TOPLU İŞTEN ÇIKARTMALAR, TOPLUMSAL ZULME DÖNÜŞÜYOR…
TMMOB BURSA İL KOORDİNASYON KURULU "TOPLU İŞTEN ÇIKARTMALAR" İLE İLGİLİ BİR BASIN AÇIKLAMASI YAPTI
Ülkeyi yönettiklerini iddia eden yetkililer; üretimi arttıramadıkları gibi istihdamın da gerilemesini seyretmektedirler.
Krizin dünya çapında olduğunu söyleyenler, kapitalizmin büyük krizinden söz edenler, aslında çözümleri ortaya koyamayan aciz uzman(!)lardır.
Teknolojinin baş döndürücü bir hızla geliştiği, ölçeklerin devasa boyutlara vardığı, dünya nüfusunun altı milyarı aştığı günümüzde, ekonomik çıkmazdan çok, yönetsel yetersizliğin konuşulması gerekir. Yönetenlerin kasti ve bilinen politikaları sonucu oluşan kötü durum çözümsüzlük diye insan beynine empoze edilmektedir. Açlık, yoksulluk, üretimsizlik kader olamaz.
Uluslararası tekellerin sistemi, tüm dünyayı yoksulluğa, açlığa, kan ve gözyaşına itmektedir. Oysa insanlık bu çözümsüzlükleri, bu krizleri, bu yetersizlikleri aşarak; sosyal, dayanışmacı ve çevreye duyarlı bir süreci başlatmalıdır. İnsanlık, içinde yaşadığı doğaya kurguladığı üretimlerle, tarih içinde yarattığı değerlere sahip çıkarak; insanlık onuruyla ayakları üzerinde sürdürülebilir yaşamı bugün de oluşturmalıdır.
Bugün mevcut iktidar yaklaşık yedinci yılını doldurmaktadır. Büyüklük olarak dünyanın yirminci ekonomisi arasında yer alan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarını, krizi öne sürerek işsiz, yoksul, aç vb. duruma getirmeye hiçbir iktidarın hakkı yoktur.
Yakın geçmişe kadar ekonominin iyi durumda olduğunu; Türkiye‘nin dünyadaki krizlerden bir daha etkilenilmeyeceğini, sık sık övünerek Başbakan başta olmak üzere bu uzmanlar dile getirmiyorlarmıydı?
Yapılması gereken, yurttaşlarımızın sorunlarına somut çözüm bulmaktadır. Ülkemizde hükümet etmek, milyonlarca yurttaşımızın, insanca yaşam koşullarını sağlamak sorumluluğunu taşımak demektir.
İMF ve Dünya Bankası uzmanları, milyonlarca insanın değil, uluslararası tekellerin çıkarlarını korumak için devrededir. 2001 döneminde, uzman Derviş‘in kurtuluş (!) reçeteleri, sonuçta yoksulluk ve açlık reçetesi olmuştur. AKP iktidarı da, uluslararası sermaye denetiminde, ülkeyi ve halkını borçlandırarak; Dünya üzerinde dövize en yüksek faizi vererek, Türkiye‘yi soydurmaktadır.
Bu kriz; kısa bir süre önce Türkiye‘nin kişi başına milli gelirini, bir gecede iki ile çarparak katlayanların; dövize dünyada en yüksek faizi vererek döviz bolluğundan bahsedenlerin; ihracattaki artışı öve öve bitiremeyip, ithalattaki artışı görmeyenlerin; Türkiye‘nin ekonomik tablosundaki olumsuzlukları göz ardı edip; kendi siyasal çizgilerine destek olacak ekonomik göstergeleri topluma empoze edenlerin de krizidir. Şu anda, "kriz teğet geçti" (!) diyenler, hala daha gerçeği çarpıtmaya çabalamaktadırlar. Bu ekonomik krizi yaratanlar uluslararası tekeller ile onu daha da insafsız hale getiren yedi yıllık AKP iktidarıdır.
AKP hükümetini ülke gündemini saçma sapan konularla işgal etmekten, insanlarımızı birbirine düşman etmekten vazgeçerek, içinde yaşadığımız sorunları çözmeye çağırıyoruz.
Kriz milyonlarca insanımızı yoksulluğa, açlığa sürüklemektedir. Ülkenin büyük bir çoğunluğu, çocuklardan ve gençlerden oluşmaktadır. Üniversiteyi bitirmiş meslek sahibi insanlarımız dahi, işsizlik tehdidi altındadır. Her gün işten çıkarılan binlerce yetişmiş eleman içinde, mühendisler de bulunmaktadır.
Devlet olmanın, hükümet olmanın gereği, böylesi zamanlarda kapsamlı, ciddi, sorun çözücü projeleri yapmak ve uygulamaktır. Vergi verdiğimiz, askerlik yaptığımız; üretimde hizmet ettiğimiz bu ülke; böylesi zamanlarda topluma kucak açabilmeli; gereken dayanışma sağlanmalıdır. Hükümetin birinci görevi budur. 29.01.2009
TMMOB
BURSA İL KOORDİNASYON KURULU