"TOPRAK KİRLİLİĞİNİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ TASLAĞI", "TOPRAK KİRLİLİĞİNİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ YETERLİK BELGESİ TEBLİĞİ TASLAĞI" VE "TEKNİK REHBER TASLAKLARI"'NA İLİŞKİN TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI'NIN GÖRÜŞÜ

MERKEZ
08.03.2010
 

"TOPRAK KİRLİLİĞİNİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ TASLAĞI", "TOPRAK KİRLİLİĞİNİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ YETERLİK BELGESİ TEBLİĞİ TASLAĞI" VE "TEKNİK REHBER TASLAKLARI"‘NA İLİŞKİN TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI‘NIN GÖRÜŞÜ

 

Taslakların Geneli Üzerindeki Görüş ve Değerlendirme

Teklif

 

Ziraat Mühendisleri Odası, tarımsal üretim zenginliğimizin devamı açısından toprak kirliliği ile ilgili olarak uygulamaya konulacak yönetmelik, tebliğ ve teknik rehberlerin bilimsel kaynaklara dayanılarak hazırlanması ve hayata geçirilmesini savunmaktadır.

Bu kapsamda "Toprak Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği Taslağı", "Toprak Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği Yeterlik Belgesi Tebliği Taslağı" ve "Teknik Rehber Taslakları" incelenmiştir.

 

 

Taslaklarla ilgili görüşlerimiz aşağıdadır.

 

 

  

TOPRAK KİRLİLİĞİNİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ TASLAĞI

HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜMÜZ

  

Taslak Maddesi

Görüş ve Değerlendirme

Teklif

  

Tanımlar

Madde-4

 

Taslağın 3 üncü sayfasında, "Kirlenmiş Saha Değerlendirme ve İzleme Komisyonu(Komisyon)",

"Her ilde Saha Örnekleme ve Analiz Planlarını onaylamak, Saha Durum ve Risk Değerlendirme Ön ve Nihai Raporlarını değerlendirmek ve kirlenmiş sahaların temizlenmesi çalışmalarını izlemek amacıyla sürekli çalışmak üzere kurulan, İl Çevre ve Orman Müdürlüğünün Başkanlığını yaptığı, İl Tarım ve Köyişleri Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü ile komisyonca gerekli görülmesi durumunda Üniversite ve uygun görülecek diğer kurum ve kuruluşların temsilcilerinden oluşan komisyonu," olarak tanımlanmıştır.

Ancak, komisyona Ziraat Mühendisleri Odası‘nın dahil edilip edilmemesi keyfiyete bırakılmıştır. Oysa, konu toprak kirliliği olduğuna göre, doğrudan toprağa bağlı olarak mesleklerini sürdüren ziraat mühendisleri adına, Ziraat Mühendisleri Odası‘nın ve Ziraat Fakülteleri‘nin bu komisyonda yer alması zorunluluktur.

Diğer taraftan, taslağın 5 inci sayfasında yer alan "Toprak" tanımı yeterli değildir. Bu nedenle tanımın genişletilmesi uygun olacaktır.

 

 

Taslağın 3 üncü sayfasında yer alan, "Kirlenmiş Saha Değerlendirme ve İzleme Komisyonu(Komisyon)"tanımının aşağıdaki şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.

 

"Kirlenmiş Saha Değerlendirme ve İzleme Komisyonu(Komisyon): Her ilde Saha Örnekleme ve Analiz Planlarını onaylamak, Saha Durum ve Risk Değerlendirme Ön ve Nihai Raporlarını değerlendirmek ve kirlenmiş sahaların temizlenmesi çalışmalarını izlemek amacıyla sürekli çalışmak üzere kurulan, İl Çevre ve Orman Müdürlüğünün Başkanlığını yaptığı, İl Tarım ve Köyişleri Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü, o ilde eğer mevcutsa Ziraat Fakültesi, Meslek Odası ile komisyonca gerekli görülmesi durumunda Üniversiteler ve diğer kurum ve kuruluşların temsilcilerinden oluşan komisyonu,"

 

4 üncü maddeye aşağıdaki tanım da eklenmelidir.

