisinden daha fazla sahip çıkmak ve korumak zorunda olunduğunu söyleyen Çalış sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Elimizde çok güçlü olan 5 bin 400 sayılı toprak ve arazi kullanımı kanunun saygılı olur ve emirlerini yerine getirecek olursak biz tarım arazilerimizi koruyabiliriz. Tarım Bakanlığı yaptığı kamu spotlarının arkasında durur ve bu kamu spotlarını topluma uygulayacak olursa birçok sorunu çözmüş oluruz. Dünyada ötelenemeyecek tek ihtiyaç beslenme ihtiyacıdır. Şu anda darda değiliz ama dara düşmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Kendi kendine yeten ülke olmanın bize yetmediği bir dönemde artan nüfusla birlikte mevcut tarım arazilerinden şu anda elde ettiğimiz verimi, kaliteyi önümüzdeki 20 yılda 2 katına çıkartmamız gerektiği bir durumda tarım arazilerinin daralmasını tahmin etmek bile istemiyorum.