TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI 40. DÖNEM OLAĞAN GENEL KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ - 11.03.2006

MERKEZ
11.03.2006
 

TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI 40. DÖNEM OLAĞAN GENEL KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ

ANAYASAMIZIN 135. MADDESİ KAPSAMINDA, KAMU KURUMU NİTELİĞİNDEKİ MESLEK KURULUŞU OLAN TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI 1954 YILINDA KURULMUŞ VE BAŞARILARLA, MÜCADELELERLE, ONURLU VE ŞEREFLİ BİR GEÇMİŞE SAHİP OLARAK BUGÜN 40. OLAĞAN GENEL KURULU’NU ZİRAAT MÜHENDİSLİĞİ MESLEĞİNE YAKIŞIR ŞEKİLDE SONUÇLANDIRMIŞTIR. ZİRAAT MÜHENDİSLİĞİ MESLEĞİNE VE ÜLKEMİZE 52 YILDAN BERİ HİZMET ETMEKTE OLAN ODA’MIZ ŞEREFLİ BİR SAYFAYI DAHA GERİDE BIRAKMIŞTIR.

BUGÜN ÜLKEMİZDE ODA’MIZ VE MESLEĞİMİZE DUYULAN GEREKLİLİK, 52 YILDAN BERİ YAPILAN HİZMETLERE İLAVETEN DAHA ÇOKTUR. SÜRE GELEN EMPERYALİST-KAPİTALİST SİSTEMİN NEO-LİBERAL POLİTİKALARI SONUCU OLARAK ORTAYA ÇIKAN KURAL TANIMAZ YAPISI, ÜLKEMİZİ VE ÜLKEMİZ TARIMSAL ÜRETİMİNİ TEHDİT ETMEKTEDİR.

ÜLKEMİZDE TARIMSAL ÜRETİM YAPILABİLİR ALANLARDA 1950’Lİ YILLARDAN 2000’Lİ YILLARA ULAŞILIRKEN KAYDA DEĞER BİR ARTIŞ OLMAMIŞ ANCAK NÜFUSUMUZ 3 KATA YAKIN BİR ORANDA ARTIŞ KAYDETMİŞ VE DE TARIMDA İSTİHDAM EDİLEN NÜFUS ORANI SÜREKLİ DÜŞMÜŞTÜR. BUNA RAĞMEN TARIMSAL ÜRETİMDE ARTIŞ KAYDEDİLMEKTEDİR. BUNUN TEMEL NEDENİNİ, TARIMLA BİLİMİ BULUŞTURAN, BİRİM ALANDAN ELDE EDİLECEK ÜRÜNÜ EN DÜŞÜK MALİYETLE EN YÜKSEK ORANA ÇIKARMANIN YOLUNU BULAN, ÜLKEMİZDEKİ SİYASAL YAPILANMANIN TARIMSAL POLİTİKALARDAKİ TUTARSIZLIĞINA, SÜREĞEN BİR POLİTİKA SİSTEMATİĞİ OLUŞTURULAMAMASINA RAĞMEN BU ÜLKENİN TOPRAĞINDA, TAŞINDA, TARLASINDA, BAHÇESİNDE, TARIMSAL ÜRETİM YAPILAN HER METREKARESİNDE AYAK İZİ OLAN ZİRAAT MÜHENDİSİ VE ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI’NIN VARLIĞINA BAĞLAMAK GEREKİR.

