TMMOB TARAFINDAN ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ (ÇED) YÖNETMELİĞİ'NE KARŞI DAVA AÇILDI
TMMOB tarafından 29/07/2022 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliğiyle ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na karşı dava açıldı. Yönetmelikte yer alan bazı maddelerin yürütmesinin durdurulması ve ardından iptali talebiyle Danıştay’da dava açıldı.
Dava dilekçesinde ÇED sürecinin tarihsel gelişiminden bahsedilerek, sürecin başından bugüne mevzuatın değişimi, hangi ihtiyaçları karşıladığı, nelerin mahkemelerce hatalı ve hukuka aykırı bulunduğu Anayasa Mahkemesi kararları, AİHM içtihatları ve Danıştay kararlarıyla beraber detaylandırıldı. Yayımlanan yeni ÇED Yönetmeliği ile mülga olan eski Yönetmelik maddelerinin karşılaştırmalı tablolarının yer aldığı dilekçede iptali istenilen hükümlerin iptal gerekçeleri açıklandı.
Özellikle tanımlar başlığında yapılan değişikliklerle halkın ÇED süreciyle ilgili bilgi almasının kısıtlanmaya çalışıldığı, TMMOB dahil olmak üzere ÇED süreçlerinin yakından ilgilendirdiği meslek odaları, sivil toplum kuruluşları gibi kurumların ÇED sürecinden dışlandığı, Anayasal bir hak ve görev olan çevrenin korunması hususunun herkesi ilgilendirdiği, bu süreçlere meslek odalarının katılımın önemli olduğu, dolayısıyla Yönetmeliğin tanımlar kısmında yer alan yeni düzenlemelerin kapsayıcı olmaktan uzak olduğu, Anayasa ve Yasalara aykırılıklar içerdiği ve iptal edilmesi gerektiği belirtildi.
Yine dava dilekçesinde getirilen düzenlemelerle çevrenin korunması saikiyle hareket edilmediği proje sahiplerinin korunduğu, çevresel süreçlerden olumsuz etkilenecek kesimlerin dikkate alınmadığı, doğayı korumakla yükümlü Devletin bu yükümlülüğüne aykırı düzenlemelerde bulunduğu hususlarına değinildi. Yönetmeliğin ekinde yer alan ÇED sürecine tabi projelerin eşik değerlerinin yüksek tutulduğu, önceki Yönetmelikte yer alan bazı projelerin listeden çıkarıldığı gerekçeleriyle Yönetmelik Ek listelerinde yer alan düzenlemelerin de öncelikle yürütmesinin durdurulması ardından ise iptali talep edildi.
Son olarak iptali talep edilen Yönetmelik maddelerinin bir bütün olarak Anayasa’ya, Türkiye’nin uyma taahhüttü verdiği uluslararası sözleşmelere, 2872 sayılı Çevre Kanunu’na, çevresel süreçlerde ekolojik dengenin bozulmasının bir kez bozulmakla eski haline getirilemeyeceği sebebiyle Çevre hukukuna hakim olan ilkelere aykırı olduğu, ilgili maddelerde kamu yararı bulunmadığı hususlarına değinildi.