TARIMSAL ÖĞRETİM`İN 170. YILI BASIN AÇIKLAMASI
Ülkemizde tarımsal öğretim 10 Ocak 1846 tarihinde İstanbul`da kurulan Ziraat Yüksek Okulu (Mektebi Zirai Aliye) ile başlamıştır. 1892`de Halkalı Ziraat Mektebi ile süreç devam etmiştir. Bizler bu günü mesleğimizin; ülkemizdeki miladı olarak görüyoruz.
Dünya nüfusu artarken, mevcut tarım alanlarının daha fazla artırılması artık olanaksızdır. Tarım alanlarının konut, yol ve fabrika gibi unsurlarla işgalinin önüne geçilmelidir. Toprağı, su kaynaklarını ve havayı kirleten veya kirletme riski bulunan etkenlere mutlaka dikkat edilmelidir.
İlimizde Gediz nehrinin kirliliği ve Soma termik santralinin durumu ortadayken, Gördes ve Çaldağı (Turgutlu) nikel madenleri, Alaşehir`den başlayarak ilimizin her tarafına yayılacak olan jeotermal kuyular, HES`ler ve termik santral girişimleri yeni kirletici adayları ve ciddi tehditler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Tarım mı, enerji mi dayatması kabul edilemez bir olgudur. Enerji üretiminde alternatifler varken ve gelecekte çok daha farklı kaynaklardan enerji üretilebilineceği biliniyorken, iklimi ve toprağı ile öne çıkmış olan ilimizin tarım alanlarını korumayanlar ve seyirci kalanlar, gelecek nesillere ve halkımıza karşı sorumluluk altındadırlar. Canlıların beslenmesi için tarımsal üretim bir zorunluluktur.
Öte yandan; Ülkesel tarım politikasının olmayışı, değerini bulamayan ürün fiyatları ve yüksek girdi maliyetleri ile üreticiler geçimlerini sağlayamaz hale gelmiştir. Sonuç olarak; Köylerden göç artmıştır. Tarımsal üretim hızla şirketleşmeye kanalize olmaktadır. Bu durum gelecekte üretilen ürünlerin ne kadar sağlıklı olacağı ve sosyal yapımıza etkileri nedeniyle kaygılarımızı arttırmaktadır. Endişemiz bugün toprak sahibi olanların yakın gelecekte kendi arazilerinde amale olmasıdır.
Ülkemizde, tarımsal üretim kumar olmaktan çıkarılmalıdır. İklimsel risklere karşı Tarım sigortalarının koruma şemsiyesi ürünleri yıl boyunca koruma altına almalıdır.
Tarım ilaçlarının kalıntısı toplum sağlığımız için tehdit olduğu kadar ihracatta da en ciddi sorundur. Kalıntının nedeni olarak Zirai ilaç bayileri ve çiftçileri göstermek sadece kolaycılıktır. Sorunun temeli; Kontrolsüz yapılan üretim ve ülke gerçeklerini görmeden, günü kurtarmak adına çıkarılmış, uygulanabilirliği olmayan mevzuattır.
Tarımın bilimsel öğrenimini almış meslek gurubu olarak inancımız; tarımın geleceği kooperatif ve üretici birlikleri ile olasıdır. "Milletin efendisi olan köylülerimizin" hak ettiği refaha, tüketicilerimizin sağlıklı, bol ve ucuz gıdaya ulaşabilmesi ziraat mühendislerinin kontrolünde yapılan tarımsal üretimle mümkün olacaktır.
Kamuoyuna saygılarımla.
İbrahim DEMRAN
Ziraat Mühendisleri Odası
Manisa Şube Başkanı