TEKİRDAĞ`DA 426 HEKTARLIK ARAZİNİN TARIM DIŞINA ÇIKARTILMASI KARARINA KARŞI DAVA AÇTIK
TEKİRDAĞ İDARE MAHKEMESİNE
DAVACI : TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
Karanfil Sk.No:28/12 Kızılay/ANKARA
VEKİLİ : Av.Zühal SİRKECİOĞLU DÖNMEZ-41998670172
DAVALI : Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı - ANKARA
KONUSU : Tekirdağ İli Süleymanpaşa İlçesi Karahisarlı, Nusratlı ve Yağcı Köyleri sınırları içerisinde yer alan 426 hektarlık alanın Tarım Dışı Amaçla Kullanılmasının Uygun Bulunması işleminin öncelik ve ivedilikle Yürütülmesinin Durdurulmasına ve İptaline karar verilmesi talebidir.
ÖĞRENME TARİHİ : 15.04.2014
İPTAL NEDENLERİ : Tekirdağ İli Toprak Koruma Kurulunun 12/11/2013 gün 44 sayılı Kararı ile Tekirdağ İli Süleymanpaşa İlçesi Karahisarlı, Nusratlı ve Yağcı Köyleri sınırları içerisinde yer alan 426 hektarlık alanın Organize Sanayi Bölgesi yapılmak üzere tarım dışı kullanıma olumlu görüş verilmiştir (Ek-1). Davalı Bakanlığın 14/11/2013 tarih 3987 sayılı izni ile Olur verildiği öğrenilmiştir (Ek-2 Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 17/12/2013 tarih 4439 sayılı yazısı). Söz konusu karar usule ve yasaya, kamu yararına aykırı olup iptalini talep etmek gerekmiştir.
1 ) Tarım dışına çıkarılan araziler mutlak ve özel ürün tarım arazileridir. 1/100.000 ölçekli Trakya Bölgesi ÇDP ve 1/25.000 ölçekli Tekirdağ İl ÇDP`nında yeni sanayi alanı açılmayacağı kesin hükümlerle belirlenmiştir. 9000 ha.lık planlı sanayi alanının 4500 ha kısmı boşken yeni sanayi alanlarının oluşturulmasının gerekçesini anlamakta güçlük çekmekteyiz.
2) a. İptale konu işlemler ile söz konusu arazinin tarım dışı kullanıma açılması Anayasaya aykırıdır.
Anayasal hükümler : T.C. Anayasası Devlete, 44. maddesi ile "toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek...", 45. maddesi ile de "tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek..." görevlerini yüklemiştir. Anayasamızın 45. maddesinin gerekçesinde; "Madde, Devlete tarım arazilerinin ve çayırlarla meraların amaç dışı kullanılmasını önleme görevi vermektedir. Bu ifade ile amaçlanan tarım arazilerinin endüstri ve şehirleşme sebebiyle yok edilmesinin önlenmesidir. Devlet, bu amaçla yasal düzenlemeler yapmalıdır" ifadesi yer almaktadır.
Anayasamızın 166. maddesi, "Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve değerlendirilmesini yaparak verimli şeklide kullanılmasını planlamak, bu amaçla gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir" hükmünü amirdir.
Yine Anayasamızın 56. maddesine göre; "Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir".
Tüm bu maddelerle birlikte Anayasanın mülkiyet hakkının kullanımını düzenleyen 35. maddesi, herkesin mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğunu belirttikten sonra, "mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz" demektedir. Bu sınırlama, her türlü mülkiyet için, dolayısıyla toprak mülkiyeti için de geçerlidir.
İptalini talep ettiğimiz, dava konusu taşınmazların tarım arazisi olmaktan çıkarılması, yapılaşmaya açılmasına ilişkin işlemlerin Anayasaya aykırı olduğu açıktır.
b. 1.Sınıf Tarım Toprağı olan dava konusu taşınmazların imara açılması, tarım arazisi olmaktan çıkarılması 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa aykırıdır.
Toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini amaçlayan Kanunun 3.maddesinin (d) fıkrasında, Tarım arazisinin tanımı yapılmıştır. Buna göre; Toprak, topografya ve iklimsel özellikleri tarımsal üretim için uygun olup, hâlihazırda tarımsal üretim yapılan veya yapılmaya uygun olan veya imar, ihya, ıslah edilerek tarımsal üretim yapılmaya uygun hale dönüştürülebilen araziler tarım arazisidir.
