TİCARET GAZETESİ: HAM YAĞ ÜRETİM TESİSLERİ ATIL DURUMA DÜŞEBİLİR- 21 ARALIK 2020

TİCARET GAZETESİ: HAM YAĞ ÜRETİM TESİSLERİ ATIL DURUMA DÜŞEBİLİR- 21 ARALIK 2020
MERKEZ
21.12.2020

"Suiçmez: Gümrük vergileriyle oynamak yerine tarımsal üretim artırılarak fiyatın ve piyasanın düzenlenmesi gerekiyor"

 

TÜİK 2020 Yılı Bitkisel Üretim 1.Tahmini’ne göre; yağlı tohumlardan 2019 yılında 2 milyon 100 bin ton olan ayçiçeği üretiminin 2020 yılında 2 milyon 111 bin 498 tona çıkması öngörüldü. Bitkisel Üretim 2. Tahmini’ne göre ise ayçiçeği üretiminin yüzde 1,5 oranında azalarak yaklaşık 2,1 milyon ton olacağı öngörüldü. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği’ne göre; 2019 yılında 1.5 milyon ton civarındaki rekolte 2020 yılında 1.3 milyon tona geriledi. Trakya Birlik’e göre ise, ülke genelindeki yağlık ayçiçeği üretimi yüzde 20 azalışla 1.25 milyon ton olacak.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, son dönemde ayçiçeğinde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Suiçmez, “Yağlı tohum olarak Türkiye’den en fazla dış alım yapılan Rusya ve Ukrayna gibi ülkeler, yağlı tohum yerine, ham yağ ihraç etmeye başladıklarını aktaran Suiçmez, “Böyle devam ederse; yüzde 60 kapasite ile çalışan, yaklaşık 7.4 milyon ton/yıl tohum işleme kapasiteli ham yağ üretim tesislerimiz atıl duruma düşecektir” dedi.

“Ayçiçeğinde dış alımcı ülkeyiz”
Ayçiçeği üretim alanı ve üretim miktarı arasındaki farklı verilerle geleceğin planlanması gerektiğine dikkat çeken Suiçmez, “Ülkemizin 3 milyon ton kullanımının yaklaşık yarısını üretimle karşılarken ayçiçeğinde net dış alımcı bir ülke olduğumuz bir gerçektir. Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı (USDA) 2020/21 sezonu üretim tahminine göre Türkiye, dünya ayçiçeği dış alımında yüzde 37 pay ile en önemli ithalatçı ülke konumundadır. Ülkemizde artan talep nedeniyle ayçiçeği tohumu ithalatı 201aatıl6 yılında 382 bin ton ve 263 bin dolar iken 2019 yılında 1,1 milyon ton ve 516 bin dolar olarak gerçekleşmiştir. 2019 yılının ilk dokuz ayında 962 bin ton olarak gerçekleşen ayçiçeği tohumu ithalatı, 2020 yılının ilk dokuz ayında toplam 905 bin ton olarak gerçekleşmiştir. 2019 yılında ayçiçeği tohumu ithal edilen ülkeler Moldova, Romanya ve Rusya olarak öne çıkarken 2020 yılının ilk dokuz ayında Rusya, Bulgaristan, Çin, Romanya ve Moldova ön plana çıkan ülkeler arasında yer almaktadır. Dünyanın en büyük ayçiçek yağı ihracatçılarından Rusya, düşük hasat ve artan fiyatlar nedeniyle ayçiçeği tohumu ihracatına yüzde 30 ek vergi getireceğini açıklamıştır. Bu durumda Türkiye’nin ayçiçeği ürünlerinde talebin Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan gibi ülkelere doğru kayması bekleniyor” ifadelerini kullandı.

“Kolza açığı fiyatları artırdı”
Ayçiçeğindeki fiyat artışının nedenlerini aktaran Suiçmez, “Dünyanın önemli ayçiçeği üreticilerinin kuraklığın da etkisiyle bu yıl ciddi rekolte kaybı yaşaması ve üretim miktarının geçen seneye göre yüzde 10 azalması, pandemi sürecinde gıda tüketiminin artmasına karşın dünya kolza üretiminin azalmasından doğan kolza yağı açığı nedeniyle ayçiçek yağı kullanımı rekor seviyelere ulaşması, artan talebi karşılamak adına Rusya, Moldova ve Ukrayna’nın ayçiçeği tohumu yerine ham yağ satarak ihracatta daha fazla gelir elde etmek istemesi, ayçiçeği tohumu ve ayçiçek yağı fiyatlarını artırmıştır. Ağustos ayında 390 $/ton seviyelerinde olan yurtdışı fiyatları, hasatların sonlanmasıyla birlikte Eylül ayında 476 $/ton’a, Ekim ayında 530 $/ton’a yükselmiştir. Yurt içi borsalarda ise Ekim ayı ortalamasında 537 $/ton’dan işlem gören fiyatlar Kasım ayı itibariyle 650 $/ton’dan işlem görmüştür. Konya Şeker Kurumu, Trakya Birlik, Karadeniz Birlik ve özel yağ firmaları fiyatlarını revize ederek artırmaktadır. Tüccarın ayçiçeğini depolarda tutup piyasaya sunmaması da fiyatları artırıyor” açıklamalarında bulundu.

