TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI`NIN SERMAYE PİYASASI KURULU`NUN GAYRİMENKUL DEĞERLEME UZMANLIĞI LİSANSI İLE İLGİLİ GÖRÜŞÜ

MERKEZ
22.11.2011
 

 

TMMOB YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI`NA 

İlgi: 27.10.2011 tarih ve 1766 sayılı yazınız,

 

İlgi yazınız ve eki, Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği`nin 25 Ekim 2011 tarih ve 270 sayılı yazısı incelenmiş olup, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından düzenlenen Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı Lisansı`nın, Kamulaştırma Davalarında Bilirkişi Olarak Görev Yapacakların Nitelikleri ve Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmelik hükümleri çerçevesinde verilen Bilirkişi Yetki Belgesi`ne denk bir belge olarak kabul edilmesi konusundaki görüşümüz ekte sunulmuştur.

2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu`nun, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun, Kamulaştırma Davalarında Bilirkişi Olarak Görev Yapacakların Nitelikleri ve Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin ve Ziraat Mühendisleri Odası Bilirkişilik Yönetmeliğinin ilgili maddelerinin incelenmesi sonucunda;

2499 Sayılı Kanun`un amacının, tasarrufların menkul kıymetlere yatırılarak halkın iktisadi kalkınmaya etkin ve yaygın bir şekilde katılmasını sağlamak için sermaye piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını, tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarının korunmasını, düzenlemek ve denetlemek olduğu ve Değerleme Uzmanlarının, karlılık ilkeleri doğrultusunda bilirkişi raporları düzenlemesinin söz konusu olacağı, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu`nun  amacının ise kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, Devlet ve kamu tüzelkişilerince kamulaştırılmasında yapılacak işlemleri, kamulaştırma bedelinin hesaplanmasını, taşınmaz malın ve irtifak hakkının idare adına tescilini, kullanılmayan taşınmaz malın geri alınmasını, idareler arasında taşınmaz malların devir işlemlerini, karşılıklı hak ve yükümlülükler ile bunlara dayalı uyuşmazlıkların çözüm usul ve yöntemlerini düzenlemek olduğu görüldüğünden her iki kanunun amacının farklı olduğu,

2499 Sayılı Kanun kapsamında belge alan değerleme uzmanlarının hepsinin Mimar, Mühendis ile Şehir ve Bölge Plancıları olmadığı, farklı meslekten oldukları (Sosyolog, Matematikçi vs.) düşünüldüğünde, bunun Kamulaştırma Kanununa ve ilgili Yönetmeliğe aykırı olduğu,

24/11/2006 tarih, 26356 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanan, Kamulaştırma Davalarında Bilirkişi Olarak Görev Yapacakların Nitelikleri ve Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin Geçici 1. Maddesinde yer alan "Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde, Yönetmelikle amaçlanan bilirkişi yetki belgesi denkliğinde belgeye sahip olduklarını iddia ederek, Birliğe başvuruda bulunanların, bu belgelerinin Birlik tarafından da denkliğinin kabul edilmesi halinde denkliği kabul edilen belge, bu Yönetmelik uyarınca verilmiş belge gibi işlem görür." Hükmüne göre de denklik için başvurusu süresinin geçmiş olduğu,

Dikkate alındığında, denklik isteminin kabul edilmesi mümkün olmayacaktır.

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, kamulaştırma davalarında görev alan Ziraat Mühendisleri, kamulaştırmaya konu arazilerin değerlemesini yapmaktadırlar. Bu değerleme, arazideki tarımsal faaliyet esas alınarak yapılan hesaplama sonucu olmaktadır. Hesaplamalarda tek yıllık bitkiler, çok yıllık bitkiler, meyvelikler, kuru tarım, sulu tarım gibi birçok faktör söz konusu olmaktadır. Arazinin tamamen kamulaştırması dışında elektrik hatları, boru hatları geçmesi gibi irtifak hakkı uygulamaları ise farklı bir değerlemeyi gerektirmektedir. Temel bir mesleki eğitimi olmayanların, arazi değerlemesi ile ilgili bu konularda bilirkişilik yapamayacağı kuşkusuzdur.

Her bir meslek odasınca verilen belgenin adı "Bilirkişi Yetki Belgesi" olmakla birlikte, hiçbir mahkeme bu belge var diye, bir binanın kamulaştırmasında ziraat mühendisine ya da bir tarlanın kamulaştırmasında elektrik mühendisine bilirkişi olarak görev vermemektedir. 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 15 inci maddesi gereği, Bilirkişi Kurulu; kamulaştırmaya konu olan yerin cins ve niteliğine göre oluşturulmaktadır. Bir kamulaştırma davasının farklı uzmanlık alanları ile ilgili konuları kapsaması halinde, farklı uzmanlık alanlarından "Bilirkişi Yetki Belgesi" sahibi uzmanlar göreve çağrılmaktadır.

Örneğin içinde bina olan bir meyvelik kamulaştırılacaksa, ziraat mühendisi bu meyveliğin tarımsal açıdan, inşaat mühendisi ise bina açısından değerlendirmesini müşterek yapmaktadır. Mahkeme "Bilirkişi Yetki Belgesi" var diye, bilirkişi heyetinde ziraat mühendisine yer vermeden inşaat mühendisinden tarımsal açıdan değerleme talep etmemektedir. Bu örneklerden de görüleceği üzere, bilirkişi heyetinin oluşturulmasında Bilirkişi Yetki Belgesi ile birlikte bilirkişinin mesleki uzmanlık alanı önem kazanmaktadır.

Gayrimenkul Değerleme Uzmanları`nın uzmanlıkları, sadece aldıkları belge kapsamındadır. Mesleki bir uzmanlığı içermemektedir. Bu nedenle, Gayrimenkul Değerleme Uzmanları`nın belgelerinin, Bilirkişi Yetki Belgesine denk bir belge kabul edilmesinin, bilimsel, teknik ve hukuki açılardan uygun olmayacağı görüşündeyiz. 

Bilgi ve gereğini dileriz.

Saygılarımızla

 

Dr. Turhan TUNCER

Başkan

 

 

Okunma Sayısı: 3660