TARIM BAKANI KİMİN BAKANI?

MERKEZ
26.03.2009

(KRİZ ORTAMINDA 6800 ZİRAAT MÜHENDİSİ İŞİNİ KAYBEDECEK)

 

 

- BASIN AÇIKLAMASI -

TARIM BAKANI KİMİN BAKANI?

(Kriz ortamında 6800 ziraat mühendisi işini kaybedecek) 

                                                                       26 Mart 2009

  Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi EKER, sorumlu yöneticilik müessesesini kaldıracağını ilan etti.

Elimizdeki kayıtlara göre, Fırıncılar Odası‘nın 14 Mart 2009 tarihinde İstanbul‘da düzenlediği toplantıya katılan EKER, fırınlarda ve diğer işletmelerde gıda güvenliğini ve halk sağlığını güvence altına almak için çalışan ziraat mühendisi sorumlu yöneticileri çalıştırma zorunluluğunu, hazırladıkları yeni Gıda Yasası tasarısı ile kaldıracaklarını ifade ederken, tüketici sağlığını hiçe sayan aşağıdaki açıklamaları yapmaktan da geri durmadı. Tarım Bakanı‘nın talihsiz sözleri aynen şöyle;

 "20 BG gücün altındaki fırınlarda sorumlu yöneticiliğe ilişkin olarak Bakanlıkla Federasyonun işbirliği çerçevesinde düzenlenen kurslarda başarılı olan ustaları sorumlu yönetici olarak kabul etmekteyken ki biz böyle bir düzenleme yapmıştık, maalesef bu yönetmeliğin 29. maddesi bir şikâyet üzerine Danıştay tarafından iptal edildi. Bizim bir de böyle problemlerimiz var"

Bu noktada Sayın Bakan uzun uzun yargıdan şikâyet ettikten sonra, konuyla ilgili son cümlesini şöyle tamamlamıştır;

"Yeni hazırlanan Gıda Kanunu tasarısında fırınlar kayıtlı işletme statüsünde yer alacak ve sorumlu yönetici zorunluluğu ortadan kalkacaktır"

Sayın Tarım Bakanı‘nın bilimi, hukuku ve ziraat mühendisliği mesleğini hiçe sayan açıklamalarına konu olan gelişmeleri, gerçek yönleriyle birlikte kamuoyuna duyurmayı görev sayarız.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Sayın Sami GÜÇLÜ‘nün Bakan olduğu dönemde, 2004 yılında yaptığı ve ardından dört ayrı düzenlemeyle kapsamını geliştirdiği Yönetmelik değişikliği ile fırın ustalarının sorumlu yöneticilik yapabilmesinin yolunu açtı. Bu doğrultuda ustalar, Tarım İl müdürlüklerinin açtığı ve hiç kimsenin kalmadığı kurslardan aldıkları sertifikalar ile fırınlarda HACCP - ISO uygulamalarını kapsayan, teknik - bilimsel - hukuki sorumlulukları olan sorumlu yöneticilik işini yapmaya başladılar(!).

Ustaların ekmek yapımı konusundaki yetkinliklerine saygı duyarız. Ancak özel mühendislik bilgisi gerektiren sorumlu yöneticilik alanında, ustaları yetkili kılmak, halk sağlığıyla oynamak anlamına gelmektedir.

Bu doğrultuda Oda‘mız, 2004 yılında değişikliğe karşı Danıştay‘a başvurmuş; 2006 yılında işlemin yürütmesi durdurulmuş, 2008 yılında ise işlem iptal edilmiştir.

Dava sürecinde Oda‘mızın karşısında Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Federasyonu, Türkiye Lokantacılar Kebapçılar Pastacılar ve Tatlıcılar Federasyonu yanında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı da yer almıştır. Çoğu ziraat mühendisi olan yöneticiler tarafından yönetilen Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, ziraat mühendislerinin özlük hakları aleyhine temyize gitmekten de çekinmemiş, ancak tüm yargılama süreçlerini kaybetmiştir.   

İdari Yargılama Usulü Kanunu‘nun idareye yargı kararlarını uygulamak konusunda bir aylık süre tanımasına rağmen, 25.07.2008 tarihinde Danıştay Kararı‘nı tebellüğ eden Bakanlık, Oda‘mızın ısrarlı takip ve baskıları sonucunda, ancak 22 Eylül 2008 tarihinde Tarım İl Müdürlüklerine Mahkeme Kararı‘nı uygulama talimatını göndermiştir. Bu talimata rağmen, birçok il Müdürlüğü‘nün, "münferit uygulama" sınırlarını aşacak bir ortak tutum takınarak, ustaların boşaltmak zorunda oldukları pozisyonlara yönelik mevzuatta belirtilen nitelik ve biçimde sorumlu yönetici istihdamı yapmadığı bilinmektedir. Bununla ilgili veriler de Oda‘mızda bulunmaktadır.

