TOPSUZ TANKSIZ İŞGALİN ADI: TOHUM YASASI - EVRENSEL

MERKEZ
27.01.2007
 

Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Taşdöğen, Meclis‘ten geçen tohum yasasını, ‘ülkenin topsuz tanksız işgali‘ olarak tanımladı.

Caddebostan Kültür Merkezi‘nde yapılan ‘Tohum yaşamdır, şirketlerin insafına terk edilemez‘ başlıklı forumda konuşan Fatih Taşdöğen, yasanın, çiftçinin ve köylünün çıkarını gözetmediğini belirterek, "Bu yasa, tohum piyasasında söz sahibi olan dünya ölçeğindeki 4-5 tekelin çıkarlarını korumak için çıkarılmıştır" dedi. Yasayla birlikte çiftçinin tohumluk üretemeyeceğini, ürettiği tohumluğu komşusuna veremeyeceğini kaydeden Taşdöğen, tohumluklara sertifikasyon ve tescil getirildiğini, sertifikası olmayan ve tescillenmeyen ürünlerin satılamayacağına dikkat çekti. Sertifikasyon ve tescilin Tarım Bakanlığı tarafından yapılacağını aktaran Taşdöğen, bakanlığın, tohumculuğun sertifikasyonu, tescilini, üretimini, ticaretini ve denetimini büyük şirketlerin etrafında örgütlenmiş ‘üst birliklere‘ devredebileceğini söyledi.

Bu durumun son derece sakıncalı olduğunun altını çizen Taşdöğen, "Yasa maddesinde bu gerçeği gizlemek için ‘Bakanlık gerek gördüğünde bu alandaki yetkilerini üst birliklere, üniversitelere devredebilir‘ gibi ibarelere yer verilmiştir. Şunu açıkça söyleyebilirim ki, bir devlet üretimden ticaretten, sertifikasyondan ve denetimden çekilmişse; o devletin ayakta kalma şansı yoktur. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu yasanın bir benzeri yoktur. Sadece işgal altındaki Irak‘ta böyle bir yasa var. Hükümet bu yasayı AB dayatması olarak gösterdi ve Meclis‘ten alelacele geçirdi. Oysa AB‘nin böyle bir şey istediği yok. Bu yasayı bir dönem ABD Savunma Bakanı Rumsfeld‘in başında bulunduğu Mensaro adlı tohum tekeli ve onun gibi dünya ölçeğindeki üç beş firma istediği için geçirdiler" diye konuştu.

Yasayla birlikte Türkiye‘nin genetik zenginliğinin de giderek azalacağı gerçeğine işaret eden Taşdöğen, gıda güvenliğinin dünyanın en büyük silahı haline geldiği böyle bir dönemde, yasanın geçmesiyle birlikte Türkiye‘nin büyük sıkıntılarla boğuşmak zorunda kalacağını söyledi.

Gözleri, yüzde 80‘lik payda

GDO‘ya Hayır Platformu‘ndan Levent Gürsel Alev ise her türlü oyuna rağmen dünyadaki tohum üretiminin yüzde sekseninin köylü ve çiftçilerin elinde olduğunu hatırlatarak, "Bu tekeller, bu yüzde seksenlik dilime göz dikmiş durumdalar" dedi. Yasayla birlikte tarımın, çiftçilerin yaptığı bir meslek olmaktan çıkarılıp tekellerin cirit attığı bir alana dönüştürülmek istendiğine vurgu yapan Alev, "Tıpkı AB ve ABD‘de olduğu gibi tarımı, endüstriyel şirketlerin egemenliğini ilan ettiği bir sektöre çevirmek istedikleri" gerçeğine dikkat çekti.

Forumda ZMO İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, tarımdaki liberalizasyon politikalarının doğurduğu acı sonuçlardan örnekler vererek yasayı eleştirirken Çiftçi Sendikaları Konfederasyonlaşma Platformu Sözcüsü Abdullah Aysu da, çiftçilerin örgütlenmesi gerektiğini ifade etti.

Okunma Sayısı: 466