ÜLKEMİZ TARIMSAL ALANDA BUGÜN, BİRDEN FAZLA KISKACIN BOYUNDURUĞUNDA VAR OLMA MÜCADELESİ VERMEKTEDİR. 1999 YILINDA YARATILAN MALİ KRİZLE BİRLİKTE TARIMSAL ÜRETİM NERDEYSE KRİZİN ANA NEDENİ OLARAK GÖSTERİLECEK KADAR ÖTEKİ KONUMUNA İTİLMİŞTİR. BİR GECEDE 10 MİLYAR DOLARLAR BİRKAÇ GÜÇ ODAĞINA POMPALANIRKEN, KIRSAL ALANDA YAŞAYAN 25 MİLYON CİVARINDAKİ İNSANA BİR YILDA AKTARILAN 5 MİLYAR DOLAR, KRİZİN ANA NEDENİ İMİŞ GİBİ GÖSTERİLMEYE, KIRSAL ALANDA YAŞAYAN KESİM ÖTEKİLER KONUMUNA OTURTULMAYA ÇALIŞILMIŞTIR. BEYİNLERDE YARATILAN YANILSAMANIN ARKASINDAKİ NEDENİN, GERÇEĞİ GİZLEMEYE DÖNÜK OLDUĞU ÇOK KISA SÜRE SONRA ORTAYA ÇIKMIŞ VE TARIM, ÜRETİM SİSTEMİNDEN TASFİYE EDİLMEYE; KIRSAL ALANDA YAŞAYAN VE ÜLKEMİZİN ASLİ UNSURLARI KABUL EDİLMESİ GEREKEN TÜRK KÖYLÜSÜ DE, ŞEHRİN VAROŞLARINA DOĞRU GÖÇE ZORLANMIŞTIR. BU DÜŞÜNCENİN MİMARLIĞINA İMF VE DÜNYA BANKASI, TAŞERONLUĞUNA İSE MALUM GÜÇ ODAKLARININ İŞBİRLİKÇİLERİ SOYUNMUŞLARDIR.

ÜLKEMİZE DAYATILAN DESTEKLEME SİSTEMİNİN ODAĞINA DOĞRUDAN GELİR DESTEĞİ (DGD) OTURTULMUŞTUR. ÜRETİMDEN BAĞIMSIZ OLARAK SADECE ARAZİ VARLIĞINA YANİ TAPU KAYDINA GÖRE VERİLEN DGD, TEK BAŞINA TARIMSAL BİR DESTEKLEME ARACI DEĞİLDİR. OYSA BU SİSTEMİ ÜLKEMİZE DAYATAN GÜÇ ODAKLARININ ÜLKELERİNDE DGD, ÜRETİMLE İLİNTİLİ OLARAK UYGULANMAKTADIR Kİ, BU GERÇEK KENDİLERİNCE GAYET İYİ BİLİNMEKTEDİR. AVRUPA BİRLİĞİ’NDE BU DESTEK SİSTEMİ ÜRETİM ÇEŞİDİNE, ÜRETİMDE VERİMLİLİĞE VE ÜRETİM YAPILAN ALANIN COĞRAFİ KOŞULLARINA GÖRE VERİLMEKTEDİR. ÜLKEMİZE DAYATILAN VE NEREDEYSE TEK DESTEKLEME ENSTRÜMANI OLARAK KABUL ETTİRİLEN DGD İSE TARIMSAL DESTEKLEME ENSTRÜMANI DEĞİL ANCAK SOSYAL İÇERİKLİ BİR DESTEKLEME ENSTRÜMANI OLARAK KABUL EDİLMELİDİR. BU KAPSAMDA YILDA ORTALAMA 2.5 MİLYAR DOLAR CİVARINDA VERİLEN DESTEĞİN TARIMSAL ÜRETİM YAPIMIZA KATKI SAĞLADIĞINI SÖYLEMEK GERÇEĞİ GİZLEMEK ANLAMINA GELECEKTİR.