"Meslek Odası:Ziraat Mühendisleri Odasını"

 

Taslağın 5 inci sayfasında yer alan "Toprak" tanımı aşağıdaki şekilde değiştirilmelidir.

"Toprak: Kayaların ve organik maddelerin, iklim, organizmalar ve topoğrafyanın çok uzun süreli etkileri altında, süre giden fiziksel, kimyasal ve biyolojik olaylarla parçalanmış ve ayrışmış ürünlerinden meydana gelen, içerisinde canlılar topluluğunu barındıran, bitkilere destek ve besin kaynağı olan ya da olabilen, belli oranlarda su ve hava içerebilen, ayrımlı özellikteki horizonlardan (katmanlardan) oluşan, canlı, dinamik ve üç boyutlu doğal bir varlıktır."

 

  

Kirlenmiş saha değerlendirme ve izleme komisyonu kurulması

Madde-19

 

19 uncu maddenin 2 inci fıkrasında, kirlenmiş saha değerlendirme ve izleme komisyonunun İl Çevre ve Orman Müdürlüğünün Başkanlığında İl Tarım ve Köyişleri Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü, İl Özel İdaresi ile komisyonca gerekli görülmesi durumunda Üniversite ve uygun görülecek diğer kurum ve kuruluşların temsilcilerinden oluşacağı belirtilmektedir.

4 üncü madde ile ilgili görüşümüz, bu maddede için de geçerli olup, bu görüşümüz doğrultusunda düzenleme yapılması gerektiği düşüncesindeyiz.

Diğer taraftan taslağın 3 üncü sayfasında tanımlanan, "Kirlenmiş Saha Değerlendirme ve İzleme Komisyonu"nda, "İl Özel İdaresi" bulunmuyorken, 19 uncu maddenin 2 nci fıkrasına "İl Özel İdaresi" dahil edilmiştir. "İl Özel İdaresi" eğer komisyona dahil edilecekse her iki bölümde de açık ve net olarak yer almalıdır.

 

 

Taslağın 19 uncu maddesinin    2 nci fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmelidir.

(2)"Komisyon İl Çevre ve Orman Müdürlüğünün Başkanlığında İl Tarım ve Köyişleri Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü, İl Özel İdaresi ile o ilde eğer mevcutsa Ziraat Fakültesi, Meslek Odası ile komisyonca gerekli görülmesi durumunda Üniversite ve uygun görülecek diğer kurum ve kuruluşların temsilcilerinden oluşur"

 

  

Jenerik kirletici sınır değerler listesi

Ek-1

 

 

Listede yer alan kavramların bazılarının tam olarak neye karşılık geldiği anlaşılamamaktadır.

EK-1 "Jenerik Kirletici Sınır Değerler Listesi"nde yer alan "Toprağın yutulması ve deri teması yoluyla emilim" olayının neden topraktaki kirletici sınır değerleri ile ilgili olarak tek başına kriter olarak ele alındığı net olarak anlaşılamamıştır. Çünkü "Toprağın yutulması ve deri teması yoluyla emilim" olayı çok sık karşılaşılan bir durum değildir.

 

 

Toprağın içerisinde bulunan kirletici konsantrasyonlarına ait sınır değerlerin verilmesi gerekmektedir. Bu değerler verilirken de halen yürürlükte olan TKKY‘de belirtildiği şekilde tek bir sınır değer vermek yerine toprağın özellikle pH, tekstür, KDK ve organik madde içerikleri de esas alınarak iklim parametresi ile birlikte farklı topraklara yönelik farklı sınır değerler verilmelidir.

