TARIMIN GÖRÜNMEYEN YÜZLERİ KADINLAR

TARIMIN GÖRÜNMEYEN YÜZLERİ KADINLAR
İZMİR
09.03.2020

Şube II. Bşkanımız Sayın Banu Erdal Tarımda Kayıt Dışı Çalışan Kadınlar konulu İlkses Gazetesine şube görüşlerimizi paylaştı.

 

Tarımda kadın “kayıt dışı”

Kadınların tarım sektöründe kayıt dışı çalıştırıldığını söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi 2. Başkanı Banu Erdal, “Kadınlar tarımda ciddi bir oranda kayıt dışı olarak çalıştırılıyor” dedi

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Belirli aralıklarla açıklanan veriler, kadınların son yıllarda tarımsal faaliyetlere katılımında önemli bir artış olduğunu gösteriyor. Bu değişiklik tohumlamadan, toplamaya kadar üretimin tüm aşamalarında görülüyor. Ancak kadınların, üretime katılımları artsa da emeklerinin karşılığını alamadığına şahit oluyoruz. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi 2. Başkanı Banu Erdal, kırsalda çiftçilik yapan, çalışan kadın emeğinin görünmez olduğunun altını çizerek, kadınların kayıt dışı çalıştığını, bu yüzden gerçek verilerin istatistiklere yansımadığını dile getirdi. Kadının büyük emek vererek, çalıştığı, bin bir zorlukla çiftçilik yaptığını vurgulayan Erdal, “Maalesef kadın bu emeğinin karşılığını alamıyor. Elde ettiği üründen gelen para, erkeğin cebine giriyor” dedi. Türkiye İstatistik Kurumuna (TÜİK) göre Türkiye’de çalışabilecek nüfusunun yarısını kadınların oluşturduğunu belirten Erdal, buna rağmen kadın nüfusunun üçte ikisinin işgücü piyasasının dışında tutulduğunu söyledi.  Erdal, “Türkiye’de çalışabilecek nüfusun yarısı kadın ancak bunların üçte ikisi işgücü piyasasının dışında tutuluyor. Ücretsiz tarım işçisi kadınların eklenmesiyle bu durum çok daha vahim bir hal alıyor. TÜİK’in son rakamlarına göre erkeklerin iş gücüne katılım oranı yüzde 72,4 iken kadınlarda bu oran 34,1. Erkeklerde işsizlik oranı 11,2 iken kadınlardaki işsizlik oranı ise 14,7” diye konuştu.

KADININ EMEĞİ GÖRÜNMÜYOR
Kırsaldaki kadınların yeterli düzeyde eğitim fırsatlarına sahip olmadığını söyleyen Erdal, asıl işi yapan, tarlaya, toprağa can veren kadınlar olmasına rağmen resmi kayıtlarda görünmediğinin altını çizdi. Erdal, “En büyük sıkıntı, kırsal alanlardaki kadınlar, yeterli eğitim fırsatlarına sahip değiller, arazileri yok, ücrete erişimleri çok kısıtlı. Öte yandan tarlada çalışan kadın iken maalesef bu emek görünmez oluyor. Kadınların arazileri yok, araziler erkeklerin üzerine kayıtlı. Ziraat odaları kayıtları da arazi sahipleri üzerinden yapıldığı için kadın burada sadece görünmez bir emekçi oluyor. Yine cinsiyet farklılığına dayanaraktan hayvan alım satımları, arazi satışları, pazarlama gibi konularda tarımla ilgili kadının üstlendiği rol yok. Kadın bu noktada arazide, kayıt dışı çalışan, emeği sömürülen ama bunun karşılığında erkeklere göre daha düşük ücretler alan üretici olarak kalıyor. Bu hem mevsimlik çalışan kadınlar için geçerli hem de sürekli tarım işi yapan kadınlar için de geçerli bir durum. Türkiye’deki genel toplam istihdam oranı içinde tarımın oranı yüzde 19,4, buradaki erkek istihdam oranı yüzde 15,4, kadın istihdam oranı ise yüzde 28,3. Bu orana kayıt dışı çalışan kadınları eklendiğimizde yüzde oran yüzde 83,6’ya yükseliyor. Dolayısıyla rakamlara bakıldığında tarım işgücünün neredeyse tamamını kadınlar oluşturuyor. Kadının emeği tarımda resmi olarak görünmüyor. Dolayısıyla sanki kadın ev ekonomisine katkı yapmıyormuş gibi bir görünmezliğin içine giriyor. Bu durum toplumda maalesef kadının yaşam biçimi olarak görülüyor. SGK rakamları üzerinde kadının emeği gözükmüyor. Bu durumda kayıt dışı problemin mutlaka ortadan kaldırılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

KADIN DAHA AZ KAZANIYOR!
Tarlada kadınların daha çok çalışmasına rağmen erkeklerden daha az ücret aldığını dile getiren Erdal, “2018 yılında yayınlanan verilere göre; kadınlar günlük 67 TL alırken, erkekler 82 TL alıyor. Bunu durumu nerden tutarsanız elinizde kalıyor. Özellikle geçici sığınmacı statüsündeki Suriyeli kadınlar, tarlada, bağda bahçede büyük emekler vererek çalışıp kazandığı paraları erkeklere vermek zorunda kalıyor. Bu durum yerli kadınlarımız için de geçerli. Kadınlar, kazandıkları paraları ya kocaya ya da babaya vermek zorunda kalıyorlar. Paranın kontrolü erkekte oluyor. Kısacası kadın hem evde çalışıyor hem de tarlada çalışıyor ama parayı erkek alıyor. Öte yandan şöyle de bir durum söz konusu; kadınların kendi yetenekleri konusunda bir özgüven eksikliği var. Fakat son dönemde merkezi ve yerel yönetimler çeşitli desteklemelerle, kadınlara girişimcilik eğitimleri veriyor. Girişimciliğin desteklenmesiyle kadınların çiftlik kurmaları, üretime dahil edilmeleri arttı” dedi.
ŞARTLAR HİJYENİK DEĞİL!
Kadınların tarlada hijyenik olmayan şartlarda çalıştığını da sözlerine ekleyen Erdal, şunları söyledi: “Kadınlar arazilerde, tarlalarda hijyenik olmayan koşullarda çalışıyor. Kadınsal bazı sahip olması gereken lükslere sahip olamıyorlar. Hamile kalıyorlar, doğum yapmış oluyorlar, adet döngüleri oluyor ve bunlarla arazi şartlarında mücadele ediyorlar. Arazide doğum yapan kadınlar, bebeklerini ilaçlanmış tarlalarda uyutmaya çalışan kadınlar var. Bütün bunlara baktığımızda sağlık konusunda da kadınların tarlada ciddi risklerle karşı karşıya kaldıklarını görüyoruz.”

Okunma Sayısı: 447