BUGÜN TARIMSAL ÜRETİM YAPIMIZI TEHDİT EDEN ÖNEMLİ İKİ UNSUR DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ VE AVRUPA BİRLİĞİ SÜRECİDİR. 1995 YILINDA YÜRÜRLÜĞE GİREN URUGUAY ROUND’TAN SONRA DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ’NÜN ROLÜ DÜNYADA ÖNEMLİ ÖLÇÜDE FARKLILAŞMIŞ VE TARIM DAHİL TİCARETE KONU OLAN HER ALAN ULUSLARÜSTÜ KURALLARA BAĞLANMIŞTIR. TARIM ÜRÜNLERİNE İLİŞKİN İTHALATTA UYGULANACAK GÜMRÜK VERGİ ORANLARI, TARIMSAL ÜRETİMDE UYGULANACAK İÇ DESTEKLER VE TARIM ÜRÜNLERİNİN İHRACATI ESNASINDA VERİLEBİLECEK İHRACAT DESTEKLERİ BELİRLENMİŞ VE TARIM ANLAŞMASININ BİR PARÇASI OLARAK YAYINLANMIŞTIR. ANLAŞMA İLE KURGULANAN SİSTEM, TARIMSAL ALT YAPI SORUNLARININ ÇÖZÜM ARACI OLAN NİTELİKTEKİ FİYAT DESTEĞİ, GİRDİ DESTEĞİ GİBİ İÇ DESTEKLERİN OLABİLDİĞİNCE KISITLANMASI ANCAK BUNA KARŞIN PAZARLAMA DESTEĞİ, ARAŞTIRMA DESTEĞİ, KIRSAL KALKINMA DESTEĞİ, ÇEVRE DESTEĞİ, GELİR DESTEĞİ, GIDA GÜVENLİĞİ DESTEĞİ GİBİ TARIMSAL ÜST YAPI DESTEKLERİNİN SINIRSIZCA VERİLMESİNİ SAĞLAMAK OLMUŞTUR. BUNUNLA BİRLİKTE ÜYE ÜLKELERİN İTHALAT ESNASINDA ÜRETİMDE ÇEŞİTLİ NEDENLERLE OLUŞAN MALİYET FARKLILIKLARINI GİDERMEK VE İTHALATA KARŞI ULUSAL TARIMSAL ÜRETİM YAPILARINI KORUMAK İÇİN VAZGEÇİLMEZ BİR ARAÇ OLARAK KULLANDIKLARI GÜMRÜK VERGİ UYGULAMALARININ SINIRLANDIRILMASI, ANLAŞMANIN ANA HEDEFLERİNDEN BİRİDİR. ÖZELLİKLE GELİŞMİŞ ÜLKELERCE VERİLEN VE DÜNYA ÖLÇEĞİNDE TOPLAM 15 MİLYAR DOLAR OLAN İHRACAT DESTEKLERİNİN SINIRLANDIRILMASI İSTEĞİYSE ANLAŞMA HÜKÜMLERİNİN BİR PARÇASIDIR. DÜNYA ÖLÇEĞİNDE TOPLAM 325 MİLYAR DOLAR TARIMSAL İÇ DESTEĞİN 75 MİLYAR DOLARI ABD TARAFINDAN, 50 MİLYAR DOLARI AVRUPA BİRLİĞİ TARAFINDAN VERİLMEKTEDİR. BU DESTEKLER SONUCUNDA DEĞİNİLEN ÜLKELERİN ÜRETİMDE VERİMLİLİKLERİ HAD SAFHAYA ULAŞMIŞKEN VE BU DESTEKLERİN DEVAMI İSTENİRKEN, GELİŞME YOLUNDAKİ ÜLKELERİN TARIMSAL ÜRETİM YAPILARINI KORUMAK İÇİN KULLANDIKLARI TEK ARAÇ OLAN GÜMRÜK VERGİLERİNİN İSE NERDEYSE ORTADAN KALDIRILMASI İSTEMİ METNE YANSIMIŞ DURUMDADIR. BU İSTEMİ İYİ NİYETLE BAĞDAŞTIRMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR. HEDEF; İHRACAT PAZARLARINI GELİŞTİRMEK YANİ DAHA ÇOK TARIMSAL ÜRÜN SATMAK VE BUNUN İÇİN GELİŞME YOLUNDAKİ ÜLKELERİN TARIMSAL ÜRETİM YAPILARINI KIRMAKTIR.