 

Kirlilik Gösterge Parametreleri Listesi, Potansiyel Toprak Kirletici Faaliyetler ve Faaliyete Özel Kirlilik Gösterge Parametreleri

Ek-2

EK-2‘de yer alan, "Potansiyel Toprak Kirletici Faaliyetler ve Faaliyete Özel Kirlilik Gösterge Parametreleri Listesi"nde yer alan faaliyetlerden kaynaklanabilecek kirleticilerin neye göre belirlendiği anlaşılamamıştır. Birbirine yakın teknoloji kullanan faaliyet alanları için verilen kirletici parametreleri farklılık göstermektedir. Örneğin Elektrik üretimi, iletim ve dağıtım sektörü ile maden ve maden cevheri toptan ticaretinde veya havayolu taşımacılığı (Havaalanları) alanında neden Ni kirletici parametre olarak ele alınmamıştır da Savunma faaliyetleri alanında Ni kirletici parametre olarak aranmaktadır.

Yine EK-2‘de yer alan, "Potansiyel Toprak Kirletici Faaliyetler Listesi"nde sadece endüstriyel faaliyetlerin ele alınması yetersizdir. Topraklar çevrelerinde bulunan endüstriyel faaliyetlerin yanı sıra, tarımsal faaliyetler sonucunda da kirlenmektedir. Bunlara örnek olarak kümes hayvanlarına ait gübre materyalleri kullanıldığında Zn, As, ve Cu ile toprak kirlenmesi meydana gelirken, bazı fosfatlı gübreler kullanıldığında da Cd başta olmak üzere As, Mn, U, V ve Zn topraklara katılmakta, yine toprağa azot gübrelemesi neticesinde veya hayvancılık faaliyetine bağlı olarak toprak ve su kaynakları nitratça kirlenmektedir. Pestisitlerin sadece üretilmelerinin kirletici faaliyet olarak yönetmelik kapsamında değerlendirilmesinin yanı sıra, pestisit olarak kullanılan organik bileşiklerin toprak ekolojisi üzerine çok daha fazla zararlı etkiye neden olduğundan toprağa pestisit uygulaması da toprak kirletici faaliyet olarak ele alınmalıdır.

 

EK-2‘de yer alan "Potansiyel Toprak Kirletici Faaliyetler ve Faaliyete Özel Kirlilik Gösterge Parametreleri Listesi" ile ilgili değerlendirmelerimiz doğrultusunda listenin yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.

 

Ayrıca, EK-2‘ "Potansiyel Toprak Kirletici Faaliyetler Listesi"nde endüstriyel faaliyetlerin yanı sıra, örnekleri verilen hususlar doğrultusunda, tarımsal faaliyetlerin de dikkate alınması uygun olacaktır.

  

Faaliyet ön bilgi formu

Ek-3

 

 

 

EK-3, "Faaliyet Ön Bilgi Formu"nda yer alan "Faaliyet Sahası Çevresi İle İlgili Bilgiler" kısmının, "Çevre arazilerin kullanım şekli ve sahaya olan mesafeleri" bölümünde kirlenmeye maruz olabileceği düşünülen alanın çevresi tanımlanırken, alanın jeolojik, jeomorfik ve pedolojik özelikleri dikkate alınmamıştır.

 

Toprak kirliliğinin belirlenmesinde sadece toprağa herhangi bir yolla ulaşmış olan kirleticinin (atık, emisyon, gübre, pestisit vb), toprak özellikleri ve topraktaki kirletici konsantrasyonu üzerine etkileri dikkate alınır, ancak, söz konusu alana ait jeolojik ve jeomorfolojik yapı araştırılmaz ise kirleticinin net olarak kirletici kaynağından geldiğini söylemek mümkün olmamaktadır.

 

Buna bir örnek verilecek olursa; Kömürle çalışan termik santralin çevrede bulunan tarım arazisine etkisi olduğu ve toprakta emisyondan kaynaklı Ni, Cr vb ağır metal birikmesi olduğuna dair şikâyet söz konusu olduğunda; toprağın santral emisyonlarından gelen Ni ve Cr‘camı yoksa alanı oluşturan Ofiyolit kayaçları üzerindeki Serpantinler içerisinde bulunan yoğun Ni ve Cr içermesinden mi kaynaklandığı taslak yönetmelikteki mevcut kurallara göre ayırt edilemeyecek gibi gözükmektedir.

