Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odası’nın düzenlediği Dünya Gıda Günü Sempozyumu’nun sonuç bildirgesinde, gıda güvencesinin ancak tarıma yatırım yapılmasıyla mümkün olacağı kaydedildi.

13-14 Ekim 2006 tarihlerinde gerçekleştirilen Dünya Gıda Günü Sempozyumu’nun sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede, Türkiye’nin gıda güvencesinin teminat altına alınması için çeşitli tespitlere yer verildi. “Tarladan sofraya gıda güvenliği”nin öneminin vurgulandığı bildirgede, “Ulusal bağımsızlığımız ancak tarım sektörümüzün bütün unsurlarıyla sürdürülebilirliğinin sağlanması, biyoçeşitliliğimiz dahil doğal ve insan gücü kaynaklarımızın ülkemiz menfaati doğrultusunda kullanılarak gıda güvencemizin teminat altına alınması ile mümkündür” denildi.

Bildirgede, tarım politikalarının dışarıdan gelen dayatmalar yerine halkın ihtiyaçlarına göre belirlenmesi istenerek, Avrupa Birliği ve Dünya Ticaret Örgütü ile sürdürülen ilişkilerin ülke tarımına zarar verdiği belirtildi. AB’nin Türkiye’yi Pazar haline getirmeyi hedeflediğine dikkat çekilen bildirgede, “Bu sorunun önüne geçilebilmesi için altyapı sorunlarının çözümü ile üretim maliyetlerinin düşürülmesi için tarım sektörüne yılda en az 10 milyar dolar kaynak transferi zorunludur” denildi.

Bildirgede dikkat çekilen bir diğer nokta ise, Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar’ın (GDO) tarıma, çevreye ve insana vereceği zararlar oldu. Ulusal Biyogüvenlik Yasa Taslağı’nın GDO’ların önünü kesecek şekilde düzenlenmesinin talep edildiği bildirgede, Tohumculuk Yasa Tasarısı’nın da TBMM’den geçtiği biçimde yayınlanmaması istendi.

Bildirgede, gıdaya ilişkin ilerleyen dönemde Meclis’e gelecek 4’lü yasal paketin “çözüm odaklı, gıdaya yeterli ve uygun fiyatla erişimi ve yetkilerin tek elde toplanmasını sağlayacak” şekilde düzenlenmesi gerektiği kaydedildi. Bildirgede şu önerilere yer verildi:

“Tüketici, gıda konusunda doğru bilgilendirilmeli, Tarım Bakanlığı’nın alt çalışma gruplarında tüketiciyi temsil eden örgütler de yer almalıdır. Kayıt dışılık tüm yetkili kurumların işbirliği ile engellenmeli, gıda işletmelerinin tümü kayıt altına alınmalı, gıda denetiminde ‘Çiftlikten Sofraya Gıda Güvenliği’ ilkesi yaşama geçirilmelidir. Gıda denetiminde yetkili Tarım Bakanlığı’na sorumluluğu yürütebilecek düzeyde eleman alınmalı, denetim ve kontrole yönelik altyapı eksiklikleri giderilmelidir.”