ÜLKEMİZ; ABD VE AB’NİN TARIMSAL ÜRETİM VE DÜNYA ÖLÇEĞİNDE HAKİM TARIMSAL TİCARET YAPILARINI KORUMAK İÇİN VERDİĞİ DEVASA PARASAL DESTEKLERDEN VAZGEÇMEDEN, İTHALATTA UYGULADIĞI GÜMRÜK VERGİLERİNDEN VAZGEÇEMEZ. VAZGEÇMENİN KARŞILIĞI YÜCE ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ’NDE VÜCUT BULMUŞTUR. YAŞAMIŞ OLDUĞUMUZ SÜREÇTE HERKESİN HİTABEYİ YENİDEN OKUMASINI SALIK VERİRİZ.

ÜLKEMİZ VE ÜLKEMİZİN TARIMSAL YAPISININ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ İÇİN DİĞER ÖNEMLİ GÜNDEM AVRUPA BİRLİĞİ TAM ÜYELİK SÜRECİDİR. AVRUPA BİRLİĞİ TARIMSAL ALANDA BUGÜN UYGULADIĞI ORTAK TARIM POLİTİKASINA (OTP) 1962 YILINDA GEÇMİŞ VE HEDEF OLARAK DA; STRATEJİK BEKLENTİYE UYGUN OLARAK TARIMSAL ÜRETİM YAPISINI KURGULAMAK VE İHTİYAÇ DUYDUKLARINI ÜRETMEK, HALKIN YETERLİ VE NİTELİKLİ GIDAYA ULAŞIMINI SAĞLAMAK VE TARIMSAL ALANDA İSTİHDAM EDİLENLERİN GELİR SEVİYESİNİ DİĞER SEKTÖRLER SEVİYESİNE ULAŞTIRMAK OLARAK TESPİT ETMİŞTİR. AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU’NUN KURULMASINDAN 5 SENE SONRA UYGULANMAYA BAŞLANAN OTP, BEKLENTİLERİNE UYGUN OLARAK 1980’Lİ YILLARDA HEDEFİNE ULAŞMIŞ VE AB TARIMSAL ÜRETİMDE DÜNYANIN EN ÖNEMLİ ÜRETİCİLERİ KONUMUNA YÜKSELMİŞTİR. ÜLKEMİZ İLE AB ARASINDAKİ ÜYELİK İLİŞKİSİ 1963 YILINDA İMZALANAN ANKARA ANLAŞMASI’NA DAYANMAKTADIR. DAHA SONRAKİ YILLARDA KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİ, EK PROTOKOLLER VE MALİ PROTOKOLLERLE BU SÜREÇ DESTEKLENMİŞTİR. 1995 YILINDA YÜRÜRLÜĞE GİREN GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMASI, 1999 YILINDA KABUL EDİLEN TAM ÜYELİK BAŞVURUSU VE 17 ARALIK 2004 TARİHİNDEKİ AB BAŞKANLAR KONSEYİ KARARI İLE MÜZAKERELERE BAŞLANMASI, SÜRECİ YENİ BİR DÖNEME SOKMUŞTUR. BU SÜREÇTE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİ, ULUSAL PROGRAM VE İLERLEME RAPORLARI YAYINLANMAKLA BİRLİKTE, AB’NİN TÜRKİYE TAM ÜYE OLSA BİLE TÜRK TARIM SİSTEMİNE BAKIŞI, 17 ARALIK KARARLARINDA NET BİR ŞEKİLDE ORTAYA KONMUŞ DURUMDADIR. BU KAPSAMDA ORTAK TARIM POLİTİKASI, KİŞİLERİN SERBEST DOLAŞIMI VE YAPISAL FONLARIN KALICI OLARAK TAM ÜYELİĞİN BİR PARÇASI OLMAYABİLECEĞİ YÖNÜNDE KARAR VERİLMİŞTİR. BU DURUM AB İLE TÜRKİYE ARASINDA TARIMSAL ÜRÜNLER SERBEST DOLAŞIRKEN, AB’NİN KENDİ ÇİFTÇİSİNE VERDİĞİ MALİ DESTEKLERİ TÜRK ÇİFTÇİSİNE VERMEYECEĞİ ANLAMINA GELMEKTEDİR. TARIMSAL YAPILARI İTİBARİYLE REKABET ETMELERİ MÜMKÜN OLMAYAN İKİ FARKLI YAPI VARDIR. BİR TARAFTA TARIMSAL YAPISINA YILDA 50 MİLYAR DOLAR DESTEK SUNAN GÜÇLÜ BİR TARIMSAL YAPI, DİĞER TARAFTA TARIMINA YILDA SADECE 2.5 MİLYAR DOLAR DESTEK SAĞLAYAN TÜRKİYE KARŞI KARŞIYADIR. SINIRLARIN SINIRSIZCA AÇILMASI HALİNDE DURUMUN, ÜLKEMİZ TARIMSAL SİSTEMİNİN ÇÖKÜŞÜNÜN KAÇINILMAZ SONUNU HAZIRLAYACAĞI GERÇEĞİNİ GÖRMEZDEN GELMEK SADECE BİLİM BİLMEZ VE AKLI KESMEZLİKLE TANIMLANAMAZ.

