TMMOB Kadın Çalışma Grubu tarafından TMMOB Teoman Öztürk Öğrenci Evi ve Sosyal Tesisi`nde 17 Ocak 2015 tarihinde düzenlenen sempozyumun açılışında Kadın Çalışma Grubu Başkanı Ülkü Karaalioğlu ve TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı birer konuşma yaptılar.

Sempozyumda 3 oturumda 5 konuşmacı toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bildiri sundu. Ayşe Işık Ezer ve M. Hanze Gürkaş`ın moderatörlüğünü yaptığı oturumlarda;

İlknur Üstün "Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine/Eşitsizliğine Genel Bakış, Dr. Nazife Fevziye Sayılan"Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliğinin İnşası/Derinleştirilmesi: Gericilik", Doç. Dr. Aksu Bora "Aile Modelleri, Gelenek ve Roller", Yrd. Doç. Dr. Emek Çaylı Rahte "Popüler Kültürde ve Toplumsal Yaşamda Cinsiyetcilik", Prof. Dr. Alev Özkazanç "Siyasetin Cinsiyeti ve Feminizm" başlıklı sunumlar gerçekleştirdi.

Sunumlar sonrasında TMMOB üyesi mühendis, mimar, şehir plancısı kadınlar ilk kez düzenlenen TMMOB 1. Kadın Sempozyumu`nda "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği"ni tartıştılar.

TMMOB Kadın Çalışma Grubu, IKK Kadın, Oda Kadın, Şube Kadın komisyonu üyeleri ve geçmişte bu organlarda çalışmış asıl ve yedek üyelerden oluşan "TMMOB Genişletilmiş Kadın Çalışma Grubu" 18 Ocak 2015 günü TMMOB Teoman Öztürk Öğrenci Evi ve Sosyal Tesisi`nde toplandı. TMMOB`deki kadın örgütlenmesi, yapılan çalışmalar, Kadın Kurultayı hazırlıkları gibi konuları değerlendiren TMMOB Genişletilmiş Kadın Çalışma Grubu, TMMOB Yasası da dahil bir çok yasada değişiklik yapmayı öngören torba yasa tasarısına ilişkin de bir basın açıklaması yaptı.

Sempozyum ve kadın çalışma grubu toplantısına Şubemiz adına TMMOB Bursa İKK Kadın Komisyonu çalışmaları yürüten Yönetim Kurulu Üyemiz Ayşen Aydın ve üyemiz Esen Ocak katıldı.

TORBA YASA İLE TMMOB`YE YAPILAN SALDIRI ÜLKEMİZE VE HALKIMIZA YAPILAN BİR SALDIRIDIR

On iki yıllık iktidarı boyunca sistemli bir şekilde cinsiyet ayrımını gerici yaklaşımla harmanlayarak adım adım dayatan, kadının bedeni ve kararına ilişkin söz söyleme hakkını kendinde bulan, kadının aleyhine bu ayrımın giderek derinleştirilmesine, cinsiyetçi rollerin pekiştirilmesine yönelik söylemlerine hız kesmeden devam eden AKP`nin kadın haklarına yönelik saldırıları o kadar çok yönlü ve sürekli hale gelmiştir ki; artık bunun tamamen ideolojik ve sistematik bir hükümet politikası olduğu apaçık ortadadır. Amaç kadını toplumsal hayattan silmektir.

Bir gün kürtaj yasağı; ertesi gün kadın katillerinin ve çocuk tecavüzcülerinin nerdeyse sırtını sıvazlayacak nitelikteki cezalar,  taciz ve tecavüze uğrayan kadınların hukuki süreçte yaşadığı mağduriyetler, eğitim sisteminde özellikle kız çocuklarını mağdur eden cinsiyetçi ve gerici düzenlemeler, başörtüsü özgürlüğü adı altında küçücük çocukların cinsel nesnelere dönüştürülmesi, kadını düzenli, güvenceli işler yerine, anneliğe ve ev kadınlığına hapseden,  esnek, kısmi zamanlı düşük ücretli sermaye çalışanı yapan kadın emeği sömürüsüne dayanan cinsiyetçi programların dayatılması, kısacası her gün yeni bir saldırı ile karşı karşıyayız.

İktidara geldiği günden bugüne kadar demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi her türlü politika ve uygulamaların içini boşaltarak, ayrımcı ve gerici yaklaşımını ortaya koyan AKP`nin saldırıları kadınlarla sınırlı değil elbette.

Tüm ülkeyi yeniden dönüştürme çabaları ile halka ait tüm alanları sermayeye açan, kentsel ve doğal değerleri talan etme politikalarında artık son aşamaya gelen Siyasal İktidar, hazırladığı torba yasalarla kamusal alanlara el koyma ve rant süreçlerinin önündeki son engelleri de kaldırmaya hazırlanıyor.

Tabi ki bu torbanın içinde AKP`nin, rant politikalarının önünde en büyük engel olarak gördüğü TMMOB de var.

Çünkü TMMOB, bilimsel bilgi ışığında görüş ve eleştirilerini kamuoyu ile paylaşarak iktidarın bilinçli bir şekilde halktan gizlediği gerçekleri açığa çıkarmaktadır.

Yaşamın tüm alanlarında, insanlık onuru ve değerleri bakımından olduğu kadar hak, fırsat ve sorumluluklar açısından da iki cins arasındaki eşitliği savunan TMMOB, daima kamu yararından yana tavır almış, iktidarda hangi siyasi irade olursa olsun bilimin, hukukun ve tekniğin gerektirdiği doğruları söylemiş ve yanlışlara karşı mücadele etmiştir. Bu nedenle, geçmişte olduğu gibi bugün de siyasi iktidarın hedefi haline gelmiştir.

Ülkemizde iş cinayetlerinin ve yolsuzlukların üzerine toprak atılırken; bu canların hesabını soran ve rant dağıtımına karşı toplumsal faydanın peşinde koşan TMMOB ve bağlı Odaları iktidar tarafından yok edilmek isteniyor.

Yapılmak istenilen değişikliklerle; mühendislik, mimarlık, şehir planlama hizmetleri ve ilgili meslek örgütlerinin, böl-parçala-küçült-etkisizleştir-yönet yaklaşımıyla demokratik ve merkezi yapılardan rekabetçi yerel yapılara dönüştürülmesi, bakanlıklara, yani siyasi iktidara bağlanması amaçlanmaktadır. Kısaca Odaların bağımsızlığı ortadan kaldırılmak istenmektedir.

Ancak bilinmelidir ki mühendis, mimar, şehir plancıları ve meslek örgütleri; ülke, kamu, halk, meslek, meslektaş yararı bütünlüğündeki mücadelesini sürdürecek, AKP gericiliğine,  piyasacılığına ve diktasına teslim olmayacaktır. Birliğimiz TMMOB ve Odalarımız, 1970`lerden bugünlere dek oluşturduğu demokratik mevzileri koruyacaktır.

TMMOB`li Kadınlar olarak; toplumsal muhalefet güçleriyle birlikte eşit, özgür, demokratik; halkının refah,  kardeşlik ve barış içinde yaşadığı; gericiliğin dogmatizminin alt edildiği; bilim ve tekniğin aydınlatıcılığındaki yeni bir Türkiye mücadelesini kadın erkek omuz omuza sürdürmeye kararlıyız.

Yaşasın örgütlü mücadelemiz!

Kadınlar örgütlü, TMMOB daha güçlü!

TMMOB GENİŞLETİLMİŞ KADIN ÇALIŞMA GRUBU