TOPRAKLAR VE SULAR SAHİPSİZ BIRAKILMAMALI - CUMHURİYET - 11.01.2005
TOPRAKLAR VE SULAR SAHİPSİZ BIRAKILMAMALI
TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI
DÜNYA ÜLKELERİNİN KALKINMA SÜREÇLERİNDE YAŞADIKLARI DENEYİMLER, ÇEVRE TAHRİBİNE DAYALI KISA VADELİ KALKINMA PROGRAMLARININ SÜRATLE TIKANDIĞINI; ÜLKELERİN-ULUSLARIN GELECEĞİ İÇİN, DOĞAL DEĞERLER TAHRİP EDİLMEDEN PLANLANAN BİR KALKINMANIN EN UYGUN YOL OLDUĞUNU ORTAYA KOYMUŞTUR. SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMAYAN BİR KALKINMA HEDEFİ, 21. YÜZYILIN DÜNYASINDA YERİNİ ALMAYI HEDEFLEYEN ÜLKELERİN İNSANINA REFAH VE MUTLULUK SAĞLAYAMAYACAKTIR.
HER TÜRLÜ SEKTÖREL FAALİYETİN YÜRÜTÜLEBİLMESİ, İŞLETMECİLİK AÇISINDAN BAKILDIĞINDA, EKONOMİK RASYONALİTEYE BAĞLIDIR. TARIMSAL FAALİYETİN EN ÖNEMLİ, NİTELİĞİ DEĞİŞTİRİLMESİ EN ZOR VE YİTİRİLDİĞİNDE TEKRAR KAZANILMASI NEREDEYSE OLANAKSIZ OLAN KAYNAĞI, KUŞKUSUZ TOPRAKTIR. TOPRAK ÜZERİNDEKİ TARIMSAL FAALİYETLER İSE, BELİRLİ ÖLÇÜLERDE SUYUN VARLIĞI İLE MÜMKÜNDÜR.
TÜRKİYE'nin 78 milyon hektar olan topraklarının 27,8 milyon ha'I İŞLENEBİLİR ARAZİLER OLUP, BUNUN 23,3 MİLYON HEKTARINDA KURU TARIM, EKONOMİK OLARAK SULANABİLECEK MİKTAR OLAN 8,5 MİLYON HEKTAR ALANIN YALNIZCA 4,6 MİLYON HEKTARINDA SULU TARIM YAPILMAKTADIR. 2005 YILINDA 4.6 MİLYAR HEKTAR ALANIN 2.3 MİLYON HEKTARI DSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, 1.3 MİLYON HEKTARI KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YATIRIMLARI İLE SULANMAKTA OLUP, 1 MİLYON HEKTARI HALK SULAMALARIDIR. SU KAYNAKLARINDAKİ GELİŞMELER VE SU TÜKETİMDEKİ GÖZLEMLER, ÜLKEMİZİN SU ZENGİNİ OLMADIĞINI GÖSTERMEKTEDİR.
TOPRAKSU VE DEVAMINDA KHGM TARAFINDAN YAPILMIŞ OLAN TOPRAK ETÜTLERİNE GÖRE, ARAZİ VARLIĞIMIZIN YÜZDE 6.5'i I. sınıf, yüzde 8.8'İ II. SINIF, YÜZDE 9.8'i III. sınıf ve yüzde 9.4'İ IV. SINIFTIR. ÜLKEMİZDE KORUNMASI GEREKEN ARAZİLER ÜLKEMİZİN YAKLAŞIK DÖRTTE BİRİNİ OLUŞTURMAKTA, HER TÜRLÜ TARIMA ELVERİŞLİ ARAZİLER İSE SADECE YÜZDE 6.5 ORANINDA BULUNMAKTADIR. DOLAYISIYLA ÇÖLLEŞME TEHDİDİ ALTINDAKİ ÜLKEMİZ, TOPRAK KAYNAKLARI AÇISINDAN ZENGİN BİR ÜLKE DEĞİLDİR.
