Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Baki Suiçmez 2020 yılında yapılacak tarımsal desteklemeler ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. ZMO tarafından yapılan basın açıklamasında, 2019 yılına göre 2020 yılında yapılacak desteklemelerde önemli değişikliklerin olmadığını belirtti. Suiçmez, “2020 yılında suni tohumlama, tiftik üretimi, anaç koyun ve keçi, DİTAP desteği gibi bazı kalemlerde yeni desteklerin olduğu ama bunların genel içerisinde kaybolduğu söylenebilir. Kendi çiftçimize vermediğimiz desteği dışalım yoluyla başka ülkelerin çiftçisine verme yanlışına devam etmemeliyiz” ifadelerini kullandı.
“Destek miktarları değişmedi”
Mazot, gübre, toprak analizi ve katı organik organomineral gübre desteğinden oluşan Alan Bazlı Desteklerin, 2020 yılında 2019 yılına göre değişmediğini belirten Suiçmez, “Bu destek kalemini oluşturan mazotta ve gübrede dışa bağımlı olduğumuzdan geçen yıla göre büyük oranda maliyet artışının olması bu alandaki destek miktarının değişmemesini ve hatta azalmasını anlaşılmaz kılmaktadır. 2019 yılında 46.000 TL/kişi olan tarımsal yayım ve danışmanlık desteğinde bir değişiklik yapılmamıştır. Bu durum meslektaşlarımız adına kabul edilemez bir yanlıştır. Toprak analiz desteği, bitkisel üretim yapan küçük aile işletmesi desteği, fındık üreticileri alan bazlı gelir desteği, geleneksel zeytin bahçelerinin rehabilitasyonu desteği, biyolojik ve biyoteknik mücadele desteği değişmemiştir. iyi tarım uygulamaları desteği 2019 yılında 4 kategori iken 2020 yılında 3 kategoriye düşmüş ancak tüm kategorilerdeki ürünler için destek miktarı değiştirilmemiştir” açıklamalarında bulundu.
“Türkiye tarım sektörü gecikmeksizin desteklenmelidir”
Tarımsal destek miktarları ile ilgili bilgiler veren Suiçmez, “Telafi edici ödeme destekleri kapsamında 2019 yılında ödenen patates siğilinin görüldüğü yerlerdeki çiftçilere verilen 110 TL/da’lık ödeme 2020 yılında kaldırılmıştır. Bitki karantinası destekleri değişmemiştir. Organik Tarım Desteklerinde; 2019 yılındaki 1.kategori ürünler için bireysel ürün sertifikası desteği 70 TL/da’dan 100 TL/da’a; üretici grubu için ürün sertifikası ise 35 TL/da’dan 50 TL/da’a yükseltilmiştir. Arılı kovan desteği değişmemiştir. Havza Bazlı Fark Ödemesi desteği özelindeki ürünlerin kapsamı değiştirilmemiştir; destekleme miktarlarında sadece yağlık ayçiçeğinde 40 kr/kg’dan 50 kr/kg’a ve kütlü pamukta 80 kr/kg’dan 110 kr/kg’a yükselme olmuştur. Diğer ürünlerdeki destek miktarlarında ise herhangi bir değişiklik olmamıştır. Sertifikalı fidan/fide ve standart fidan kullanım desteğinde 2020 yılında 2019 yılına göre kapsamında detaylandırma yapılmış; ancak miktarlarda değişiklere gidilmemiştir. Hayvancılık destekleri kapsamındaki yem bitkileri üretim desteği 2019 yılında 10 kategoride verilirken 2020 yılında 6 kategoriye düşürülmüştür. Ayrıca, destekleme miktarında bir değişikliğe gidilmemiştir. Su ürünleri desteklerinde; yeni destek olarak balon balığı avcılık desteği 5 TL/adet olarak belirlenmiş, diğer desteklerde bir değişiklik yapılmamıştır” değerlendirmelerinde bulundu.
“Gümrük vergilerini sıfırlamak çözüm değil”
Ülkemizde üretim ekonomisi yerine yine girdilerde ve ürünlerde dışa bağımlı bir süreç yaşandığına vurgu yapan Suiçmez, “Mısır, buğday ve arpada gümrük vergilerini sıfırlamak çözüm değildir. Yemde %45 oranında dışa bağımlı olmamız artan döviz nedeniyle hayvancılığımızı olumsuz etkilemektedir. Çiğ süt üreticisinden esirgenen desteğin yansıması bir sonraki aşamada kesimler sonucu et sorunu ve yüksek fiyatlar olarak karşımıza çıkacaktır. Kendi çiftçimize vermediğimiz desteği dışalım yoluyla başka ülkelerin çiftçisine verme yanlışına devam etmemeliyiz. Dünyada artan ürün fiyatları ve yükselen stok alımları, ekonomik krizdeki ülkemizin istese de dışalım yapmasını daha da güçleştirecek” ifadelerine yer verdi.
“İvedilikle tarımsal üretim planlamasına geçilmeli”
Stratejik bir sektör olan tarım sektörünü gecikmeksizin korumak ve somut önlemlerle üretim ekonomisine geçmek gerektiğini aktaran Suiçmez çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “5488 sayılı Tarım Kanunu gereği, bütçeden tarıma ayrılan kaynak, 2021 yılı bütçesi ve sonraki yıllar için gayrisafi millî hâsılanın en az %1’i düzeyine yükseltilmelidir. 2019 yılı destekleme ödemeleri tüm illerimiz için derhal ödenmeli, 2020 destekleme ödemeleri ise 2021 yılı bitmeden ödenmelidir. Tarımsal desteklerin yönlendiriciliğinde ivedilikle ülkesel ve bölgesel tarımsal üretim planlamasına geçilmelidir. Dövizdeki artışa paralel artan girdi fiyatlarındaki kaçınılmaz yükselişi önlemek ve üretime kesintisiz devam etmek için gübre, tohum, ilaç, yem, mazot, elektrik gibi temel girdilerin maliyetleri düşürülmeli, tarımsal girdilere destek verilmeli, KDV/ÖTV indirimi dahil üreticiyi ve üretimi rahatlatıcı önlemler ivedilikle alınmalı, ek ekonomik destekler açıklanmalıdır. Üreticilerimizin kamu ve özel bankalar ile Tarım Kredi Kooperatiflerinden aldıkları krediler yapılandırılmalı, faiz silinmesi yanında ana para için kredinin alındığı dönemin faiz koşullarıyla yapılandırma gündeme gelmelidir. Çiftçilerin BAĞKUR ve SSK borçları ertelenmelidir. Kredi Garanti Fonu (KGF) kredileri tarım işletmelerini de kapsamalıdır. Tarımsal sulama yatırımları artırılmalı, elektrik ve su için çiftçi borçları yapılandırılmalıdır. Tarımsal girdilerin üretilmesi ve üreticiye ulaştırılması konusunda ülkemiz için farklı seçenekler aranmalı, öncelikle tarımsal ilaç ve gübre olmak üzere yerli girdi üretimine yönelik gerekli ar-ge çalışmaları hızlandırılmalı ve süreç koşulsuz desteklenmelidir.”
Haber kaynağına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.