GENETİK OLARAK DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR (GDO) VEYA TRANSGENİK CANLILAR DİYE TANIMLANAN ÜRÜNLERİN EKİM ALANLARININ, 2003 YILI SONUNDA EN AZ 67.7 MİLYON HEKTARI AŞTIĞI BİLİNMEKTE. 2003 YILI VERİLERİNE GÖRE, 18 ÜLKEDE 7 MİLYON ÇİFTÇİ TRANSGENİK ÜRÜN TARIMI YAPMAKTA. BU ÜRÜNLERİN YÜZDE 30’U GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN TOPRAKLARINDA YETİŞTİRİLMEKTE.

TÜM TRANSGENİK (VEYA GDO) ÜRÜNLERİN 97’SİNİ ELİNDE BULUNDURAN 5 ÜLKE SIRALANINCA GENE KARŞIMIZA İLK SIRADA YÜZDE 63 İLE ABD ÇIKIYOR. ABD’Yİ YÜZDE 21 İLE ARJANTİN, YÜZDE 6 İLE KANADA, YÜZDE 4 İLE BREZİLYA, YÜZDE 3 İLE ÇİN İZLEMEKTEDİR.

GDO ÜRÜNLERİNİN İNSANLAR VE DİĞER CANLILAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN TAM BİLİNMEMESİ BİR YANA ORİJİNAL TAT VE LEZZETİNİNDE BULUNMADIĞINI BİLİYORUZ. BUNUN YANINDA GDO’LARIN ÜRETİMİ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİN YOK EDİLMESİNE NEDEN OLAN BİR UYGULAMADIR. AYRICA, İNSAN, DOĞA VE DİĞER CANLILAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNE YRD. DOÇ. DR. OĞUZ ÖZDEMİR “BİLİM VE GELECEK” DERGİSİNİN OCAK 2005 SAYISINDA DEĞİNMİŞ. OKUNMASINDA YARAR OLAN BİR ÇALIŞMA.

ÜLKEMİZİN KARŞI KARŞIYA OLDUĞU GDO TEHLİKESİNE TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI’NIN, BİYOGÜVENLİK YASA TASLAĞI’NA İLİŞKİN DEĞERLENDİRMESİ DE IŞIK TUTMAKTADIR.

ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI’NIN GÖRÜŞLERİNİ ÖZETLE: “ULUSAL BİYOGÜVENLİK KANUN TASLAĞI”NIN ASLINDA ULUSAL OLMADIĞINI SÖYLEMEKTEDİR. BU KANUN TASLAĞI İÇİN ZMO: “TÜRKİYE TARIMININ SOSYO-EKONOMİK YAPISI, BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ, İNSAN VE HAYVAN SAĞLIĞI AÇISINDAN ÖNEMLİ TEHDİTLER İÇERMEKTEDİR. ÜLKEMİZE 1996 YILINDAN BU YANA KONTROLSÜZ OLARAK GDO’LU ÜRÜNLER GİRMEKTE, TÜKETİCİ TARAFINDAN BİLMEDEN TÜKETİLMEKTEDİR. BUNDAN DA VAHİMİ, KAÇAK GDO’LU TOHUMLAR ÜLKEDE EKİM ALANI BULMAKTA, TARIMDA BAĞIMLILIK SARMALI GİDEREK DERİNLEŞMEKTEDİR.

YETERLİ LABORATUVAR ALTYAPISI BULUNMAYAN, AZALAN PERSONEL VE FİNANSMAN YAPISI NEDENİYLE KONTROL MEKANİZMASI KURAMAYAN TARIMSAL KAMU YÖNETİMİ, SÜRECE YILLARDIR SEYİRCİ KALMIŞ, BU ORTAMDAN ÇOKULUSLU ŞİRKETLER VE ONLARIN TAŞERONU KONUMUNDAKİ DIŞALIM LOBİLERİ BÜYÜK RANTLAR SAĞLAMIŞLARDIR. ÖNCELİKLE VE ÖNEMLE BELİRTİLMELİDİR Kİ, TARIMSAL ÜRETİM-İŞLEME VE TÜKETİM SÜREÇLERİMİZDE YASA DIŞI OLARAK BULUNAN GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR, ÜLKEMİZ TARIMININ KARŞI KARŞIYA BULUNDUĞU BAĞIMLILIK İLİŞKİSİNİ DERİNLEŞTİRMEKTE, TÜRKİYE’DEN BİRKAÇ ÇOKULUSLU ŞİRKETE KAYNAK TRANSFERİNİN SÜREKLİLİĞİNİ SAĞLAMAKTA VE SON DERECEDE VARSIL BİYOÇEŞİTLİLİĞİMİZİ GERİ DÖNÜŞSÜZ BİR ŞEKİLDE ORTADAN KALDIRMAKTADIR.”