TOPRAK KAYNAKLARIMIZIN KORUNMASI, GELİŞTİRİLMESİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİN SAĞLANARAK EN ÜST DÜZEYDE ÜRETİMDE KULLANILMASI, ÇOK İYİ BİR ŞEKİLDE HAZIRLANACAK ARAZİ KULLANIM PLANLARIYLA OLANAKLIDIR. YUKARIDA VERİLERE KARŞIN, TOPLAM ARAZİ VARLIĞI İÇERİSİNDE ZATEN ÇOK DÜŞÜK BİR ORANDA BULUNAN NİTELİKLİ TARIM ARAZİLERİ, HER NASILSA, ÇOK DAHA BÜYÜK MİKTARLARDAKİ DAHA AZ NİTELİKLİ ARAZİLER İÇİNDE ALTERNATİF ALAN BULUNAMADIĞI GİBİ YAPAY VE GERÇEĞE AYKIRI GERÇEKLERLE TARIM DIŞINA ÇIKARILMAKTADIR. OYSA, ARAZİ KULLANIM PLANLARI İLE TARIM İÇİN UYGUN OLMAYAN VERİMSİZ ARAZİLER BELİRLENEREK, GEREKLİ ALTYAPI DÜZENLEMELERİNİN GETİRİLMESİ SURETİYLE SANAYİ İÇİN MEKAN VE HAMMADDE, KENTLEŞME VE TURİZM İÇİN YERLEŞİM YERİ OLARAK TAHSİS EDİLMELİ VE BÖYLECE TARIM DIŞI KULLANIMLAR İÇİN UYGUN ALTERNATİFLER YARATILDIĞINDAN TARIM ALANLARININ TAHRİBİ AZALTILMALIDIR.
TOPRAKLARIMIZIN VE VERİMLİ TARIM ARAZİLERİMİZİN KORUNMASI, AMACINA UYGUN KULLANILMASI VE TOPLUMUN TÜM KESİMLERİNİN KULLANIMINA HİZMET EDEN YATIRIMLAR İÇİN KAMU YARARI İLE SINIRLI OLARAK BAZI İSTİSNALAR GETİREN ''DOĞRU İÇERİKTE VE UYGULANABİLİR NİTELİKTE'' BİR YASAMA VE YÜRÜTME FAALİYETİNİN GEREKLİLİĞİ ORTADADIR. TC ANAYASASI DEVLETE, 44. MADDESİ İLE ''TOPRAĞIN VERİMLİ OLARAK İŞLETİLMESİNİ KORUMAK VE GELİŞTİRMEK'' , 45. MADDESİ İLE ''TARIM ARAZİLERİ İLE ÇAYIR VE MERALARIN AMAÇ DIŞI KULLANILMASINI VE TAHRİBİNİ ÖNLEMEK'' , 166. MADDESİ İLE ''EKONOMİK, SOSYAL VE KÜLTÜREL KALKINMAYI, ÖZELLİKLE SANAYİİN VE TARIMIN YURT DÜZEYİNDE DENGELİ VE UYUMLU BİÇİMDE HIZLA GELİŞMESİNİ, ÜLKE KAYNAKLARININ DÖKÜM VE DEĞERLENDİRİLMESİNİ YAPARAK VERİMLİ ŞEKİLDE KULLANILMASINI PLANLAMAK,'' GÖREVLERİNİ YÜKLEMİŞTİR. ANAYASA'mızın tarım topraklarını korumak ve amaç dışı kullanılmasını önlemek konusundaki açık hükümlerinin, daha sonra çıkarılan Yasa ve Yönetmeliklerde aynı netlik ve kararlılıkta yer bulduğunu söylemek güçtür.
Toprak ve su kaynaklarının verimli kullanılmasını, korunmasını, geliştirilmesini sağlamaya yönelik anayasal görev, 441 sayılı KHK ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'NA, 3202 SAYILI YASA İLE KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'ne verilmiştir. Ülke topraklarının toprak etüt ve haritalanması görevi yasal mevzuatımızda yalnızca Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'NE BIRAKILMIŞTIR. TARIM DIŞI AMAÇLI ARAZİ KULLANIMI KARARLARI VE ARAZİ KULLANIM PLANLAMASI, ULUSAL VE YÖRESEL DÜZEYDE YAPILAN TOPRAK ETÜTLERİNE GÖRE BELİRLENEN VERİLER TEMEL ALINARAK OLUŞTURULMAKTADIR.
ANAYASA, ÇEŞİTLİ YASALAR VE KAMU KESİMİ İÇİN EMREDİCİ OLAN BEŞ YILLIK KALKINMA PLANLARINDA TARIM ALANLARININ KORUNMASI, AMAÇ DIŞI KULLANIMININ ÖNLENMESİ VE BU ALANDA YAŞANAN OLUMSUZLUKLARIN İVEDİLİKLE GİDERİLMESİNE YÖNELİK AÇIK HÜKÜMLERE KARŞIN, BU TEMEL AMACA HİZMET ETMEK ÜZERE İLK KEZ 11.03.1989'da çıkarılan ''Tarım Alanlarının Tarım Dışı Gaye İle Kullanılmasına Dair Yönetmelik'' , bu amaç ile açıkça çelişir düzenlemelerle defalarca değiştirilmiştir.
