TMO KURTULUŞ MÜJDESİ Mİ? - EVRENSEL

MERKEZ
14.08.2006

TMO'nun fındık alacak olması, fındıkta yaşanan sorunları ortadan kaldıracak mı? Geçen yıl kendi sorumluluk alanındaki hububat alımından zarar eden TMO, fındık alımını sorunsuz gerçekleştirebilecek mi? Geçen yıl yaşadığı görev zararından dolayı IMF'yle soruna yol açan TMO'nun fındık alımına IMF izin verecek mi? Bu sorulara ne üreticiler ne de üretici kuruluşları temsilcileri olumlu cevap verebiliyor.

 

Fındık nereye gidiyor? - 5 –

Hazırlayan: Bülent Falakaoğlu

Bu yıl Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) fındık almasına karar verildi. Fakat TMO'nun fındık alım yetkisi olmadığı için karar tek başına yeterli değildi. Bu nedenle TMO'ya fındık alım yetkisi veren Fındık Kararnamesi hazırlanarak Bakanlar Kurulu'na sevk edildi. Kararnamenin çıkmasından sonra TMO ile Fiskobirlik arasında protokol imzalanarak exper, depo, maliyet konusunda çalışma yapacak. Eylül sonuna doğru da fındık fiyatı belirlenerek alımlara başlanacak.

Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Gökhan Günaydın Fiskobirlik ve TMO'nun 1938'de kurulduğunu ve Fiskobirlik'in 1964'ten beri fındıkta devlet müdahale alımı yaptığını hatırlatarak, TMO devreye sokularak, Fiskobirlik'in piyasadan çekilmesine yönelik bir adım atıldığını belirtiyor.

TMO kendi işinde zorlanıyor

"TMO kendi asli görevini yerine getirebiliyor mu?" sorusu karşısında Günaydın şu cevabı veriyor: "Buğday, arpa, çavdar gibi geniş bir çerçevede alım yapan TMO'nun 13 bölge, 50 şube ve 100 ajans müdürlüğü 'küçülme' adına kapatıldı. TMO özellikle küçüldükten sonra piyasayı regüle etmekte çok zorlandı. Geçen yıl 5.5 milyon ton buğday aldı. 350 bin lira buğday fiyatı açıklarken, piyasa fiyatları 250 bin liranın altında şekillendi ve zarara uğradı. Dolayısıyla piyasayı regüle edemediğiniz zaman hububat üreticisini zor durumda bırakırsınız. TMO'nun uzman olduğu kendi işiyle görevlendirilmesi gerekiyor."

Günaydın, ağustos ayı ortasına yaklaşılmasına karşın fındığın fiyatının belli olmadığını vurgulayarak, üreticinin en çok merak ettiği sorun olmasına karşın TMO'nun fındığı hangi fiyattan alacağının ve satana kaçtan teslim edeceğinin belli olmamasını eleştirdi. Günaydın, "Şimdi malı alırsınız, sonra fiyatı çok düşük olarak açıklarsınız. Bir ayda fındık tartışma konusu olmakan çıkar" dedi.

Yapılması gereken...

Kararı, devlet müdahalesinin olumsuz örneği olarak değerlendiren Günaydın: "Fiskobirlik çalışma alanını TMO'ya devredip onun aracığıyla alım yapmaya çalışırsanız bu alana devlet müdahalesi yapmış olursunuz. 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatiflerini Yeniden Yapılandırma Yasası aracılığıyla özerkleştirdiğiniz alana siz yeniden devlet adına müdahale etmeye çalışıyorsunuz. Fiskobirlik tümüyle özerk olarak 2003-2004 ve 2005 yıllarında alım yaptı ve bu yıllarda fındık fiyatları sırasıyla 2.5 milyon, 5 milyon 50 bin lira ve 7 milyon dört yüz bin lira olarak ilan edildi. Bu fiyatlarla ilk kez 1.5 milyon lira bandının üzerine çıkıldı. O güne kadar yıllık 500 milyon dolar civarında olan kârı 2 milyon civarında oldu, yani dörde katladı. Bu işe devlet yeniden karışırsa fiyatları geri çekecek ve hem üretici hem de devlet zarar edecektir" değerlendirmesinde bulundu.

TMO aracılığıyla bu işe yeniden müdahale başlatmak ve bunun yanında Fiskobirlik yönetimine AKP damgasını vurmaya çalışmaktan vazgeçilmesi gerektiğini söyleyen Günaydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun yerine özerk olan Fiskobirlik'e, devlet fiyat istikrar fonundan kredi vermek suretiyle arz fazlası ürünün piyasadan çekildiği, iç tüketiminin ve yeni pazar arayışlarını yükseltildiği, fındığın ham madde olarak değil de mutlaka işlenerek ihraç edildiği ve böylece katma değerinin ülke içinde kalmasının sağlandığı yeni bir düzene geçmek gerekiyor. Yani makul yol bulup Türkiye'nin ihracat seviyesini yükseltici, üreticinin cebine gelen parayı yükseltici, Türkiye'nin, dünyada yüzde 75'ini ürettiği ürünün dünya piyasalarında belirleyici olacağı bir yapıya yönelmek gerek. Fiskobirlik'i devreden çıkararak bu iş olmaz."