TARIM SEKTÖRÜNDEKİ ÖZELLEŞTİRME UYGULAMALARI YENİ TEKELLER YARATMAKTA, SÜT, ÜRETİCİDEN YOK PAHASINA SATIN ALINIRKEN, YOĞURT TÜKETİCİYE ÇOK YÜKSEK FİYATLARLA SATILMAKTADIR. YERLİ FİRMALARI SATIN ALAN VE SEKTÖRE HAKİM OLAN ÇOKULUSLU ŞİRKETLER; YOĞURDA ÖDENEN PARAYI YURTDIŞINA TRANSFER ETMEKTEDİRLER. SÜTTEN MAKARNAYA, SİGARADAN SUYA, GIDA SEKTÖRÜNDEKİ HIZLI YABANCILAŞMA, ÜRETİCİDEN TÜKETİCİYE KADAR GENİŞ HALK YIĞINLARI ALEYHİNE SONUÇLAR ÜRETMEKTEDİR.

DİĞER TARAFTAN, ÜLKE, TARIM SEKTÖRÜNDE YENİ ÖZELLEŞTİRMELER İLE KARŞI KARŞIYA BULUNMAKTADIR. TEKEL, TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI A.Ş, TÜRKİYE GÜBRE SANAYİİ A.Ş. VE İSTANBUL GÜBRE SANAYİİ A.Ş. YILLARDIR ÖZELLEŞTİRME TEHDİDİ ALTINDA YAŞAMAKTADIR. BU ÖZELLEŞTİRMELERİN GERÇEKLEŞMESİ HALİNDE, TÜTÜN – ŞEKER PANCARI – GÜBRE ÜRETİM YAPILARIMIZ KIRILACAK, MİLYONLARCA ÜRETİCİ VE BİNLERCE İŞÇİ İŞ ALANLARINI YİTİRECEK, EKONOMİK DIŞSALLIKLARDAN YARARLANMA OLANAĞI KALMAYACAKTIR.

BU SÜREÇ ÜLKEDE KAÇINILMAZ OLARAK İSTİHDAM OLANAKLARINI DARALTMAKTA VE KIR – KENT YOKSULU ORANINI ARTIRMAKTADIR. ÜLKEMİZ KIRSAL ALANINDA YAŞAYAN YAKLAŞIK 22 MİLYON İNSANIN ÖNEMLİ BİR BÖLÜMÜ AÇLIK SINIRINDA, BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU İSE MUTLAK YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA YAŞAMAKTADIR. ORMAN KÖYLÜLERİ VE GEZİCİ – GEÇİCİ TARIM İŞÇİLERİ, BU YOKSULLUK SÜRECİNİ EN DERİN OLARAK YAŞAYAN KESİMLERİ OLUŞTURMAKTADIRLAR.

