TOPRAK ÖZGÜRLÜK GİBİDİR, KAYBEDİLMEDİKÇE DEĞERİ BİLİNMEZ
 TOPRAK-İNSAN DENGESİ SAĞLANMALI

BAKİ REMZİ SUİÇMEZ
(TMMOB YÖNETİM KURULU ÜYESİ)

SÖYLEYECEKLERİM VAR DEDİ ''TOPRAK'' . SÖZÜ, TOPRAĞA BIRAKIYORUM: "BEN, TOPRAK. HAVA VE SU GİBİ YAŞAMIN VAZGEÇİLMEZ UNSURLARINDAN BİRİ. ÜRETİLEMEYEN VE ÇOĞALTILAMAYAN BİR DOĞAL CANLI. BUGÜN, 'Türkiye Toprakları' ADINA SESLENİYORUM SİZLERE.

1945 YILINDA ÇİFTÇİYİ TOPRAKLANDIRMA YASASI'nı çıkardınız, uygulamadınız. Yürürlükte olan 4760 sayılı Toprak Bayramı Yasası'NI DA 1945'te çıkardınız, unuttunuz. Köy Enstitüleri kurulduğunda sevinmiştim, bebek parmaklarıyla beni avuçlayanların bilgiyle donatılmış olarak beni işleyeceklerini, doğru kullanacaklarını sanmıştım, kapattınız, beni aydın çiftçilerle buluşturamadınız. Çiftçiyi bilgi ve teknolojiyle buluşturmak için, 1000 Tarım Gönüllüsü ya da Gezici Laboratuvarlar gibi geçici çözümler aradınız, etkin ve çoğulcu kamu yayımı ile güçlü laboratuar ağı gibi kalıcı çözümleri görmediniz. Toprak analizlerinin KHGM tarafından ücretsiz olarak size sunulduğunu bilmediniz.

İkinci Paylaşım Savaşı ile dünya yeniden şekillenirken, önünüze konulan 'MARSHALL YARDIMI' sonrası, traktörlerle meralara saldırdınız, yeşil atkımı kaybettim. Ormanları tarlalara dönüştürdünüz, yeşil paltomu kaybettim. Çok değil, birkaç yıl sonra sürecek toprak bulamadınız, verimliliğimi kaybettim. Tapu ve kadastro çalışmalarının bitirilemediği ortamda, siz yok edecek başka yerler ararken, ben nehirlere taşındım. 'BARIŞ HAREKATIYLA KURTARILAN KIBRIS ADASI KADAR TOPRAK HER YIL EROZYONLA YOK OLUYOR' denilince, irkildiniz. 'TÜRKİYE ÇÖL OLACAK' denilince, korktunuz. Ama bu sorunu ben değil, siz yarattınız. Çözüm var; yasal düzenleme, kurumsal yapılanma, yeterli ve zamanında ödenek, merkezi ve bölgesel planlama, bilinçlenme. KHGM'NİN HAZIRLADIĞI 'Türkiye Genel Toprak Amenajman Planlaması' NI RAFA KALDIRDINIZ. TOPRAK VE ÇEVRE SORUNLARININ ULUSAL SINIR TANIMAMASI VE GIDA GÜVENLİĞİNİN DÜNYA BARIŞINI TEHDİT ETMESİ ÜZERİNE ULUSLARARASI ÇÖZÜMLERİN ARANDIĞI SÜREÇTE, BM ÇÖLLEŞMEYLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ'ni imzaladınız, gerekli eylem planını bitiremediniz. Kısacası, sorunu çözmek olanaklı iken, çözümü öteliyorsunuz, ötelemeyin artık.

GAP'I DUYUNCA SEVİNDİM. BÖLGEDEKİ İNSANLARIN REFAHI ARTACAK, FEODAL YAPI KIRILACAK, İNSANLAR ÖZGÜRLEŞECEK DİYE BAKİR KUCAĞIMI SUYA AÇTIM. DB KANALIYLA GİZLİ BİR ÖZELLEŞTİRME GERÇEKLEŞTİRDİNİZ VE SU, SULAMA BİRLİKLERİ ARACILIĞIYLA YİNE TOPRAK AĞALARINA YARADI. TOPRAKSIZ ÇİFTÇİ KALMAMASINI, ORTAKÇILIK VE KİRACILIK YERİNE KENDİ TOPRAKLARINA KAVUŞACAK İNSANLARIN BENİ SAHİPLENMESİNİ BEKLEDİM. OYSA SİZ, TOPRAK REFORMU'nu yaşama geçiremediniz, adaletsiz ve bozuk mülkiyet yapısını değiştiremediniz. TRGM, yaklaşık 30 yıldır Şanlıurfa'DAN ÇIKAMADI, SORGULAMADINIZ. YATIRIMLARDA YÜZDE 12 GERÇEKLEŞME DÜZEYİYLE GAP'ta tarımı unuttunuz. Üstelik, drenaj kanallarını kurmadan, çiftçiyi eğitmeden arazileri vahşi sulamaya açtınız; tuzlanarak, çoraklaşarak yanlışınızı söyledim. Lütfen, çektiğim acıyı görün artık. Toprak Yönetimi konusunda sürekli ve etkili bir örgütsel yapıyı kuramadınız. Topraksu vardı, beni anlıyordu, kapattınız. KHGM'DE BENİ TANIYACAK GRUBU BİR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ'ne hapsederek, tarım dışı amaçlı izinlerin peşinden koşturdunuz. Toprak korumaya, arazi toplulaştırmasına, arazi ıslahına, sulamaya yeterli ödenek ayırmadınız. Yeniden yapılanma ile bu sorunların aşılacağını beklerken, beni tanımayan ve tekniği bilmeyenlerin hazırladıkları tasarılarla, beni yerele mahkum etmeye çalışıyorsunuz. Oysa, benim sınırlarım İl sınırlarıyla örtüşmez. Ben evrenselim, ulus devlet sınırı içinde ulusalım, bölgeselim, yerelim. Beni havza bütününde tanımak ve ulusal düzeyde yönetmek zorundasınız. Lütfen, gerçeklerden kaçmayın artık.