 

Ayrıca, EK-3 "Faaliyet Ön Bilgi Formu"nda "kirlenen alan" yer almamıştır.

 

EK-3 "Faaliyet Ön Bilgi Formu"nun "Faaliyet Sahası İle İlgili Diğer Bilgiler" bölümündeki "Toprak türü" tanımı uygun değildir.

  

 

 

Toprak kirliliğinin belirlenmesinde sadece toprağa herhangi bir yolla ulaşmış olan kirleticinin etkilerinin yanı sıra, söz alana ait jeolojik ve jeomorfolojik yapının da araştırılacağı hususuna taslakta yer verilmelidir.

 

EK-3 "Faaliyet Ön Bilgi Formu"na "kirlenen alan(Hektar  veya dekar olarak) ilave edilmelidir.

EK-3 "Faaliyet Ön Bilgi Formu"nun "Faaliyet Sahası İle İlgili Diğer Bilgiler" bölümündeki "Toprak türü" tanımı, "Toprak özellikleri" olarak değiştirilmeli, ayrıca bu bölüme "toprak derinliği" de eklenmelidir.

 

  

Faaliyet ön bilgi formu değerlendirme kriterleri

Ek-4

 

Ek-4, "Faaliyet Ön Bilgi Formu Değerlendirme Kriterleri"ne göre bir alanın, kirlilik yönünden şüpheli olup olmadığının tespiti için dikkate alınacak özellikler içinde, sahanın jeolojik yapısı dikkate alınmamıştır.

 

 

 

 

Çevre alanlardan alınacak referans toprak örnekleriyle soruna kısmi çözüm getirilebileceği düşünülse de kirlilik şüphesi olan toprakların jeolojik yapısının belirlenmesi hususunun da taslağa ilave edilmesi gerekmektedir.

 

  

TOPRAK KİRLİLİĞİNİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ YETERLİK BELGESİ TEBLİĞİ TASLAĞI

HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜMÜZ

 

  

Yeterlik belgesi başvurularında aranacak koşullar

Madde-5

 

 

Taslağın 5 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (b) bendinde, yeterlik belgesi almak isteyen kurum ve kuruluşların istihdam etmek zorunda oldukları meslek mensupları arasında ziraat mühendislerinden yalnızca "Toprak Bölümü" mezunlarının yer aldığı görülmüştür.

 

24.01.1992 tarih, 21121 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan Ziraat Mühendislerinin Görev ve Yetkilerine İlişkin Tüzük"ün, "Genel Çalışma Alanları, Görev ve Yetkiler" başlıklı, ikinci bölümünün "Çevre Koruma" başlıklı 7 inci maddesinde "Tarım arazilerinin, tarım ürünlerinin, tarımsal sulamada ve su ürünlerinin yetiştirilmesinde kullanılan suların, çevre kirliliği yaratan etkenlerle kirlenmesi konularında yapılacak inceleme, araştırma, planlama, projeleme ve kontrol hizmetlerinde ziraat mühendisleri faaliyette bulunmaya yetkilidirler." hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre, tebliğde sözü edilen konular, ziraat mühendislerinin genel çalışma alanları içerisinde yer almakta olup, bu çalışma konularının özel bir bölüm ile sınırlandırılması, Tüzüğe aykırıdır.

 

Mevzuat hükümlerine göre Tebliğ Taslağının, Tüzüğe aykırı hükümler taşıması mümkün olamayacağından; yeterlik belgesi almak isteyen kurum ve kuruluşların istihdam etmek zorunda oldukları meslek mensupları arasına, bölüm ayrımı yapılmaksızın bütün ziraat mühendislerinin dahil edilmesi gerekmektedir.

 

 

 

Taslağın 5 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (b) bendinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesi gerekmektedir.

