TARIM ARAZİLERİ BETON YIĞINI HALİNE GELECEK - GÜNBOYU
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, İmar Kanunu‘na eklenen ek maddeyle mera, yaylak ve kışlakların hayvancılık amacı dışında kiralanıp yapılaşmaya açılacağını ve beton yığınlarına dönüştürüleceğini iddia etti
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası tarafından yapılan yazılı açıklamada, İmar Kanunu‘na eklenen ek madde eleştirildi.
Açıklamada, bu maddeyle mera, yaylak ve kışlakların hayvancılık amacı dışında kiralanıp yapılaşmaya açılacağı ve beton yığınlarına dönüştürüleceğine dikkat çekildi. Bunun sonucu olarak Türkiye‘nin ucuz et için yurtdışından canlı hayvan ve et ithalatına devam edeceği, dövizlerini o ülkelerin halklarının refahı için kullanmış olacağı belirtilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "Köylerde yapılacak yapılarla ilgili olarak daha önce sadece köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanlar için sağlanan istisnaların yapılan değişiklikle herkese tanınması, tarım arazilerinin hızlı bir şekilde tahribine yol açacak uygulamaların başlangıcım oluşturacaktır. Özellikle kıyı şeridindeki köy yerleşim alanları ve çevreleri tarım arazilerinin özellikleri dikkate alınmaksızın tümüyle ranta açılacak; nitelikli tarım arazilerinin üzerine serbestçe lüks konutlar ve turistik tesisler kurulabilecektir."
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü`ne "mimarlık ve mühendislik meslek kuruluşlarına ilişkin mevzuatı hazırlamak ve bunları denetlemek" görevinin verilmiş olmasının, meslek odaları ile bu bakanlık arasında hiyerarşik bir ilişki yaratılarak, kamu yararına verilen mücadelenin zayıflatılmak istendiğini dile getirdi.
SOMALİ‘DE YAŞANAN KITLIK
Somali‘de yaşanan kıtlığın "insan eliyle yaratılmış" olduğuna değinilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Son zamanlarda dünya Somali‘de yaşanan kuraklığı, kıtlığı, açlık krizini tartışmaktadır. Oysa 1970‘lere kadar gıda üretimi bakımından kendine yeterliliğini koruyan Somali‘de yaşananları ‘insani felaket‘ veya ‘insani kriz‘ olarak değil; ‘insan eliyle yaratılmış bir kriz‘ olarak değerlendirmek gerekir. Bilindiği gibi, Somali‘de kamuya ait çiftlikler Dünya Bankası‘nın kontrolünde kapatılmış veya özelleştirilmiştir. Bu süreçte en verimli tarım arazileri çiftçi olmayanların eline geçmiştir. Su ticarileştirilmiş, mera ve otlak koruma hizmetleri ihmal edilmiş; hayvancılık ve çiftçilik tahrip edilmiştir. Yaşanan sürecin acı sonucu ortadadır."