Yasa çokluğunda, bana özel yasa yokluğunda, Tarım Alanlarının Tarım Dışı Gaye İle Kullanılmasına Dair Yönetmelik, ilk kez 1989'DA ÇIKARILDI, RANT UĞRUNA SİYASİLERCE ON KEZ DEĞİŞİKLİĞE UĞRATILDI. TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI, İNANÇLA VE İNATLA HUKUK SAVAŞIMI VERDİ, BENİ YOK ETMEYİ AMAÇLAYAN DEĞİŞİKLİKLERİ YARGIDA İPTAL ETTİRDİ, GÖRMEDİNİZ. YARGI KARARLARINA UYMASI GEREKEN EN ÜST DÜZEY YETKİLİLER, BENİ YOK EDEN SANAYİ TESİSLERİNİN AÇILIŞLARINA KOŞTULAR. PATATES ÜRETEN TARLALARLA DALGA GEÇİLDİ; GEREKTİĞİNDE 'Çankaya Köşkü yatırımcılara tahsis edilir' DENİLEREK, YASADIŞI TALAN SORUMLULARINA CESARET VERİLDİ. BU YÖNETMELİĞİ TÜZÜĞE DÖNÜŞTÜRÜN VE KARAR VERME YETKİSİNİ TARIM İL MÜDÜRLÜKLERİNDEN ALIN, BAKANLIĞIN İLGİLİ UZMAN KURUMUNUN MERKEZİNE VERİN.

'Toprağa hücum' SÜRECİNDE, HER ŞEYE RAĞMEN SANAYİLEŞME, DAHA ÇOK OTOMOBİL İÇİN DAHA ÇOK KARAYOLU, DOĞAYI KATLEDEREK DAHA ÇOK YABANCI TURİST GETİRME UĞRAŞISI, GİTMESEK BİLE BİR İKİNCİ KONUTUMUZ OLSUN FELSEFESİ, SANAYİLEŞMEK İÇİN MALİYETİ DÜŞÜRELİM ANLAYIŞIYLA KÖTÜ VE SAĞLIKSIZ KENTLEŞME POLİTİKALARI UYGULADINIZ, BELLİ BİR GELİŞME DÜZEYİNE GELDİNİZ, ANCAK, HEDEFLEDİĞİNİZ YER OLAN 'çağdaş uygarlık düzeyine' DEĞİL VE DE NELER PAHASINA! ÜLKE DÜZEYİNDE ARAZİ YETENEK SINIFLARINA DAYALI ARAZİ KULLANIM PLANLAMALARINI YAPMADINIZ, BÖLGE PLANLARINA UYUMLU ÇEVRE DÜZENİ PLANLARINI VE ALT ÖLÇEK PLANLARI YAPMADINIZ VE BEDELİNİ EROZYONLA TOPRAK KAYBI VE DAHA DA ÖNEMLİSİ YAŞANAN AFETLERDE CAN KAYIPLARIYLA ÖDEDİNİZ. 1999 YILINDA MARMARA'da ve Düzce'DE, YAPILAN YANLIŞLIKLARA TUTSAK OLMAYACAĞIMI GÖSTERDİM SİZLERE. BEDELİ AĞIR OLDU AMA, BU SONUCU SİZ HAZIRLADINIZ. SAĞLAM ZEMİNLERDE SIĞ DA OLSA BEN VARDIM, KONUTLARINIZIN YIKILMASINA İZİN VERMEDİM. GIDA GEREKSİNİMİNİZİ KARŞILAMANIZ, SANAYİYE HAMMADDE AKTARMANIZ VE DIŞSATIM YAPARAK GELİRLERİNİZİ ARTIRMANIZ İÇİN ÜRÜNLERİNİZİ YETİŞTİRİN DİYE SİZLERE KUCAĞIMI AÇTIĞIM OVALARDA, YAPILAN YAPILARI SIRTIMDA TAŞIYAMADIM, TAŞIYAMAZDIM DA. BENİ ANLASAYDINIZ, SİZ ZATEN BURALARI YAPILAŞMAYA AÇMAZDINIZ.