  

"(b) Mühendislik/mimarlık/fen-edebiyat fakültelerinin Çevre Mühendisliği, Kimya Mühendisliği, Ziraat Mühendisliği, Jeoloji/Hidrojeoloji Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği (Geoteknik veya Hidrolik konularında deneyimli), Kimya ve Biyoloji bölümleri mezunlarından kamu veya özel sektörde mesleği ile ilgili olarak 3 yıl çalışmış veya kirlenmiş sahalar, atık ve kimyasalların yönetimi ile ilgili teknik konularda 2 yıl deneyimli, en az 2 personeli ve Yeterlik Belgesi Komisyonunca gerekli görülecek personeli istihdam etmek, c) Kirlenmiş sahalarla ilgili laboratuvar analizleri için çevre ve orman bakanlığından yeterlik belgesi almış veya ulusal/uluslararası akreditasyona sahip laboratuvara sahip olduğunu ya da bu özelliklere sahip yerli veya yabancı laboratuvarlar ile çalışacağını gösterir belge sunmak,"

 

 

 

  

  

  

TEKNİK REHBER TASLAKLARI HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜMÜZ

 

Kirlenmiş saha temizleme ve izleme teknik rehberi

"Yerinde yapılan (in-situ) arıtım/temizleme" ve "Yerinden alınarak yapılan (ex-situ)  arıtım/temizleme" yapılmasına karar verilmesinde sadece alan büyüklüğünün baz alınması yanlışlığa yol açabilecektir.

Burada neden kirlenme düzeyi veya insan-çevre faktörü göz ardı edilmiştir? Mesela kirlenmiş alan küçük, ama insan yerleşimine yakın ve aynı zamanda kirletici konsantrasyonu çok yüksekse, bu alan sırf taslakta verilen alan ölçüsüne uymuyor diye tüm risklere rağmen yerinde mi arıtılacaktır?

 

Rehber taslağında, bazı yerlerde "Bioremediasyon" kullanılmış bazı yerlerde ise aynı teknik için "Biyolojik Arıtım" terimi kullanılmıştır. Ayrıca taslakta,"Fitoremediasyon", "Bioventing", "Parsel arıtımı-landfarming" gibi terimler yer almaktadır. Bu terimlerin yapılacak uygulamayı çağrıştıracak şekilde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

 

Rehber taslağı çizelge 2.8, "Değişik Çevresel Ortamlar İçin Temizleme Hedefi, Bu Hedefe Uygun Genel Temizleme Faaliyetleri ile Uygun Teknoloji ve Proses Seçeneklerine İlişkin Örnekler " içinde "insan sağlığı" yönüyle belirlenen temizleme hedefinde yer alan hususlar eksiktir. Çizelgeye göre; temizleme hedefi olarak sadece kanser riski oluşturacak düzeyde kanserojen kirletici içeren toprağın, insanlar tarafından yutulmasının ve deri temasıyla emiliminin önlenmesi" ele alınmıştır.

 

Taslakta, temizleme yönteminin seçiminde bazı kriterler dikkate alınmamıştır. Ayrıca taslakta, toprak veya kirli toprak özellikleri karar sürecinde yer almıyor.

 

 

Rehber taslağında kirleticinin giderilmesinde uygulanması gereken alternatif yöntemler sunulmuştur. Ancak bu yöntemlerin ülke koşullarında mevcut olup olmadığı bile belirsizdir. Örneğin organik bir kirletici ile kirlenmiş bir sahada biyolojik arıtım yöntemi uygulanabilir deniyor. Ancak kirlenmiş toprakların biyolojik yöntemlerle arıtılması (bioremediation)  konusunda ülke topraklarına yönelik araştırmalar tamamlanmış değildir. Bu konularda ilgili kurum ve kuruluşlarda tamamlanmış çalışma ve veriler var ise de çok yetersizdir. Aynı konu teknik rehberde önerilen diğer arıtım yöntemleri için de geçerlidir. Önceden hazırlıkları tamamlanmadan sadece kağıt üzerinde teknik rehberler hazırlamak suretiyle çözüme gidilmesi mümkün değildir ve bunun için mutlaka TKKY çıkmadan önce tüm eğitimlerin gerek uygulayıcı, denetleyici ve gerekse yeterlilik belgesi alacak kamu kurum ve kuruluşları tarafından alınması konuya hazır olunduğunda yönetmeliğin uygulamaya geçilmesi gerekmektedir.

