Tarımın dünyanın her yerinde ülke ekonomisine, gıda ve hammadde sanayisine büyük katkıları olan vazgeçilemez bir sektör olduğunu söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Özkan TAŞPINAR, "Ülkemiz üç tarafının denizlerle çevrili olması ve iklim çeşitliliği ile tarım ve hayvancılıkta yaşadığı pek çok soruna rağmen kendi kendine yetebilecek potansiyele sahiptir" dedi.

Cumhuriyet‘in kuruluşundan günümüze kadar geçen zaman da ülkemizde tarımın geleneksel üretimden teknolojik üretime geçerken ekonominin önemli bir parçası olduğunu söyleyen Başkan TAŞPINAR, "Teknolojinin gelişmesi ile bitkisel üretim çeşitlenirken verim de artmış, örneğin buğdayda verim artısı % 1574, ayçiçeğinde % 784, patateste % 8164‘e kadar çıkmıştır. Bugün hayvansal üretim de tarımsal gelirin ortalama % 30 ‘u hayvansal üretimden sağlanmaktadır. Bu arada karşılıklı etkileşimle tarıma dayalı sanayi kollarından gıda, deri, dokuma sanayi ve diğer makine, kimya vb sanayi de gelişmesini sürdürmüştür" dedi.

Ülkemizin bugün 62 milyar dolarlık tarımsal hasılası ile dünyanın yedinci büyük tarım ülkesi olduğunu söyleyen Başkan TAŞPINAR, "Ülkemizin AB ve diğer gelişmiş ülkeler tarımı ile karşılaştırıldığında gelişmelerin yeterli olmadığı açıktır. Türkiye‘nin bu zamana kadar tarımı ülke ekonomisine tam kazandıramama ana sebebi tarım politikalarının devlet değil hükümet hatta bakan politikası olarak yürütülmesindendir. Bugün gelinen noktada ülkemiz tarımında birim alan verimliliği bakımından AB ülkelerinin çok gerisinde kaldığını ve ihracatta rekabet etmede zayıf olduğumuzu görmekteyiz" dedi.

2011 yılında tarım sektöründe yüzde 5,2‘ lik büyüme ile büyüme hızının son beş yılın en yüksek seviyelerine ulaştığını söyleyen TAŞPINAR, 2012 yılında ise tarım sektöründe büyüme yüzde 4,2 oldu. Tarım sektörü açısından bu olumlu bir gelişmedir. Ancak bu mevcut büyüme rakamlarının yüksek oranlı borçlanmaya dayalı olduğu gözleniyor. Tarım sektörünün durumu iyi gibi gözüküyor olsa da çiftçinin kredi borçları, enerji borçları, Tarım Kredi borçları ve kredi kartı borçlarının artmaya devam etmektedir. Çiftçi borçlarını ödemeye devam etse de borcun sürekli artmasının nedeni büyük ölçüde borcun borçla ödenmesidir.  Bunun nedeni ise tarımsal girdi maliyetlerinin çok yüksek olması dolayısıyla çiftçilerimizin yaptıkları yatırımın ve harcadıkları emeğin karşılığını alamamalarıdır" dedi.

Yaklaşık dört yıldır canlı hayvan ve et ithalatı nedeniyle yerli besicilerin zarara uğradığını belirten TAŞPINAR, "Son üç yılda hayvancılığa verilen destek de 5 milyar civarında. Türkiye‘de tarıma ayrılan destekleme bütçesinden hayvancılığa ayrılan payın son yıllarda yükseldiği bir gerçektir. Ancak hayvancılığa aktarılan payın diğer tarım kesimlerinden kesildiği de bir gerçektir. Her şeye rağmen bu dönemde hayvancılık kredilerinde yapılan artış hayvancılıktaki sıkıntıları bir parça hafifletmiştir. Bu destekler sayesinde son iki yıldır, ithalatın yarattığı olumsuz ortama rağmen hayvan sayısı ve verim oranında bir artış sağlanmış hatta bu günlerde süt ve hayvancılık konusunda da önemli gelişmeler yaşanıyor. Geçtiğimiz günlerde Avrupa‘ya süt ve süt ürünleri, Suudi Arabistan‘a hayvan ihraç edeceğimiz açıklandı. Avrupa‘ya süt ve süt ürünleri ihracatının yapılacak olması üreticiler açısından da olumlu sonuçlar doğuracaktır" dedi.

Bakanlığın tarımda bilgi sisteminin oluşturulması için önemli çalışmalar yaptığını söyleyen TAŞPINAR, "Bunlardan en sonuncusu geçtiğimiz günlerde açıklanan "Tarım Parselleri Verim Modeli". Bu modelle tarım arazileri uydulardan izlenebilecek. Bu model için belirlenen her tarım parseline bir kimlik numarası verildi. Bu kimlikte de parselle ilgili ayrıntılı bilgiler yer alacak. Tarım arazileri bu teknoloji sayesinde üretimi parsel bazında kayıt altına alınacak. Daha sonra geçmiş yıllarda her bir parsele hangi yıl ne ekildiği, nasıl verim alındığı öğrenilecek ve bu bilgiler planlamalarda kullanılacak. İklim değişikliklerinin tarım ürünlerinin ekim alanlarını ve verimlilikleri nasıl etkilediği izlenecek. Uydudan tarım arazilerinin izlenmesiyle arazilere ekilecek ürünlerde arz talep dengesinin kurulması sağlanacak bu sayede çiftçinin geliri artacak" dedi.