“Gümrük verileri düşürüldü”
 Artan fiyatların ülkemizdeki tüketiciye de olumsuz yansıdığını belirten Suiçmez, “2019 Eylül ayı ile 2020 Eylül ayına kıyaslandığından 5 litrelik ayçiçek yağının fiyat artış oranı yüzde 21, enflasyon artış oranı ise yüzde 11.75 oldu. Dünyada artan fiyatların etkisi yanında ülkemizde beklenen üretimin olmaması nedeniyle ülkemizde yaşanan fiyat artışlarının tüketici fiyatlarına da yansımasının gündeme oturduğu bu süreçte ayçiçeği tohumu ile ham yağda dışa bağımlı olan Türkiye’de ayçiçeği dışalımına yönelik Kasım ayında yapılan iki düzenlemeyle gümrük vergilerinde değişikliğe gidildi. 5 Kasım 2020 tarih ve 31295 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan İthalat Rejimi Kararına Ek Cumhurbaşkanı Kararı ile; 1 Temmuz 2021’e kadar, Kosova hariç, ayçiçeği tohumunda yüzde 3 olan gümrük vergisi yüzde 0, 10 EUR/100 kg/net olan toplu konut fonu kesintisi de 0 EUR/100 kg/net olarak belirlendi. 25 Kasım 2020 tarih ve 31315 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan İthalat Rejimi Kararına Ek Cumhurbaşkanı Kararı ile; 1 Temmuz 2021’e kadar, Kosova hariç, ayçiçeği tohumu yağında yüzde 36 olan gümrük vergisi yüzde 3, 28 EUR/100 kg/net olan toplu konut fonu kesintisi de 6 EUR/100 kg/net olarak belirlendi. Söz konusu ithalata, 1 Temmuz 2021 tarihinden itibaren aynı gümrük vergisine ek olarak, 100 kilogram başına, Kosova’dan bu kapsamda yapılan ithalat hariç olmak üzere, 28 euro toplu konut fonu uygulanması hüküm altına alındı” diye konuştu.

“Sürekli dış alım çözüm değildir”
Türkiye’de yağlı tohumlu bitkilerin ekim alanının, toplam ekilebilen alan içerisinde yaklaşık yüzde 4.7 gibi düşük bir pay aldığını hatırlatan Suiçmez, “Bu değer ABD’de yüzde 20.9, AB ülkelerinde yaklaşık yüzde 30 dolaylarında gerçekleşmektedir. Ayçiçeği ülkemizde en fazla ekim alanı ve üretime sahip yağlı tohumlu bitkidir. Bitkisel yağ üretimimizin yüzde 69’u, toplam sıvı yağ tüketimimizin yaklaşık yüzde 84’ü, toplam yağ kullanımının ise yüzde 32’si ayçiçeğinden karşılanmaktadır. Ayçiçeği üretimimizin yüzde 67’si kuru, yüzde 23’ü ise sulu koşullarda gerçekleştirilmektedir. Sulu tarım alanlarında ayçiçeği tarımının yaygınlaştırılamaması ayçiçek yağı üretimimize dolayısıyla da bitkisel yağ üretimimize olumsuz olarak yansımaktadır. Oysa yağlı tohumlu bitkilerin üretimi açısından ülkemizde var olan mevcut potansiyelin değerlendirilerek gereksinim duyulan yağlı tohumları kendimiz üretmek zorundayız. Aksi halde sürekli dış alım çözüm değildir. Temel yağ bitkimiz olan ayçiçeği dışalımı bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 60 artışla 1,1 milyon ton olmuştur. Gerekli somut önlemler alınmaz ise bu olumsuz durumun gelecek yıllarda da yaşanması gündemdedir” değerlendirmelerinde bulundu.

“Küspe ihtiyacı dışa bağımlı hale gelebilir”
Yağlı tohum olarak Türkiye’den en fazla dış alım yapılan Rusya ve Ukrayna gibi ülkeler, yağlı tohum yerine, ham yağ ihraç etmeye başladıklarını aktaran Suiçmez, “Böyle devam ederse; yüzde 60 kapasite ile çalışan, yaklaşık 7.4 milyon ton/yıl tohum işleme kapasiteli ham yağ üretim tesislerimiz atıl duruma düşecektir. Ayrıca, yağlı tohumların işlenmesi sırasında ortaya çıkan küspe, karma yem üretimi için önemli bir yem hammaddesidir. Ham yağ işleme (kırma) tesislerinin durması halinde, küspe ihtiyacının karşılanmasında tamamen dışarıya bağımlı hale gelinecektir. Bu durum ülke ekonomisinde büyük kayıplara neden olacaktır.
Bu süreçte 2020 yılında artan ayçiçeği yağı fiyatlarını düşürmek için devletin gümrük vergilerinden vazgeçmesi, ülkemizdeki fiyatları düşürmediği gibi, ithalatı daha da pahalı hale getirmektedir. Dış alım yaptığımız ülkelerin gümrük vergilerindeki düşüş karşısında fiyatlara zam yaparak korumacı önlemler uygulaması, devletimizin vergi gelirini düşürdüğü gibi, çiftçimizden esirgenen desteğin yurtdışındaki üreticinin, ithalatçı firmanın ve satıcının cebine girmesine yol açmaktadır. Vergi indirimlerinden spekülatif kazanç sağlanmasını da uygulanan yanlış politikanın bir diğer olumsuzluğudur” diye konuştu.