BU YOKSULLAŞTIRMA SÜRECİNİN SONUNDA, YAPILAN YASAL DÜZENLEMEYLE KÖY ARAZİLERİNİN YABANCILARA SATIŞI VE KİRALANMASI SERBEST BIRAKILMIŞTIR. DÜZENLEMENİN ARDINDAN GEÇEN YAKLAŞIK BİR YIL BOYUNCA, YABANCI UYRUKLU KİŞİ VE ŞİRKETLERCE TOPRAKLARIMIZIN YOĞUN BİR ŞEKİLDE SATIN ALINDIĞI GÖRÜLMEKTEDİR. MAYINLARDAN TEMİZLENEN SINIR ARAZİLERİ O BÖLGEDE YAŞAYAN VE TOPRAĞI OLMAYAN İNSANLARIN KULLANIMINA AÇILMALI, YABANCILARA SATIŞI VE KİRALANMASI DÜŞÜNÜLMEMELİDİR.

TARIM ALANLARI HOYRATÇA-AMAÇ DIŞI KULLANILMAKTADIR. YERLEŞİM YERİ OLARAK KULLANILAN 1.5 MİLYON HEKTAR ALANIN 1/3’Ü, İLK DÖRT SINIFTA YER ALAN NİTELİKLİ TARIM ARAZİLERİ ÜZERİNDE KURULU DURUMDADIR. SANAYİ BÖLGELERİNİN % 60’INDAN FAZLASI, ALTERNATİF ALANLARIN VARLIĞINA KARŞIN, YİNE TARIM TOPRAKLARI ÜZERİNDE KURULUDUR.

ÜLKEMİZİ VE TARIMSAL ÜRETİM YAPIMIZI TEHDİT EDEN ÖNEMLİ BİR UNSURSA GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALARDIR (GDO). BAKTERİ YA DA VİRÜS KAYNAKLI BİR GENETİK YAPIDAN ALINAN GENİN, BİTKİSEL ÜRÜNÜN GENETİK DİZİNİNE AKTARILMASIYLA DEĞİŞTİRİLEN GENETİK YAPININ, BİRÇOK OLUMSUZLUĞUN KAYNAĞI OLABİLECEĞİ BİLİM ADAMLARI TARAFINDAN İSPAT EDİLMİŞ DURUMDADIR. GDO’LARIN İNSAN SAĞLIĞI, GENETİK KAYNAKLARIMIZ VE DOĞAL ZENGİNLİKLERİMİZ İÇİN TEHDİT, TARIMSAL ÜRETİM YAPIMIZIN BİRKAÇ ÜLKENİN BİRKAÇ FİRMASININ İNSAFINA TERK EDİLEREK TEK TARAFLI BİR BAĞIMLILIĞIN ARACI OLACAĞI YADSINAMAZ BİR GERÇEKTİR. ZMO OLARAK DESTEK VERDİĞİMİZ GDO’YA HAYIR PLATFORMU’NUN YÜRÜTTÜĞÜ “GDO’YA HAYIR, YAŞAM PATENTLENEMEZ” KAMPANYASI İLE ÜLKE GENELİNE BİR KAMUOYU BİLİNCİ YARATMAYI BAŞARDIK.

2003 YILINDA ÜLKEMİZE GİREN 1.8 MİLYON TON MISIRIN % 80’İ ABD VE ARJANTİN KAYNAKLI OLUP, BU ÜLKELERİN ÜRETİMİNİN TAMAMINA YAKINININ GDO’LU OLDUĞU BİLİNMEKTEDİR. İTHAL ETTİĞİMİZ SOYA, PAMUK VE KOLZANIN DA BÜYÜK ÇOĞUNLUĞUNUN GDO’LU OLDUĞU BİR GERÇEKTİR.