Odamızın açtığı iptal davalarının kazanılmasına karşın, zaman içinde Danıştay'IN KARARINDA BELİRTTİĞİ İFADELERİ DEĞİŞTİRECEK BİR OLUMLU GELİŞME OLMAMASI, TERSİNE GIDA GÜVENLİĞİ, AÇLIK VE TOPRAKLARIN DEĞERİ KONUSUNDA TOPLUMUN DUYARLILIĞININ ARTMASINA RAĞMEN, DANIŞTAY KARARLARININ ANA DOĞRULTUSU ''İSTİSNALARI GENİŞLETTİRMEME'' İKEN, BELİRLİ BÖLGELERDEKİ YÜKSEK RANTLARDAN YARARLANMA ÇABALARI VE BU YOLDAKİ BASKILAR SONUCU, ANILAN YÖNETMELİKTE TARIM TOPRAKLARININ HIZLA TARIM DIŞINA ÇIKARILMASINA YASAL ZEMİN OLUŞTURACAK YENİ DEĞİŞİKLİKLER YAPILMIŞTIR. 1991 YILINDA TOYOTA-SA; 1998 YILINDA FORD-KOÇ, 1998 VE İZLEYEN YILLARDA CARGILL VE UZEL GİBİ KÜRESEL-YERLİ ŞİRKETLERİN ORTAKLIKLARI KARŞISINDA MERKEZİ İDARENİN İRADESİ SENDELEMİŞ; SİYASAL KADROLARIN BASKILARI KARŞISINDA SIKIŞMIŞ; DEMOKRATİK TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN İSTEKLERİ VE YÜKSEK YARGI ORGANLARININ KARARLARI, BU BASKILARA KARŞI ÇIKAN ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERİN DİRENİŞİNİ ZAFERE DÖNÜŞTÜRMELERİNE YETMEMİŞTİR. DENGE-FREN MEKANİZMALARINA DAYALI, DEMOKRATİK VE YARGISAL DENETİMİN GÖRECE ETKİLİ OLDUĞU MERKEZİ YÖNETİM, YERLİ-YABANCI ORTAKLI ŞİRKETLER KARŞISINDA KAMU YARARININ TARAFSIZ KORUYUCUSU OLARAK DAVRANMA GÜCÜNÜ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE YİTİRMİŞTİR. BÖYLE KÜRESEL- YERLİ İTTİFAKLI BİR ÇIKAR VE BASKI GÜCÜNÜN, 81 AYRI YEREL MECLİSİ NASIL KOLAY ETKİLEYEBİLECEĞİNİ TAHMİN ETMEK HİÇ DE ZOR DEĞİLDİR.
KÖY HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'nü kapatmayı amaçlayan ve TBMM gündeminde olan tasarı, toprak ve su kaynaklarının yönetimini il meclislerine tümüyle terk ederken, hiçbir denetleme ve frenleme mekanizması öngörmeyerek, toprak-su yönetimini küresel- ulusal-yerel çıkar ittifakının doğrudan kontrolüne vermeye yönelmiş bulunmaktadır. Tasarı ile, teknik bilgiye ve uygulama deneyimine sahip örgütler ile hizmet güvencesine sahip memurluk sistemi, bağımsız yargı sistemi ve hukuk devleti, siyasal yapılarla bütünleşmiş çıkar grupları tarafından dağıtılmakta, kadrolar hizmet güvencesinden yoksun sözleşmeli personele dönüştürülmektedir. Halkın ve ülkenin geleceği, ülkenin toprak ve su kaynakları, yol ağı güvenliği, kamu yararı ve kamu hizmeti hem merkezi hem yerel düzeyde korumasız bırakılmaktadır. Orman, Maden, Köy Yasası'NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERLE TOPRAK, SU, ORMAN, MERA GİBİ DOĞAL KAYNAKLAR DAHA KOLAY TALAN EDİLEBİLECEK, YEREL YÖNETİMLERE DEVREDİLEN ARAZİLERİN BÜYÜK KISMI SATILARAK YABANCILARIN ELİNE GEÇEBİLECEKTİR. ÖZELLİKLE YABANCILARA SATILACAK ARSA VE ARAZİLERİN ÜLKENİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE VE ULUSAL GÜVENLİĞİNE ZARAR VERECEĞİ ÇOK AÇIKTIR. KISACASI, 1990 YILINDAN BU YANA SÜRDÜRÜLEN TOPRAK YAĞMASI, KHGM'yi kapatıp yetkiyi yerele devreden Tasarı ile son vuruşunu yapmaktadır.
''Ne yapılmalı?'' sorusunun yanıtı ise; öncelikle küresel politikaların dayattığı bu oyunun bozulmasıdır. Toprak ve su varlığımız, küresel-ulusal-yerel çıkar ittifaklarına karşı korumaya alınmalıdır. Bu koruma, herkesten önce devletin ve elbette siyasal iktidarların görevidir. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası ise, bu süreçte üzerine düşeni yapacaktır.