ÜLKEMİZE KONTROLSÜZ GİREN, HATTA EKİMİ YAPILAN GDO’LU ÜRÜNLERLE İLGİLİ OLARAK AB’NİN ÇOK SIKI DENETİMLER VE ALAN SINIRLAMASI GETİRDİĞİNİ GÖRÜYORUZ.

“AVRUPA BİRLİĞİ’NİN BİYOGÜVENLİK KONUSUNDA 1990 YILINDA ÇIKARTTIĞI KAPSAMLI İKİ DİREKTİFİ (EC/90/219-KAPALI ŞARTLARDA KULLANIM- VE EC/90/220-ÇEVREYE SERBEST BIRAKMA-) BULUNMAKTADIR. 2003’TE YÜRÜRLÜĞE GİREN EC/1829 VE EC/1830 SAYILI 2 DİREKTİF İSE GIDA/YEM AMAÇLI İŞLEME İLE ETİLEKETLEME VE İZLENEBİLİRLİĞİ KAPSAMAKTADIR. SÖZÜ EDİLEN MEVZUAT, OLDUKÇA KATI KURALLAR İÇERMEKTEDİR.

AB ÜLKELERİNDE ÖZELLİKLE TÜKETİCİLERİN TEPKİSİ BAŞTA OLMAK ÜZERE, BUGÜNE KADAR UYGULANAN SIKI MEVZUATLARI İLE SON ALTI YILDIR GDO’LARIN ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ YASAKLANMIŞTIR. ABD’NİN DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ ARACILIĞIYLA KURDUĞU BASKININ BİR SONUCU OLARAK, AVRUPA BİRLİĞİ’NDE, SON DERECEDE KATI KONTROLLER ALTINDA, YALNIZCA BİRKAÇ ÇEŞİT GDO’LU ÜRÜNÜN YEM AMAÇLI DIŞALIMINA, İŞLENMESİNE VE EKİMİNE, 2004 YILINDA, OY ÇOKLUĞU İLE İZİN VERİLMİŞTİR.

DİĞER YANDAN AB, GIDALARIN GDO İÇERDİĞİNE DAİR ETİKETLENMESİNDE İSTENİLEN “EŞİK DEĞER ORANINI” % 0.9’DA TUTMA KARARLILIĞI İÇİNDEDİR.”

ZMO’NUN DEĞERLENDİRMESİNE GÖRE, AB KENDİ SINIRLARI İÇERİSİNDE BU TÜR ÖNLEMLERİ ALIRKEN, ÜLKEMİZ ADETA BİR GDO CENNETİNE DÖNÜŞTÜRÜLMEKTE. BU GÖRÜŞE YAZININ TAMAMINI OKUYUNCA , KATILMAMAK MÜMKÜN DEĞİL. YANİ BU KONUDA DA KARAR VERİCİLERİN, HALKIMIZIN:”BİZ TÜRK’ÜZ BİZE GDO NE YAPABİLİR Kİ” DİYECEĞİ VARSAYIMINDAN HAREKET ETTİKLERİ GÖRÜLMEKTEDİR.

OYSA ÜLKEMİZDEKİ TOPRAKLAR VE İKLİMSEL ÇEŞİTLİLİK, AB İLE KARŞILAŞTIRILAMAYACAK KADAR ZENGİN BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİKLER SUNMAKTADIR. BU ZENGİNLİĞİN KORUNMASI VE EKOLOJİK TARIMIN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN ÇABA HARCAMAK GEREKİR.

BU ARADA, BU ALANDA, DÜNYADAKİ GELİŞMELERİN GERİSİNDE KALMAMAK İÇİN, GDO İLE İLGİLİ AR-GE ÇALIŞMALARI DA YAPILMALIDIR. AMA SADECE AR-GE DÜZEYİNDE. ÇÜNKÜ BİZİM TOPRAKLARIMIZ EN DOĞAL GIDALARLA BESLENMEMİZİ SAĞLAYACAK BEREKETE VE BÜYÜKLÜĞE SAHİPTİR. YETER Kİ; ONU VERİMLİ BİR ŞEKİLDE VE BİLİMSEL YÖNTEMLERLE İŞLEMESİNİ BİLELİM.