Ziraat Mühendisleri Odası Manisa Şube Başkanı Müjgan Şenay, 10 yılda ülkemizdeki tarım arazilerinin 27 milyon dekar, yani yaklaşık Belçika`nın yüzölçümü kadar  küçüldüğünü vurgulayarak, tarımı çok ciddi sorunların beklediğine dikkat çekti.

Ülkemizdeki tarım arazilerinin her geçen yıl azaldığı ve çiftçinin toprağını terk etmek zorunda kaldığı için boş kalan tarım alanlarının zamanla yok olacağı tehlikesi taşıdığını belirten Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Manisa Şube Başkanı Müjgan Şenay, " Uluslar arası toprak yılı olarak kabul edilen 2015`te insan beslenmesinin en önemli temeli olan toprakların korunması ve bozulmadan yeni nesillere aktarılması adına bu yıl daha fazla önem taşımaktadır" dedi.

SON 10 YILDA 3 MİLYON HEKTAR ARAZİ EKİLMEDİ

Ülkedeki tarım topraklarının terk edildiğini ve çiftçilerin artan maliyetlerden dolayı toprağını ekemediğini bu yüzden boş bıraktığını belirten Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Manisa Şube Başkanı Müjgan Şenay, konu ile ilgili şu bilgileri verdi, " Türkiye`de son 10 yılda ekili alanlarda 3 milyon dekar tarım arazisi ekilmekten vazgeçildi, 27 milyon dekar tarımsal alan, sanayileşme, enerji, maden ve konut alanları için küçültülmüştür. Tarımsal alanlarda üretimden vazgeçilmesini ve tarımda dışa bağlılığın artmasının en büyük sebebi, çiftçinin artan üretim maliyetleridir. Örneğin dünyanın en kaliteli pamuğuna sahip ülkemizde pamuk üretimi son 10 yılda %32 oranında azalmış, üretici sayısı da 130 binden 75 bine kadar düşmüştür. Maalesef Türkiye, Yunanistan pamuğunun %40`ını alı hale gelmiştir. Yüksek giderlerle baş edemeyen çiftçi ya üretim alanlarını terk etmiş ya da toprak zenginliğini azaltan, su tüketimini arttıran mısır gibi tarla bitkilerini üretmeye mahkûm olmuştur. Getirisi az olan bu ürünler bir dönem sonra ege bölgesi toprağının kalitesini düşürmüş daha önceden alınan yüksek verimler, son yıllarda düşmeye başlamıştır. Bu durum da çiftçinin tarımdan uzaklaşmasını hızlandıracaktır."

YENİ NESİLDE ÜRETİME GİRMEYECEK

Önümüzdeki yıllarda durumun daha kötü hale gelebileceğini söyleyen Şenay, önümüzdeki yıllarda örgütlenemeyen çiftçiler, ailelerini geçindirecek kadar kazanamayacağından dolayı başka iş alanlarına kaydırdığı genç nesli de üretime girmeyeceğinden tarımsal alanlardan ciddi anlamda uzaklaşmalar başlayacaktır. Bir de bunlara ek olarak; Verimli tarım arazilerine yönelik sanayileşme, konut yapımı, maden ve jeotermal kaynakların bilinçsizce açılması eklendiğinde tarımsal topraklar, su kaynakları ve iklim ciddi sorunlarla karşı karşıya kalınabileceğini belirtti.

GEDİZ, DÜNYANIN SAYILI TARIM ALANLARINDAN

Tarım arazilerinin çeşitli nedenlerle azaltıldığını belirten Şenay, "İklimi ve toprak kalitesi ile dünyanın sayılı yerlerinden olan Gediz havzasında oluşan enerji ve maden kaynaklı çalışmalar bu bölgenin tarım topraklarını tehdit etmektedir. Özellikle Alaşehir`de açılan jeotermal kuyuların tarım arazilerine verdiği ağır metal kirliliği( özellikle bor ) ve iklim değişikliği şimdiden gözlenmeye başlamıştır" diye ekledi.

GELECEĞİMİZİ DÜŞÜNELİM

"Bunun yanında 1970`li yıllarda Turgutlu`da oluşacak toprak kaybı ve sel baskınlarına karşın ağaçlandırılan alanların, getirisi tartışılan nikel madeni için feda edilmesinin doğruluğu kamuoyunun görüşüne sunulmalıdır. Toprak yılında olduğumuz göz önüne alınırsa, bu durum daha da önem arz etmektedir" diyen Şenay, tarım arazilerinin veya verimli arazilerimizin yok olmasının bir an önce önüne geçilmesini aksi takdirde çocuklarımıza ve torunlarımıza tarım yapabilecekleri hiçbir yer bırakamayabiliriz diyerek sözlerini noktaladı. 

MANİSA MANŞET GAZETESİ