TÜRKİYE’YE 2003 YILINDA 1.8 MİLYON TON MISIR GİRMİŞ VE BUNUN DA % 80’İ ABD VE ARJANTİN’DEN GELMİŞTİR. BUNUNLA BİRLİKTE İTHAL ETTİĞİMİZ SOYA, PAMUK VE KOLZANIN DA ÇOĞUNLUĞUNUN GDO’LU OLDUĞU ARTIK İLGİLİ BAKANLIK TARAFINDAN BİLE KABUL EDİLMEKTEDİR.

BİZ GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ MISIR, GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ SOYA, PAMUK VE KOLZA İSTEMİYORUZ. GÜMRÜKLERDE BUNLARIN KONTROLÜNÜ YAPACAK SİSTEMLERİN BİRAN ÖNCE KURULMASI VE ULUSAL BİYOGÜVENLİK YASA TASLAĞININ GDO’LU TARIMSAL ÜRÜNLERİN İTHALATINI VE ÜLKEMİZDE ÜRETİLMESİNİ YASAKLAMASINI BEKLİYORUZ. TASLAK METNİN; BU TEKNOLOJİNİN ÜLKEMİZDE ÜRETİLMESİNİ SAĞLAMAK VE GDO’LARIN YARATACAĞI OLUMSUZ ETKİLERE KARŞI ARGÜMAN GELİŞTİRMEK ÜZERE KURULACAK BİR MERKEZDE ÇALIŞMALARA BİR AN ÖNCE BAŞLANMASINI SAĞLAMAK İÇİN METNİN YENİDEN DÜZENLENMESİ VE YASALAŞMASININ SAĞLANMASININ GELECEĞİMİZ AÇISINDAN HAYATİ ÖNEM TAŞIMAKTA OLDUĞUNU SÖYLÜYORUZ.

KUŞ GRİBİ KAYNAKLI GELİŞMELER, KANATLI HAYVAN SEKTÖRÜ VE GIDA GÜVENLİĞİ BOYUTLARIYLA ODA’MIZIN İLGİ ALANINA GİRMEKTEDİR. BU OLAY NETİCESİNDE KANATLI HAYVAN SEKTÖRÜ BÜYÜK BİR YARA ALMIŞTIR.

ANCAK KUŞ GRİBİ SANSASYONUNU RANTA DÖNÜŞTÜRME BECERİSİNİ GÖSTERENLER DE HALKIN GÖZÜNDEN KAÇMAMIŞTIR. DEVLETİN BU SEKTÖRÜN UĞRADIĞI KAYBI TELAFİ EDİCİ ÖNLEMLER ALMASI TÜRK EKONOMİSİ AÇISINDAN KAÇINILMAZDIR.

DÜNYAYI TEHDİT EDEN ÖNEMLİ TEHLİKELERDEN BİRİ DE KÜRESEL ISINMA VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİDİR. ÜLKEMİZ VE TARIM ALANLARIMIZ, GEREKLİ TEDBİRLER ALINMADIĞI TAKTİRDE RİSK ALTINDADIR. BU BAĞLAMDA ÜLKEMİZİN TARIMSAL ÜRETİM DESENİ DEĞİŞECEK, SU KAYNAKLARIMIZ İHTİYACIMIZA CEVAP VEREMEYECEK VE İKLİM GÖÇLERİ NEDENİYLE ÜLKEMİZ BU DURUMDAN OLUMSUZ ETKİLENECEKTİR. ODA’MIZ KÜRESEL ISINMA VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI DUYARLI OLUNMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEMEKTEDİR

