TARIMSAL ÖĞRETİMİN 162. YILDÖNÜMÜ ETKİNLİKLERİ

TARIMSAL ÖĞRETİMİN 162. YILDÖNÜMÜ ETKİNLİKLERİ
SAMSUN
12.01.2008

Tarımsal Öğretimin 162. Yıldönümü kutlamaları 10 Ocak 2008 Perşembe günü saat 10.00‘da Atatürk Anıtına çelenk konularak başlandı.

 

Tarımsal Öğretimin 162. Yıldönümü kutlamaları 10 Ocak 2008 Perşembe günü saat 10.00‘da Atatürk Anıtına çelenk konularak başlandı. II. Başkanımız Ali Fuat AKER tarafından yönetilen törene meslektaşlarımız katıldı. Tören sonunda Şube Başkanımız Prof. Dr. Zeki ACAR tarafından Basın Açıklaması yapıldı.

BASIN AÇIKLAMASI  

Saygıdeğer meslektaşlarım, sevgili tarım dostları, basınımızın değerli temsilcileri,

Tarımsal Öğretimin 162. Yılı kutlama etkinliklerine hoş geldiniz. Ziraat Mühendisleri Odası adına hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum.

Bugün bizler tarımsal öğretimin başlangıcını kutlarken, aynı zamanda Türk tarımında araştırmanın, aklın ve bilimin daha etkin kullanılmaya başlamasını da kutluyoruz.

Acaba bugünkü uygulamalarımızda, gerçekten aklın ve bilimin gerektirdiklerini mi yapıyoruz? Değerlendirmeyi sizlere bırakıyorum. Ancak, değerlendirme sırasında sizlere de yardımcı olacağını umduğum birkaç konudan söz etmek istiyorum.

Kırsal kesimden kentlere olan göç son yıllarda tam bir kaçış şekline dönüşmüştür. Bu planlanmış bir durum değildir. Sormamız gereken iki kritik soru var! Birincisi; önceden planlanmadığına göre, insanları yerinde tutmak için bir şeyler yapacak mıyız? Yoksa,  " serbest piyasa koşulları içinde ekonominin gereğidir  " deyip, olayların kendi seyrinde devam etmesine seyirci mi kalacağız?

Şu ana kadar seyirci kaldığımıza göre, ikinci kritik soru; yapacağımız düzenlemelerle iç göçü, ülkenin ve tarım sektörünün geleceği için fırsata mı dönüştüreceğiz, yoksa daha büyük sorunlar doğurmasına seyirci mi kalacağız!

Toprak kullanımı ve miras hukuku alanlarında yapılacak düzenlemeler ve mesleki eğitim çalışmaları ile bu fırsatın iyi değerlendirmesi aklın ve bilimin gereğidir. Yani göç eden insanların topraklarının geride kalanlar tarafından kullanılmasını sağlayabilirsek, daha büyük işletmeler oluşacak, piyasada rekabet edebilen gerçek çiftçiler sektör içinde kalacaktır. Aksi halde, bu gün olduğu gibi boşalan köylerde ekilmeyen binlerce dekar arazi boş dururken, hiçbir mesleki deneyimi ve niteliği olmayan aç, umutsuz insanlar kentlerin kenar mahallelerine yığılacaktır. Başkalarının yardımlarına bağımlı hale gelip kişiliği, onuru zedelenmiş bu insanlar terör örgütleri, tarikatlar ve diğer suç örgütlerinin yönlendirilmesine açık olacaklardır.

Bildiğimiz gibi kent ekonomisindeki ağırlığı ve sağladığı istihdam açısından Samsun bir tarım kentidir. Ülkemizin en verimli ve büyük iki ovası kentimizde bulunmaktadır. Küresel ısınma ve kuraklık tehlikesi nedeniyle Akdeniz ve Ege‘de bulunan büyük tarımsal şirketler Bafra ve Çarşamba Ovalarına yatırım yapmayı planlamaktadırlar. Tarım İl Müdürlüğü iyi tarım uygulamaları ve organik tarımı geliştirmeye çalışıyor. DSİ sulama ve drenaj çalışmaları için yatırım yapıyor.

Bunlar aklın ve bilimin gereğidir.

Haklı olarak soruyoruz. Çarşamba Ovası‘na mobil ve termik santraller kurmak neyin gereğidir? Kendisini buraya ait hisseden herkesi, başta seçilmiş ve atanmışlar olmak üzere, kentimize sahip çıkmaya çağrıyoruz. Tarımsal Öğretimin 162. Yılı kutlu olsun.

 

 

                                                                                    Prof. Dr. Zeki ACAR

                                                        Ziraat Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı

Okunma Sayısı: 1549
Fotoğraf Galerisi