“Gümrük vergileriyle oynamak yerine tarımsal üretim artırılmalı”
Ülkemizde sadece gümrük vergilerinin düşürülmesiyle gıda fiyatlarının düşmediğinin altını çizen Suiçmez, “Gıda fiyatlarını dış alımla terbiye etme anlayışı ülkemizi ayçiçeği dahil birçok üründe dışa bağımlı hale getirirken, kendi çiftçimizden esirgenen destek başka ülke çiftçilerine verilmektedir. Gıda fiyatları yükseldi diye gümrük vergisi düşürülür veya sıfırlanırsa tarımda dışalım artar ve Türkiye açık pazar haline gelir. Dışalımla rekabet edemeyen çiftçi üretiminden çekilir ve üretim düştükçe daha çok dışalım yapmak zorunda kalınır. Bu kısır döngünün ülkemiz tarımına daha fazla zarar vermemesi için gümrük vergileriyle oynamak yerine tarımsal üretim artırılarak fiyatın ve piyasanın düzenlenmesi gerekir” dedi.

“Destekler yeterli ve zamanında ödenmeli”
Yağlı tohumların üretimi konusunda acilen alınması gereken önlemleri sıralayan Suiçmez, “Son yıllarda yağlı tohum üretiminin yetersiz olması nedeniyle büyük boyutlara ulaşan ham yağ açığını kapatabilmek, ithalat yoluyla döviz kaybını önleyebilmek, işlenmiş yağ ihraç ederek ülkemize döviz kazandırmak, çiftçimizin gelir düzeyini yükseltebilmek, tüketicimize daha ucuz ürün sunabilmek gerekiyor. Ülkemizde derhal tarımsal ürün dışalımı kısıtlanmalı, gümrük vergileri düşürülmemeli, tarımsal kredi kullanımı çiftçi yararına düzenlenmeli, mazot, tohum, yem, ilaç, gübre gibi girdi maliyetleri düşürülerek ürün destekleri artırılmalıdır. Sulu tarım yatırımları artırılarak ve sulama masrafları düşürülerek sulu tarım üretim deseninde ayçiçeğinin payı yükselmelidir. Tarımsal üretim planlaması kapsamında yeterli miktarda ve zamanında ödenen desteklerle ve alım garantisiyle ayçiçeğinde kendimize yeterli bir ülke olmamız mümkündür. Bu yeterlilik üreticimize olduğu gibi tüketicimize de olumlu yansıyacaktır” değerlendirmelerinde bulundu.


Suiçmez’in değerlendirmelerinden öne çıkan satırbaşları:

  • Ayçiçeği üretim alanı ve üretim miktarı arasındaki farklı verilerle geleceğin planlanması gerekiyor.
  • Ülkemizin 3 milyon ton kullanımının yaklaşık yarısını üretimle karşılarken ayçiçeğinde net dış alımcı bir ülke olduğumuz bir gerçek.
  • Türkiye, dünya ayçiçeği dış alımında yüzde 37 pay ile en önemli ithalatçı ülke konumunda bulunuyor.
  • Türkiye’nin ayçiçeği ürünlerinde talebin Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan gibi ülkelere doğru kayması bekleniyor.
  • Kolza yağı açığı nedeniyle ayçiçek yağı kullanımı rekor seviyelere ulaştı.
  • Artan talebi karşılamak adına Rusya, Moldova ve Ukrayna’nın ayçiçeği tohumu yerine ham yağ satarak ihracatta daha fazla gelir elde etmek istemesi fiyatları artırdı.
  • Tüccarın ayçiçeğini depolarda tutup piyasaya sunmaması da fiyatları artırıyor.
  • Yağlı tohum olarak Türkiye’den en fazla dış alım yapılan Rusya ve Ukrayna gibi ülkeler, yağlı tohum yerine, ham yağ ihraç etmeye başladı.
  • Gıda fiyatlarını dış alımla terbiye etme anlayışı ülkemizi ayçiçeği dahil birçok üründe dışa bağımlı hale getiriyor.
  • Tarımsal ürün dış alımı kısıtlanmalı, gümrük vergileri düşürülmemeli, tarımsal kredi kullanımı çiftçi yararına düzenlenmeli, mazot, tohum, yem, ilaç, gübre gibi girdi maliyetleri düşürülerek ürün destekleri artırılmalıdır.
  • Sulu tarım yatırımları artırılarak ve sulama masrafları düşürülerek sulu tarım üretim deseninde ayçiçeğinin payı yükselmelidir.

 

Haber: Duygu GÖKSU

Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ. 

Okunma Sayısı: 735
Fotoğraf Galerisi