Kanunun 4.maddesinde de, Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve Hazinenin özel mülkiyetinde olan araziler ile kamu kurumlarına, gerçek ve tüzel kişilere ait olan arazilerin mülkiyet hakkı kullanılırken toprağın; bitkisel üretim fonksiyonu, endüstriyel, sosyo-ekonomik ve ekolojik işlevlerinin tamamen, kısmen veya geçici olarak engellenmemesi amacıyla araziyi kullananlar, bu Kanunun öngördüğü tedbirleri almakla yükümlüdür, denilmektedir. Görüldüğü gibi davalı idare, Mutlak tarım arazisini OSB genişleme alanı yaparak Kanunun kendisine yüklediği görevleri yerine getirmemiştir.
*Kanunun 11.maddesinde, arazi kullanım plân veya projelerinin, valilikler tarafından hazırlanacağı (veya hazırlattırılacağı), tarımsal amaçlı arazi kullanım plân veya projelerinin hazırlanmasında, çiftçilerin ve arazi sahiplerinin görüşlerinin alınacağı, belirtilmektedir. Bu planlar bulunmadığı gibi, bırakınız plan için, sizin arazilere sanayi yapacağız diye sorulmamıştır bile.
*Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımını düzenleyen 5403 Sayılı Kanunun 13.maddesinde, mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazilerinin tarımsal üretim amacı dışında kullanılamayacağı belirtilmiştir. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla; savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar, doğal afet sonrası ortaya çıkan geçici yerleşim yeri ihtiyacı, petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri, ilgili bakanlık tarafından kamu yararı kararı alınmış madencilik faaliyetleri, bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plân ve yatırımlar için bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebilir. Dava konusu işlemle ilgili olarak Kanunun aradığı şekilde bir Kamu yararı Kararı da bulunmamaktadır. Bakanlık tarafından alınmış bir kamu yararı kararı yoktur. Ayrıca alternatif alan araştırması yapılmamıştır.
3) Müvekkil Oda, kaynağını Anayasadan alan kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olup, üyelerinin tüm toplumsal, ekonomik ve mesleki sorunları ile doğrudan ilgilenmekle yükümlüdür. Ayrıca ülkemizin tarımsal kaynaklarının, topraklarının korunması için gereken her türlü girişimde bulunmakla yükümlüdür.
7472 Sayılı Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakkında Kanun, Ziraat Yüksek Mühendislerinin toprak muhafazasına ilişkin hizmet ve faaliyetlerde bulunmaya yetkili olduklarını düzenlemiştir. Ziraat Mühendislerinin Görev Ve Yetkilerine İlişkin Tüzükte, toprak ve su muhafazasının toprak bilimi alanında öğrenim görmüş ziraat mühendisleri tarafından yapılacağı, hükmü yer almaktadır. 06.04.2005 Tarih, 25778 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliğinin 6.maddesine göre de; Ülke tarımı ve tarımsal üretim kaynaklarının korunması, geliştirilmesi, işletilmesi ve verimli kılınması, kırsal nüfusun toplumsal ve ekonomik kalkınmasının sağlanması, kırsal ve tarımsal gelişime yönelik strateji, politika, program ve proje oluşturulması çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla her türlü girişim ve etkinlikte bulunmak, Odanın amaç ve görevleri arasında sayılmıştır. Bu bağlamda müvekkil ODA tarım topraklarının kaybına neden olacak her türlü düzenlemenin karşısındadır.
4) Söz konusu mutlak tarım arazilerinin tarım dışı kullanıma açılması sonucu telafisi imkansız zararların ortaya çıkacağı muhakkaktır. Nitekim davaya konu tarım topraklarını eken çiftçiler acele kamulaştırma yoluyla topraklarının ellerinden alınacağı endişesi içindedirler. Ne yazık ki bu yolla hızla tarım toprakları tükenmektedir. Bu nedenle acilen Yürütmenin Durdurulmasına karar verilmesini talep etmekteyiz.
HUKUKİ NEDENLER : Anayasa, İYUK, 7472 Sayılı Kanun, 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu, Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzük, Yönetmelikler, İlgili tüm mevzuat.
DELİLLER : Ekler
SONUÇ VE SİSTEM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; Tekirdağ İli Süleymanpaşa İlçesi Karahisarlı, Nusratlı ve Yağcı Köyleri sınırları içerisinde yer alan 426 hektarlık alanın Tarım Dışı Amaçla Kullanılmasının Uygun Bulunması işleminin öncelik ve ivedilikle Yürütülmesinin Durdurulmasına ve İptaline; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederim. 28/04/2014
Av.Zühal S.DÖNMEZ
Davacı Vekili
EKİ: Vekaletname
Ek`ler
Örnek Yargı Kararları