Toprak; su ve havadan farklı olarak homojen bir yapıya sahip olmadığından toprak analizleri yapan laboratuvarların TÜRKAK‘dan akredite olabilmeleri zor olmakta  ve laboratuarlar toprak analizleri konusunda akreditasyondan uzak durmaktadır. Yönetmelik yayımlandığı anda toprak analizi yapacak laboratuar bulunabilmesi zor olacaktır. Bu konuda Çevre ve Orman Bakanlığına bağlı  Çevre Referans Laboratuvarı‘ndan toprak analizleri ve hangi parametrelerde kaç tane laboratuvarın bulunduğunun öğrenilmesi yerinde olacaktır.

 

 

Herhangi bir yanlışlığa "in-situ" ve "ex-situ" yapılmasına karar verilmesinde sadece alan büyüklüğünün baz alınmaması uygun olacaktır.

 

Taslağın farklı yerlerinde kullanılan "Bioremediasyon" yerine "Biyolojik Arıtım", "Fitoremediasyon" Bitkisel Arıtım", "Bioventing" yerine "Biyolojik havalandırma", "Parsel arıtımı-landfarming" yerine de "Arazi düzenlemesi" terimi kullanılmalıdır..

Rehber taslağı çizelge 2.8‘de kanserojen kirlilik içeren toprağın insanlar tarafından deri ve ağız yoluyla temasının yanı sıra bitki ve hayvan bünyesine geçmesi sonucunda da insan sağlığına olumsuz etkide bulunacağı düşünülerek taslakta bu yönde bir düzenleme yapılmalıdır.

Tercih Edilen Temizleme Yönteminin Seçiminde toprağın pH, organik madde,  N-P-K durumu, heterotrofik bakteri düzeyi ve ağır metallerin durumu gibi kriterler birlikte ele alınarak değerlendirilmelidir. Taslak yönetmelikte toprak veya kirli toprak özellikleri karar süreçlerinde yer almıyor. Mesela %5-10 gibi düzeylerde biyolojik arıtım yöntemi önerilmez ama  ayrılan bütçe-otorite uygun görüyorsa toprak ex-situ uygulamalar dahilinde seyreltilebilir.

 

Konunun yeni olması sebebiyle tüm kriterlerin dikkate alınabilmesi ve doğru şekilde tanımlanabilmesi mümkün olmayacaktır. Daha sonra ortaya çıkabilecek durumlara göre  entegrasyonunun yapılabilmesi için esnekliğin mutlaka olması gerekmektedir. Taslaklar yayımlanmadan önce ülkemiz koşulları mutlaka dikkate alınmalıdır. Bilindiği üzere ülkemiz; demografik, meteorolojik, topoğrafik, jeolojik, iklim özellikleri farklılık gösteren bir coğrafyada bulunmaktadır.

 

Sonuç olarak, TKKY‘ne bağlı olarak çıkacak olan tüm teknik rehberlerin çok iyi anlaşılması, analiz edilmesi ve öğrenilmesi bunun sonucunda da kusursuz bir biçimde uygulamaya geçilmesi gerekmektedir. Bu amaçla zaman kaybetmeden ivedilikle bu konularda üniversitelerden destek almak suretiyle Çevre ve Orman Bakanlığının eğitim seminerleri düzenlemesi gerekmektedir.

 

 

 

NOT: İlgili taslaklar ektedir.

KİRLENMİŞ SAHA RİSK DEĞERLENDİRME TEKNİK REHBERİ, http://www.cygm.gov.tr/ adresinden temin edilebilir.

Okunma Sayısı: 4926