TOPRAK BAYRAMI KUTLANAMIYOR

İSTANBUL
14.06.2021

TOPRAK BAYRAMI KUTLANAMIYOR

 

 

TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ

BASIN AÇIKLAMASI

13 Haziran 2021

BASINA VE KAMUOYUNA

 

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

TOPRAK BAYRAMI KUTLANAMIYOR

Son yirmi yılda 10 adet Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yüzölçümü kadar tarım arazimizi ve üzerinde ki verimli toprak katmanını kaybettik.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Tarımı yöneten bakanlık yasa ile belirlenmiş Toprak Bayramını kutlamıyor. 2. Dünya savaşı son günlerinde, 15 Haziran 1945’de, 4760 sayılı “Toprak Bayramı Kanunu” çıkarılıyor. Kanunun hükmü gereğince; “Çiftçiyi topraklandırma Kanunu’nun kabul edildiği 11 Haziran tarihini takip eden Pazar günü her yıl Toprak Bayramı olarak kutlanır.” Bu yıl 13 Haziran Toprak Bayramı’dır.

Kanun çıktıktan sonra köylerde çeşitli şenliklerle kutlanıp, bakanlık ve Tarım İl Müdürlüklerince kutlanırken nedendir bilinmez, uzun yıllardır kutlanmamaktadır.

Çitçiyi topraklandıramadıklarından, tarımın bayram edilecek hali kalmadığından ya da bayram yapılacak toprak kalmadığından/bırakılmadığından olsa gerek uzun yıllardır bazı illerde yerel idareciler tarafından hatırlanıp kutlansa da devlet nezdinde kutlama yapılmamaktadır.

Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’nun gereği yapılamamış, yoksul ve topraksız köylü topraklandırılamamış, toprak reformu gerçekleştirilememiştir.1950’li yıllardan sonra kentlere yoğun göç başlamış, tarımda uzman iş gücü, gerekli şartlar ve olanaklar sağlanamadığından toprağı terk etmiştir. Bugün de bu süreç devam etmektedir.

Aşağıdaki tablodan da görülebileceği gibi, TÜİK Tarım alanları istatistiklerine göre; 2002 yılından 2020 yılına kadar toplam tarım arazilerimiz 41,196 milyon hektardan 37,753 milyon hektara düşmüş, 3,443 milyon hektar arazi artık tarımsal olarak değerlendirilmemektedir.

KKTC yüzölçümü 335.400 hektardır. KKTC için savaşa giren ve halen uluslararası siyasi mücadeleyi sürdüren Türkiye, son yirmi yılda KKTC yüzölçümünün 10 katından fazla tarım arazisini tarım dışına atmıştır. Bu arazilerin önemli bir kısmı başka sektörlerin kullanımına verilmiş, başka yatırımlar yapılmıştır. Kalan kısmı da çiftçi tarafından yeterli ve zamanında uygulanan destekleme, uygun üretim ve pazarlama koşulları olmadığından ve tarımdan geçimini sağlayabilme olanakları göremediğinden, sektöre olan güvensizlikten terk edilmiştir.

Tarım ürünleri yeterliliğinin ve piyasa düzenlemelerinin ithalat ile sağlanması rutin uygulama haline geldiğinden çiftçi üretime ve toprağa yabancılaşma yaşamaktadır. Yüksek ithal girdi maliyetleri ve pazara örgütsüz girmesi yüzünden ithal tarım ürünleri fiyatlarıyla rekabet edememekte, arazilerinin tarım dışı alanlarda kullanılmak üzere değerinin artmasını ve satmayı hedeflemektedir.

En son 2001 yılında yapılan Tarım Sayımında Çayır ve Mera arazilerimiz 14,617 milyon hektar olarak sayılmış, o günden beri, yani yirmi yıldır Tarım Sayımı yapılmamıştır.

Aynı yıllar baz alındığında Tahıllar ve Diğer Bitkisel Ürün ekilen araziler 2 milyon 320 bin hektar azalırken Sebze Bahçeleri arazileri de 151 bin hektar azalmıştır. Bu azalmalara karşın Meyveler, İçecek ve Baharat Bitkileri ekilen araziler 890 bin hektar artarak 3 milyon 684 bin hektara yükselmiş, 2002 yılında İstatistik kayıtları bulunmayan 2011 yılında TÜİK istatistiklerine giren Süs Bitkileri üretilen arazi miktarı 2020 yılında 5 bin hektar olmuştur. Ayrıca Nadasa bırakılan araziler 2002 yılında 5,40 milyon hektarken 2020 yılında 3 milyon 173 bin hektara düşmüştür.

