TARIMSAL ÖĞRETİMİN 162. YILDÖNÜMÜ KUTLAMALARI

TARIMSAL ÖĞRETİMİN 162. YILDÖNÜMÜ KUTLAMALARI
GAZİANTEP
19.01.2008

Tarımsal Öğretimin 162 Yılı kutlamaları dolayısıyla düzenlenen etkinlikler çerçevesinde, üyelerimizin katılımıyla Demokrasi Meydanı‘nda bulunan Atatürk Anıtı‘na çelenk koyarak, saygı duruşunda bulunduk.

 

Tarımsal Öğretimin 162 Yılı kutlamaları dolayısıyla düzenlenen etkinlikler çerçevesinde, üyelerimizin katılımıyla Demokrasi Meydanı‘nda bulunan Atatürk Anıtı‘na çelenk koyarak, saygı duruşunda bulunduk. Burada İstiklal Marşı okunduktan sonra basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklaması şöyle:

1846 yılında, Yeşilköy‘de, Ayamama Çiftliği‘nde başlayan tarımsal eğitim ve öğretimin, 162. onur yılını kutlamaktayız. 1933‘te Ankara‘da açılan Ziraat Enstitüsü ile ziraat mühendisliği meslek disiplininin çağdaş tarım tekniklerini öğretme ve yayma konusunda gösterdiği aşama sayesinde tarım sektörümüz, bitkisel ve hayvansal üretim deseni ile, Türkiye‘de sosyo - ekonomik yapının en kırılgan olduğu dönemlerde dahi toprağı işledi, bitkiyi ve hayvanı besledi - büyüttü, ülkeyi doyurdu. İnsanlara iş ve aş sağladı, dış satıma katkı yaptı, sanayi sektörünü destekledi.

Tarım, Türkiye için sosyal-ekonomik-politik bakımdan son derecede önemli bir sektördür. Ulusal gelire ve istihdama katkı koyan,  kırsal alanın hemen tek ekonomik getiri kaynağı olan,  doyuran - barındıran bir sektördür tarım sektörü. Buna karşın,  sektörün son yıllarda sürekli kan kaybettiği,  iç ticaret hadlerinin korkunç bir şekilde tarım aleyhine geliştiği,  sektörün genelinde üretim artışlarının nüfus artış hızının gerisinde kaldığı, bazı alt sektörlerde üretim de geriye gidişlerin yaşandığı,  kırsal yoksulluğun dayanılmaz boyutlara ulaştığı bilinmektedir.

Tarımın altyapı sorunlarının çözümüne ve ortalama maliyetleri indirgeyip verimliliği yükseltmeye yönelik uygulamalar son derecede sınırlıdır. Üretim girdileri her yıl % 35 - 40 oranında zamlanırken,  ürün fiyatları hem devlet müdahale alımları hem de piyasa fiyatları bazında sürekli geriye gitmektedir.

Türkiye sulamaya uygun alanlarda, sulanmamış bir karış toprak bırakmamalıdır. Tarla içi geliştirme, arazi toplulaştırma hizmetlerini, buna koşut olarak yürütmelidir. Ayrıca pazarlama altyapısının kurulması, örgütlenme açığının kapatılması, tarıma bilgi ve teknoloji transferinin yapılması, bitkisel ve hayvansal üretim materyalinin ülke içinden karşılanması gibi politika seçeneklerinin başarılabilmesi,  ortalama maliyetleri azaltıcı, verimliliği yükseltici,  rekabetçi bir tarım yapısını kurmalıdır.

‘‘TARIM HAFTASI‘‘ vesilesiyle; Tarım sektöründe yer alan, İnsanlığın varlığını sürdürmesine katkı sağlayan, alın terini akıtan, üretimde bulunan, bu üretimin kalitesini ve verimini arttırmaya çalışan, Sanayicisine, Mühendisine, teknisyenine, çiftçisine, üreticisine, işçisine insanlık adına şükranlarımızı sunarız.

 

Okunma Sayısı: 1501
Fotoğraf Galerisi