8 dolara ihracat mümkün

Türkiye Ziraat Odaları Başkanı Şemsi Bayraktar TMO'nun arz fazlası ürünü mutlaka piyasadan çekmesi gerektiğini belirterek, "1997'den bugüne kadar fındık ihracatından Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu'na 1.2 milyar dolar kaynak aktardı. Buradan ayrılacak kaynak müdahale alımında kullanılabilir. Müdahale fiyatı ile birlikte satış fiyatı da açıklanırsa, o zaman fındığın fiyatı, Avrupa'da 8 doların; yurtiçinde 5 YTL'nin altına düşmez'' dedi.

Lisanslı depoculuğun altyapısının hazır olmadığını, kime lisans verileceğinin belli olmadığını, özellikle TMO, Fiskobirlik ve ziraat odalarına sertifika verilmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Bayraktar, hızlı şekilde hareket edilmesi gerektiğini kaydetti. Üreticilerin lisanslı depoların vereceği sertifikalarla kredi kullanabileceğini ancak, gerek kredinin faizi, gerek depo giderleri nedeniyle üreticinin depolara malını vermekte çekingen davranacağını anlatan Bayraktar, şöyle konuştu: ''Önce maliyete göre müdahale fiyatı belirlenmeli. Fiyatlar müdahale fiyatının altına inince, lisans verilen kuruluşlar Hazine adına müdahale alımı yapmalı."

IMF izin verir mi?

Geçen yıl, hububat alımı 2 milyon tonla sınırlı olan TMO, 6 milyon ton alım yaptı. Görev zararı oluştu. IMF önlem istedi. Bu yıl TMO'nun bir de fındık alımı yapmasının sorun yaratıp yaratmayacağı tartışma konusu. Hükümet yetkilileri TMO'nun fındık destekleme alımlarıyla görevlendirilmesinin bütçeye bir yük getirmeyeceğini, alımlar için TMO'ya bütçeden kaynak aktarılmayacağını söylüyorlar. Yetkililer, TMO'nun kendi kaynaklarıyla, yetmediği takdirde de bankalardan kredi temin ederek alım yapacağını ifade ediyorlar. Bütçeden kaynak aktarımı yapılmayacağı için de IMF ile sorun yaşanmayacağını savunuyorlar.

Gökhan Günaydın ise hükümetin fındıkla ilgili yapmaya kalktığı bugünkü işin minimum maliyetinin 600 milyon dolar civarında olduğuna dikkat çekerek şunları vurguladı: "IMF bunu verdirmeyecektir ve bunu hükümet de çok iyi biliyor. TMO şu anda dış borç aramaya başladı. Libor artı 2-3 faiz verirseniz, TMO bu dış borçla yeni bir mali krizin altına sokulur." Bunun ayrıca böyle bir sıkıntısı daha var."

ÜRETİCİLER BELİRSİZLİKTEN ŞİKAYETÇİ

Eylül sonunda piyasanın durumuna göre fiyatın açıklanacak olması, Fiskobirlik'in devre dışı kalması vb. gelişmeler, üreticileri tedirgin ediyor. Geçen yıldan alacağı olan fındık üreticileri bu yılki belirsizlikten şikayet ediyor.

Eylül sonu çok geç

Giresunlu Fındık üreticisi Berati Başaran, fındıkta yaşanan tartışmalar nedeniyle, bu yıl fındık hasadına buruk başladıklarını belirtiyor. Yöre insanının tek geçim kaynağının fındık olduğunu ifade eden Başaran, "Geçen yıl ürününü Fiskobirlik'e veren ve parasını alamayan üreticiler, yeni ürün için de oldukça endişeli" diyor.

Yeni ürün fındığın kilogram maliyetinin 3.40 YTL dolayında açıklandığını anımsatan Başaran, "Serbest piyasada fındık 3.50 YTL'den satışa sunuluyor. Maliyetine fındık satmamız mümkün değil, bu fiyatla geçinemeyiz" diye konuştu.

Başaran, fındık alım fiyatının açıklanma tarihi olarak ifade edilen eylül ayı sonunun çok geç olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi: "Çünkü fındık 20 Ağustos’tan sonra pazara inmeye başlıyor. Fiyatın açıklanacağı tarihe kadar, rekoltenin yüzde 15'i pazara inmiş olacak. Fındıkta piyasa fiyatının oluşması için bir an önce alım fiyatı açıklanmalıdır. Alımlara ise açıklanan tarihten daha önce başlanmalıdır. Fındıkta yaşanan tartışmalar konusunda kimseyi suçlamıyorum. Burada mağdur olan sadece üreticilerdir."

'Nasıl indirmeyelim'

Fiyatın, eylül sonunda açıklanacak olması karşısında üretici kuruluşları "Fındığı piyasaya indirmeyin. Ürününüz ucuz fiyattan elden" çıkmasın çağrısı yapıyor. Çağrıyı nasıl değerlendirdiğini sorduğumuz Ordulu fındık üreticisi Hayriye Yılmaz şunları söylüyor: "Kimse fındığını piyasa keyfiyetten indirmiyor. Geçen yıl fındığının parasını alamamış, bu nedenle sağa sola borçlanmış olan üretici nasıl eylül sonunu beklesin? Eltim İstanbul'da oturuyor. Fındık bahçesi olduğu için sadece fındık sezonunda gelip burada kalıyor. Eylül sonu okullar açılacağı için İstanbul'a dönmek zorunda. Fındığını topladıktan sonra nasıl indirmesin pazara."

Okunma Sayısı: 1426