Kurdaki yükseliş karşısında üreticilerin birçok sorunla karşı karşıya kalacağının altını çizen Güngör`e göre dolardaki hızlı yükseliş öncelikle kullanılan tarımsal grdilerin dışa bağımlılığı ölçüsünde üretim maliyetlerini etkileyecek. Ürün fiyatlarının, artan maliyetleri karşılayacak şekilde artması, gerek tarımsal ürünlerin talep elastikiyeti, gerekse üreticilerin örgütlülüğü ve en önemlisi pazarlama kanallarının komisyoncuların kontrolünde olması nedeniyle mümkün olmayacak. Ürün fiyatları birmiktar artsa dahi bu üreticilere yansımayacak. Her ne kadar dolardaki hızlı yükselişin, olumlu bir etki olarak tarımsal ürünlere olan dış talebi artırarak ihracatı artırması beklense de, Türkiye`nin ikili ilişkileri, ülke coğrafyasındaki kaotik durum ve pazarlama kanallarında üreticilerin etkisiz oluşu dikkate alındığına, bu etki çok düşük seviyede kalacaktır.

Daha az girdi,daha az verim

Tarımsal ürün fiyatları bu süreçte artsa dahi bunun yansımalarını göremiyecek üretici, artan üretim masrafları karşısında daha az girdi kullanmak zorunda kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Bunun ise verimliliği azaltacağı için, üreticilerin kayıplarının artmasına neden olacağını belirten Özden Güngör, sorunların birbirini beslemesi sonucunda bir kısır döngünün ortaya çıkacağını savunuyor. Bu noktada üreticiye verilen desteklerin yeterli olmadığını belirten Güngör, Buna örnek olarak mazottaki vergilendirmeyi gösteriyor. ‘Tarıma verilen desteğin tamamı yalnızca mazot vergilerinden geri alınıyor. Türkiye`de üretici toplam 4 milyon 4 mazot kullanıyor. Mazot kullanan üreticinin ödediği dolaylı vergi mktarı:4 milyar litre*2.24 TL=8.96 milyar TL seviyesinde. Tarıma verildiği iddia edilen toplam destek miktarı ise 2016 yılında 11.2 milyar TL. Olarak açıklandı. Öte yandan mazota verilen destek miktarı 2016 yılında sadece 740 milyon TL" diyen Güngör, mazot desteğinin tam 12 katının, üreticiden mazot vergisi olarak alındığını ve üreticinin bu fiyatlar karşısında etkilenmemesinin mümkün olmayacağını‘söylüyor." 

Tarla Sera Dergi- Ocak 2017