Böylece, gıda terörü olarak yaşamımıza giren ve halk sağlığını hiçe sayan uygulamalar sürüp gitmektedir.

Bakanlık, bununla da yetinmeyerek, kapalı kapılar ardında hazırlamış olduğu Veterinerlik, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Yasa taslağı ile onaya tabi işletmeler (et ve süt işyerlerinde) çalışacak veteriner hekimler dışındaki tüm mühendislik meslekleri için sorumlu yöneticilik uygulamalarını kaldırmaya hazırlanmaktadır.

Ekonomik krizin etkilerinin en çok hissedildiği dönemde alınan bu karar, seçimlerden hemen sonraki süreçte, halen sorumlu yönetici olarak çalışan 6800 ziraat mühendisi yanında, çok sayıda gıda ve kimya mühendisinin de işini kaybetmesine neden olacaktır.

İstihdam açısından yarattığı bu etkiye paralel olarak, çıkarılacak bu Yasa hükmü, özellikle kayıt ve denetim dışı ile merdiven altı gıda maddesi üretiminin yoğun olduğu Türkiye‘de işyerlerinin özdenetimini ortadan kaldıracak, hijyen ve kalite sorunlarını artıracak ve tüketici sağlığı risklerini daha da yükseltecektir.

Meslekle ile ilgili sorunlar bununla sınırlı değildir. Türkiye‘de bir taraftan okuryazarların - ilkokul mezunlarının dahi zirai mücadele ilacı satmasına izin verilirken; diğer taraftan ziraat mühendislerine hem bitki koruma ürünü satma hem de reçete yazma konusunda sınav zorunluluğunun getirilmesi anlaşılır gibi değildir.    

Diğer yandan, her yıl 2500 olmak üzere kamuya toplam 10 bin ziraat mühendisi alma taahhüdünün Adalet ve Kalkınma Partisi Seçim Bildirgesi‘nde yer almasına karşılık, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 2008/4 döneminde 46 ve 2009/2 döneminde 476 ziraat mühendisi almakla yetinmiştir. Türkiye‘de kadrolar doldurulurken, tarımsal verim ve üretimi artıracak ziraat - su ürünleri - balıkçılık teknolojisi - tütün teknolojisi mühendislerinin görmezden gelinmesi kabul edilemez.

Diğer taraftan, Bakanlıkta 4/b statüsünde çalışan Tarım Danışmanlarının sorunları çığ gibi büyümektedir. Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı‘nda aynı statüde çalışanların eş durumundan tayin ve diğer sorunları çözüldüğü halde, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nezdinde yapılan tüm girişimler sonuçsuz kalmaktadır.

Meslek camiamızın sabrı tükenmiştir. Tüm üyelerimizin Oda‘mıza ilettiği soru şudur: Tarım ve Köyişleri Bakanı kimin Bakanıdır, kimi temsil etmektedir? Mesleki lobicilikten başlayıp fırıncılardan oy devşirmeye kadar varan bu yaklaşımlar neye hizmet etmektedir?    

Oda‘mız, sürdürmekte olduğu tüm idari - yasal girişimler yanında, sözü edilen alanlarda hızlı ve etkin bir çözüm süreci yaşanmaması halinde, üyelerinin özlük haklarını savunmak üzere, demokratik hakkını kullanacağı bir miting düzenleme sürecine doğru ilerlemektedir. Bu sürece gidilmemesi için, net önerilerimizi sıralıyoruz;

1 - Veterinerlik, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanun Tasarısı geri çekilip, ziraat mühendisliği ve diğer tüm mühendislik disiplinlerine saygılı bir tutumla ve sorumlu yöneticilik müessesesi korunarak yeniden düzenlenmelidir.

2 - Kamuya, söz verildiği gibi toplam 10 bin ziraat mühendisi alımı işlemine derhal başlanılmalıdır.

3 - Oda‘mızın iptali için dava açtığı "Reçeteli Satış Yönetmeliği" geri çekilmeli ve Oda yetkililerinin de etkinlikle yer aldığı komisyonlarda alan yeniden düzenlenmelidir.

4 - Özel sektördeki tarımsal danışmanlık hizmetleri, ziraat mühendislerinin kurdukları bürolara yönelik desteklemelerle geliştirilmelidir.

5 - Kamuda 4/b statüsünde çalışan ziraat mühendislerinin sorunları, katılımcı bir anlayışla, diğer bakanlıklar örnek alınarak, çözümlenmelidir.

6 - Ziraat mühendislerinin imzasını taşımayan hiçbir tarımsal proje, hiçbir kamu idaresinde kabul edilmemelidir. Asgari Ücret Yönetmeliğimizin hükümleri uygulanmalıdır.

Kamuoyuna ve ilgili tüm kesimlere saygılarımızla duyurulur.  

Dr. Gökhan GÜNAYDIN

Başkan

Yönetim Kurulu adına

Okunma Sayısı: 2550