TEYİT.ORG: TEMA VAKFI'NIN MEYVE ÇEKİRDEKLERİ TOPRAĞA EKİLSİN DİYE DUYURU YAPTIĞI İDDİASI- 10 TEMMUZ 2020
Sosyal medyada, WhatsApp gruplarında ve bazı haber sitelerinde uzun zamandır TEMA Vakfı kaynaklı bir mesaj yayınlanıyor. TEMA Vakfı kaynaklı paylaşılan metinde TEMA Vakfı’nın meyve çekirdeklerinin çöp torbasına konulmaması, doğaya saçılması gerektiği konusunda duyuru yaptığı öne sürülüyor. “Çekirdekleri çöp torbasına koymayın, TEMA Vakfı sesleniyor” başlıklı yazıda, vakfa atfedilen argümanlar şöyle: “Yeryüzünün aldığı yağmur oranı 10 yıllık aralıklarla artıyor ve bu sene de en çok yağmur alan yıllardan biri. Bu nedenle de kayısı, şeftali, kiraz, vişne, karpuz, kavun, erik gibi meyvelerin çekirdekleri çöpe atılmamalı. Meyve çekirdeklerinin herhangi bir yerde toprağın 10 santimetre altına gömülmesi gerekiyor. Gömme imkanı yoksa da toprak alanlara çekirdeklerin savrulması da kafi. Bu çevre kirliliği değil, aksine yeni bir hayat. Böylece doğaya başıboş atılan ya da dikilen çekirdeklerin yarısının yeşerip ağaç oluyor. Bu uygulama bizzat TEMA Vakfı tarafından başlatıldı.”
Ancak iddia doğru değil. TEMA Vakfı meyve çekirdekleri ile ilgili yayılan metnin kendilerine ait olmadığını açıkladı. Meyve çekirdeklerinin toprağa rastgele atılması veya dikilmesinin doğaya bilimsel olarak kanıtlanmış bir faydası yok; hatta sakıncaları bile olabilir.
Duyuru TEMA Vakfı kaynaklı değil
TEMA (Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma) Vakfı kaynaklı diye yayılan metin yeni değil. 2010 yılından bu yana dolaşımda ve vakıf paylaşımla ilgisi olmadığını açıkladı: “TEMA Vakfı’nın bu e-posta ile bir ilgisi yoktur. TEMA Vakfı ülke genelinde meyve çekirdeği toplamamakta ve toplanmasını teşvik etmemektedir. Tohumdan meyve ağacı üretilerek düzenli meyvelik elde edilemez. Tohumlar meyve yetiştiriciliğinde sadece anaç yetiştirmek için kullanılır. Meyve ağaçlarının birçoğunun genetik yapısı heterozigottur. Tohumdan çıkan fertler birbirlerine benzemedikleri gibi kaliteli meyveler de vermezler. Türlerin yerinde korunması (in situ koruma) prensibine aykırıdır. Ayrıca çekirdeklerin çimlenmesi için gerekli toplama ve saklama koşullarını sağlamak güçtür. Meyve çekirdeklerinin gelişigüzel bir şekilde doğaya ekilmesi, doğrudan tohum ile taşınan bitki hastalıklarının da kontrolsüz bir şekilde yayılmasına sebebiyet verir. Meyve çekirdeklerinin toplanarak ekilmesi bilimsel bir çalışma değildir.”
Vakıf metnin tekrar dolaşıma girmesiyle, sosyal medya hesabı üzerinden yeni bir açıklama daha yayınladı ve bilimsellikten uzak bu metnin kendilerine ait olmadığını yineledi.
Meyve çekirdeklerinin rastgele ekilmesi bilimsel değil
Teyit, konuyla ilgili detaylı bilgi almak için TEMA Vakfı’na ulaştı. Görüştüğümüz yetkili, bu yöntemin bilimsel olmadığını vurguladı ve ekosistem açısından sakıncalarına dikkati çekti. Yetkili her bitkinin kendine uygun yerel ortamı olduğunu, ektiğimiz tohumların, çekirdeklerin yetiştirdiğimiz çevrenin doğasına, ekosistemine uygun olması gerektiğini, aksi durumda yerel çeşitlilik açısından sakıncalar ortaya çıkabileceğini vurguladı. TEMA’dan görüşülen yetkilinin altını çizdiği bir diğer konuysa, çekirdek ekilen arazinin başkasına ait olabileceği ve hukuki sorunlar yaşanabileceği oldu.
Yetkiliye göre yağışların 10 yıl aralıklarla arttığı da bilimsel bir bilgi değil. Aşırı yağmurun yağdığı bölgelerde ormanın, ağaçlarının yoğun olduğunu belirten yetkili, yağmur oranının da iklim değişikliği, meteoroloji, yıllık yağış miktarı gibi etkenlere bağlı olduğunu belirtti. Sıcaklık farkının olması ve yeterli nemin bulunması yağışın oluşmasında önemli faktörler. Aşırı yağışların sıklaşması da küresel iklim değişikliğinin bir parçası olarak görülüyor.
“Kontrolsüz kampanya başlatmak ciddi sorunlar getirebilir”
Teyit’in ulaştığı, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez de bitkisel üretim materyalini rastgele ekmenin, yalnızca duygusal fayda üretebileceğini, bu nedenle hobi bahçeleriyle kısıtlı kalması gerektiğini ifade etti. Suiçmez meyve çekirdekleri dikmenin psikolojik rahatlama sağlayabileceğini teslim ederken, böyle kontrolsüz bir kampanya başlatılmasının sorun yaratabileceğini de vurguladı.
Bilimsel anlamda, biyolojik çeşitliliği koruma boyutu bir yana üretimin sürekliliği için mevcut kültürel çeşitliliğin koruma boyutunun dikkate alınması gerektiğini belirten Suiçmez, ekonomik anlamda meyve ve sebze üretimi yapılan alanlarda ekim ve dikiminde uzman görüşüyle yöreye uygun çeşitlerin kullanılması gerektiğini ifade etti. Toprağa gelişigüzel atılan meyve çekirdeklerinin açılım göstereceği için o bölgedeki bitkinin aynısı olmayacağını, her birinin ayrı özellikte bitkiler yetişeceği için de bilimsel ve ekonomik açıdan bir meyve bahçesi tesis edilemeyeceğini ifade etti. Ayrıca Suiçmez, meyvelerin çekirdeklerinin tohum gibi çok kolay çimlenip yetişmediğini bu nedenle de üretimi için ayrı tekniklerin uygulandığını açıkladı.
Suiçmez tohum ve çekirdeğin dikkatli olmak koşuluyla anaç yetiştiriciliğinde kullanılabileceğini belirtti. Tohumların gerekli karantina önlemleri alınmadan rastgele ekim ve dikiminin önemli bitkisel hastalıklara neden olabileceğini de anlatan Suiçmez, mevcut ekosistemlere hastalık taşınması, tozlaşma ve döllenme ile yerel çeşitliliğin bozulması gibi olası sorunlara da işaret etti. Suiçmez’in önerisi ise bitkisel atıkları çöpe atmak yerine kompost yapmak. Kompost, yenebilir bitkisel atıkların çürütülmesi, öğütülmesi sonucu elde edilen doğal gübreye deniyor.
Sonuç olarak meyve çekirdeklerinin çöp atılması yerine toprağa dikilmesini belirten metin TEMA Vakfına ait değil. İddia yanlış bilginin en yaygın yedi türünden uydurmaya örnek.
Haber: Beşire KORKMAZ
Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.