'Vatan' DİYE ADLANDIRIP, ULUSAL SAVUNMA STRATEJİNİZİN BİR PARÇASI OLARAK GÖRMEKLE BİRLİKTE, BENİ KORUMAK İÇİN CANLARINI VEREN BİNLERCE İNSANIN YÜREĞİME AKAN KANINI GÖRMEZDEN GELDİNİZ. BULUNDUĞUM ÜLKEDEKİ İNSANLARIN YETERLİ VE DENGELİ BESLENMESİNE YÖNELİK ÜRETKENLİĞİMİ KULLANMAYA ÇALIŞIRKEN, ENDÜSTRİ BÖLGELERİ VE HAZİNE ARAZİLERİNİN SATIŞINA İLİŞKİN YASALAR İLE MADEN YASASI DEĞİŞİKLİĞİ YETMEZMİŞ GİBİ, 2003 YILINDA 4916 SAYILI BİR YASA ÇIKARDINIZ, BENİ YALNIZCA KARLARINI ARTIRMAYI DÜŞÜNEN ULUSÖTESİ ŞİRKETLERE, YABANCILARA SATTINIZ. BERGAMA'da siyanürle zehirlenmemi, Doğu Karadeniz'DE ASİT YAĞMURLARIYLA ÜZERİME YAĞAN NÜKLEER KİRLİLİĞİ GÖRMEZDEN GELMİŞTİNİZ. ŞİMDİ DE, ÜZERİME GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ TOHUMLARI EKEREK, BAĞIMLILIK ZİNCİRİNE SOKACAKLARI SİZLERE EKTİREREK, BENİ ZEHİRLEMELERİNE OLANAK TANIYORSUNUZ. NİĞDE'de, Nevşehir'DE PATATES ÜZERİNDEN, BOLU'da, Düzce'DE TÜTÜN ÜZERİNDEN SESLENDİM SİZLERE, 'beni zehirlemeyin' DEDİM, DUYMADINIZ. TOPRAĞIN ÖZELLEŞTİRİLMESİNİN ULUSLARARASI BORÇ SERVİSLERİNİN HEDEFİNE HİZMET ETTİĞİ SÜREÇTE, YABANCILAR, İŞGAL NİYETLERİ YOK İSE, İŞLERİ BİTİNCE GİDERLER, SİZ NEREYE GİDECEKSİNİZ? UNUTMAYIN; 'Toprak, Özgürlük Gibidir, Kaybedilmedikçe Değeri Bilinmez.'

'Toprak-İnsan Dengesi' İÇİN SİZLERLE UZLAŞMAYA HAZIRIM, ANCAK, KONTROLSÜZ SERBEST PİYASA MANTIĞIYLA UZLAŞAMAYACAĞIMI GÖRÜN ARTIK. YOK OLMAMAM, GELİŞTİRİLMEM VE USSAL KULLANILABİLMEM İÇİN; KAMU ÖRGÜTLENMESİ İÇERİSİNDE, KAMU YARARINA DAYALI, AMAÇLARI BELİRLENMİŞ, ÖNCELİKLERİ TANIMLANMIŞ, YÖNTEM VE ARAÇLARI SOMUTLAŞTIRILMIŞ, BİLİMSEL GÖSTERGELERE DAYALI, ULUSAL YARGI DENETİMİNE AÇIK BİR 'Ulusal Toprak Koruma ve Kullanma Politikası' NI KATILIMCILIKLA VE HIZLA OLUŞTURUN. YASAL, KURUMSAL VE PARASAL DÜZENLEMELERLE BİRLİKTE BU BÜTÜNCÜL POLİTİKAYI ÖDÜNSÜZ UYGULAYIN. İNSAN EROZYONU'nu durdurucu çalışmalara da başlayın ve rant ekonomisinin egemenliğinde, siyaset dahil, her alanda yaşanan 'KİRLENME' olgusunu etkisiz kılın. Çünkü; insanı ve onun varlığını geliştirdiği toprağı yıpratmadığınız, yok etmediğiniz ve geliştirdiğiniz sürece, kötü bir kiracılıktan sıyrılarak ülkenin gerçek sahibi olduğunuzu gösterebilir, kimlikli bireylerden oluşan bir toplum olarak yeniden yapılanabilir ve güçlü bir devlet olabilirsiniz. Beni duyun, benimle tanışın, benimle konuşun ve 2005 yılında barışalım artık.''

Evet, ''toprak ana'' dertli, ''sadık yar'' yorgun, ''en güzel kadın'' kırgın. Yine de 2005 yılı ve sonrasından umutlu. ''Toprağın Dostları'' adına aracılık ettim, umarım kamuoyu ve karar vericiler ''Toprağın Manifestosu'' nu okurlar, anlarlar, gereğini yaparlar.