TÜİK-Tarım alanları, 2001-2020

       

(Bin Hektar)

 

Toplam tarım alanı

 

 

 

Sebze
bahçeleri
alanı

 

Meyveler,
içecek ve
baharat
bitkileri alanı

Çayır ve
mera arazisi

 

Tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin alanı

Süs bitkileri alanı

 

 

Ekilen alan

Nadas

2002

41 196

17 935

5 040

930

-

2 674

14 617

2005

41 223

18 005

4 876

894

-

2 831

14 617

2010

39 011

16 333

4 249

802

-

3 011

14 617

2015

38 551

15 723

4 114

808

5

3 284

14 617

2020

37 753

15 615

3 173

779

5

3 564

14 617

 

Kuru tarım arazilerini nadasa bırakmanın nedeni toprakta su biriktirmektir. ABD Teksas eyaletinde yapılan bir çalışmada her 1 mm biriktirilmiş suyun dekara 1,57 kg verim artışı sağladığı belirtilmiştir. Bu hesapla 100 mm biriktirilmiş su 157 kg/da verim artışı sağlayacaktır. Nadasa bırakılan arazilerin her yıl ekiminin sağlanması; sulama olanaklarının  ve münavebeli ekim teknikleri, gübreleme ve topraktaki bitki besin elementlerinin artırılması ile mümkündür.

DSİ verilerine göre Türkiye’de mevcut su kaynaklarına göre ekonomik olarak sulanabilir arazi  8,5 milyon hektardır. Toplam tarım arazi varlığımızın % 22,5’i sulanabilir olmasına rağmen 2018 yılı kasım ayı sonu itibarıyla ülke genelinde sulamaya açılan arazilerin toplamı 6,59 milyon hektardır. Toplam tarım arazilerinin % 17,45’i sulanmaktadır. Bu oranın yaklaşık % 25’i basınçlı sulama (%20 yağmurlama, % 5 damlama) sistemleri ile kalan kısmı ise tasarruflu olmayan salma sulama (vahşi sulama) şeklinde sulanmaktadır. Sulama verimliliği bakımından salma, karık ya da tava usulü sulama %45-50, yağmurlama sulama % 75, damlama sulama ise % 90-98’dir.

Vahşi sulama toprakları yıkayarak besin elementleri olan verimli katmanın verimsizleşmesine neden oluyor.

Toprak 300 ile 1000 yılda 1 cm kalınlığında oluşabilmektedir. Bir dekar sağlıklı bahçe toprağında bir kilograma yakın küçük memeli canlı, 15 kg kadar protozoa (çeşitli tek hücreli canlılar), 100 kg solucan, 100 kg eklem bacaklı, 100 kg yosun, 250 kg bakteri ve 300 kg mantar yaşadığı tahmin ediliyor.

Artan kuraklık ve uygulanmayan su yönetim planları susayan tarım topraklarını susuz bırakmaya devam etmektedir.

Filtresiz bacalar nedeniyle asit yağmurlarıyla kirletilen toprağın, hesapsızca kullanılan ağırlıkla ithal kimyasal gübreler ile canlılığı ve onu verimli hale getiren organizmaları öldürülmeye devam etmektedir.

Büyükşehir yasasıyla imar planlarına meze olan tarım arazileri, inşaat, madencilik, ulaştırma, enerji ve turizm yatırımlarıyla yok olmaya devam ediyor. Üstelik verimli üst toprak gerektiği gibi değerlendirilmeden…

Arazilerin, ancak arsa olunca değer kazandığı ve vatan olarak addedilebileceği yanılsaması devam etmektedir. Araziler bir kararla arsaya dönüşebilir fakat arsalar gerektiğinde araziye dönüştürülemez. Ancak önemli bir süre ve çok yüksek maliyetlerle tekrar arazi vasfına kavuşturulabilir.

Tarım arazileri ve tarımsal varlığımızı görmek için vakit geçirilmeden tarım sayımı yapılmalıdır?

Kanun gereği Toprak Bayramınız kutlu olsun!

 

Murat KAPIKIRAN

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı

(Yönetim Kurulu Adına)

 

  

Okunma Sayısı: 561