2004 YILI BAŞINDAN BERİ YÜRÜRLÜKTE OLAN “KÖY MERKEZLİ TARIMSAL DESTEK PROJESİ” GEREK TÜRKİYE’NİN GERÇEKLERİYLE ÖRTÜŞMEMESİ, GEREKSE UYGULAMADA YAPILAN YANLIŞLIKLAR NEDENİYLE, OLDUKÇA SORUNLU BİR GELİŞİM İZLEMİŞTİR. BÜTÜN BUNLARA KARŞIN ODA’MIZIN MESLEKTAŞLARIMIZA YÖNELİK TAMAMLAYICI EĞİTİM ÇALIŞMALARINA KATKISI VE PROJEDE GÖREV ALAN ZİRAAT MÜHENDİSLERİNİN ÖZVERİLİ TUTUM VE ÇALIŞMALARI İLE PROJELER DEVAM ETMEKTEDİR.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI TARAFINDAN HAZIRLANAN VE TBMM BAŞKANLIĞINA SUNULAN ORMAN MÜHENDİSLİĞİ, ORMAN ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ VE AĞAÇ İŞLERİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ HAKKINDA KANUN TASARISI İLE MESLEĞİMİZİN UZMANLIK ALANLARINA DÖNÜK OLARAK YETKİ GASPI NİTELİĞİNDEKİ GİRİŞİMLERİ BOŞA ÇIKARMAK VE HAKLARIMIZI KORUMAK İÇİN ODA’MIZ GEREKLİ ÇALIŞMALARI YÜRÜTMEKTEDİR.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI TARAFINDAN HAZIRLANMIŞ OLAN TEŞKİLAT VE BAZI TARIMSAL BİRİMLERİN KURULMASINA İLİŞKİN KANUN TASARILARININ ÜLKEMİZİN KRONİKLEŞMİŞ TARIMSAL SORUNLARINA ÇÖZÜM ÜRETMEKTEN UZAK OLDUĞU, GÜÇLÜ BİR DESTEKLEME SİSTEMİ KURULARAK TARIMSAL ÜRETİMDE MALİYETİ DÜŞÜRMEK VE BÖYLECE TARIM SEKTÖRÜMÜZE REKABET KAZANDIRMANIN HEDEF OLDUĞU KABUL EDİLMELİ VE ÇÖZÜMLER DE BU KAPSAMDA ÜRETİLMELİDİR. BU KAPSAMDA ÜLKEMİZ TARIMINA YILDA EN AZ 10 MİLYAR DOLAR DESTEK VERİLMELİDİR.

ODA’MIZ BUGÜN DE HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ ÜLKEMİZİN LAİK VE DEMOKRATİK YAPISININ SÜRDÜRÜLMESİNİ SAĞLAMAK ÜZERE GÜÇLÜ BİR SORUMLULUK DUYGUSU İLE DOLUDUR. ÜLKEMİZİN SADECE TARIMSAL YAPISI DEĞİL, ÜLKEMİZİ İLGİLENDİREN HER ALAN, BİZİM SORUMLULUK ALANI OLARAK KABUL ETTİĞİMİZ ALANDIR. GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE; TARIMINDA, SANAYİNDE, SOSYO-EKONOMİK, SOSYO-KÜLTÜREL VE EKONOMİ POLİTİĞİNDE GÜÇLÜ VE BU GÜCÜ ALGILAMA VE YÖNETME İRADESİ SAĞLAM İDARİ SİSTEMİYLE MÜMKÜN OLACAKTIR. BU SÜREÇTE ODA’MIZ SORUMLULUĞU GEREĞİ ÜSTLENMESİ GEREKEN BÜTÜN GÖREVLERİ GEÇMİŞTEN BUGÜNE DEĞİN OLUŞMUŞ VE ATATÜRK’ÜN MANEVİ ŞAHSİYETİNDEN RUH BULAN ÜSTÜN ANLAYIŞI İLE YERİNE GETİRECEKTİR.

SAYGILARIMIZLA

FATİH TAŞDÖĞEN

MURAT AKAR

BERKEMAL TUNCER

ZEKERİYA ALŞAN

GÜNAYDIN ŞAHİN

OKAN GAYTANCIOĞLU

Z. VEZAN KARABULUT

 ALİ YAVUZ KAYA

M. KUBİLAY ÖNAL

SALİH KALYONCU

Okunma Sayısı: 516