TORBA İLE GİDEN SAĞLIĞIMIZ - ÇİFTLİK DERGİSİ
TORBA İLE GİDEN SAĞLIĞIMIZ
http://www.ciftlikdergisi.com.tr/torba-ile-giden-sagligimiz.html
Başbakan büyük bir duyarlılık ve çevre bilinci ile Bodrum kıyılarını inceledi ve "Bu kadar vicdansızlık olmaz. Yapılaşma denize kadar girmiş. Kıyı kenar çizgisi filan hak getire. Neredeyse denize düşecekler. Bu kadar da olmaz. ... Durum felaket. Çevre çevre diyenlerin çevre duyarlılıklarını gördük. ... Belediyeler bu inşaatlar yapılırken neredeymiş? Nasıl izin vermişler anlamak mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu.
Sayın Başbakan çevre konularına eğilmişken bir konuyu kendisine hatırlatmakta fayda görüyoruz. TBMM`de 12 Temmuz 2013 Cuma günkü 138. Birleşim`de torba yasa niteliğinde "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" kabul edildi. Hiçbir olumsuzluk görmeyen Cumhurbaşkanı bu yasayı onayladı ve 2 Ağustos 2013 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Onlarca yasanın yüzü aşkın maddesini düzenleyen torba yasa meralarımız için de yeni düzenlemeler getirdi. Buna göre geçici yerleşme yeri olarak uygun görülen meralar Hazine adına tescil edilecek, talep sahiplerine bedeli karşılığında 29 yıla kadar tahsis edilecek, inşa edilecek yapıların kat adedi bodrum hariç olmak üzere 2 katı ve yapı inşaat alanı 200 metre kareyi geçmeyecek, Turizmi Teşvik Kanunu çerçevesinde turizm merkezleri ile kültür ve turizm gelişim bölgeleri kapsamında kalan meralar Kültür ve Turizm Bakanlığı`na tahsis edilecek.
Özetle, özellikle kıyı bölgemizdeki meralarda dubleks villalar ve turistik tesisler hızla yükselecek! Meralarımız asli görevi olan hayvan besleme amacı dışında kullanılacak, doğaya su sağlayan doğal baraj olma işlevi dışına çıkarılacak, en önemlisi de o yeşil doğa parçası betonlaştırılarak çölleştirilecek.
Hayvancılık politikaları iflas etmiş ülkemizde sorun ithalat ile çözülmeye çalışılmakta, bu durum yerli üreticimizi daha da zora sokmaktadır. Gerek besicilikte gerekse süt hayvancılığında maliyetin %70`ine yakınını yem masrafları oluşturmaktadır. Meralarımız bu maliyeti azaltmada en önemli faktördür. Ülkemizdeki hayvanlar tükettikleri besin maddelerinden proteinin %60`a yakınını, enerjinin de %50`den fazlasını sadece çayır ve meralardan sağlamaktadır.
Birçok bitki bir arada bulunduğundan meraların besleme değeri son derece yüksektir. Buralarda beslenen hayvanlar açık hava ve güneşten yeterince yararlandıklarından daha sağlıklı olurlar. Otlarken dolaştıklarından daha güçlüdürler. Meralardaki körpe ve taze otlar hayvanların iştahını yüksek tutar, metabolizma işlevlerini düzenler.
ABD Tarım Bakanlığı ile Clemson Üniversitesi araştırmacılarının 2009 yılında yaptıkları bir çalışmada yem bitkileri ile beslenen hayvan etinin; total yağ içeriğinin daha düşük, beta-karoten (vücutta A vitaminine sentezlenir), E vitamini, B vitaminleri thiamin ve riboflavin, kalsiyum, magnezyum ve potasyum, toplam omega 3 içeriklerinin daha yüksek (omega 6`dan üç kat daha fazla), konjuge linoleik asit (CLA-potansiyel kanser savaşçısı) açısından ve CLA`ya dönüşebilen asitlerce daha zengin, kalp hastalıklarıyla doğrudan bağlantılı doymuş yağ içeriğinin daha düşük olduğu saptanmıştır.
Tümör oluşumu ile göğüs, kalın bağırsak, akciğer, cilt ve mide kanserine karşı direncimizi yükselten, kan dolaşım sistemi hastalıkları, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve trigliserit, kemik erimesi, insülin direnci, iltihap, bağışıklık sistemi, gıda kaynaklı alerjik reaksiyonlar gibi olumsuzluklarla savaşımda bünyemizi güçlendiren CLA`yı vücudumuz üretememektedir. Bu asidi dışarıdan gıdalarla almamız gerekmektedir. CLA`yı en yüksek düzeyde içeren gıda maddeleri ise meralarda yem bitkileri ile beslenmiş hayvanların et ve süt ürünleridir.
Meralarda beslenen hayvanların etlerindeki total yağ içeriğinin daha düşük olması daha az kalori içermeleri anlamına gelmektedir. Bu durum da obezleşen dünyanın, meralarla arasına engel konan hayvanların ürünleri arasındaki bağlantıyı gözler önüne sermektedir.
Bu ve buna benzer bilimsel veriler meralardan koparılan hayvanların ve ürünlerinin daha sağlıksız bir içeriğe büründüğünü açık bir şekilde göstermektedir.
Torba yasa ile ortaya çıkan meralarımızı betonlaştırma projesi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı`nın AB`ye uyum çerçevesinde birbiri ardına çıkardığı hayvan refahı ve sağlığı mevzuatlarına uymadığı gibi halkımızın sağlığı konusunda hükümetinizin sağlıklı nesil projeleri ile de örtüşmemektedir.
Aynı torba yasa ile köylerde inşa edilecek yapılar ile ilgili yapı ruhsatı aranmaması istisnası "köyde oturma" şartı olmadan herkesi kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Bu uygulama tarım arazilerinin hızlı bir şekilde tahribine yol açacaktır. Özellikle kıyı şeridindeki köy yerleşme alanları ve çevreleri, tarım arazilerinin özellikleri dikkate alınmaksızın tümüyle ranta açılacaktır. Kendi tarım arazilerimizi yok ederken Sudan`dan kiralamaya çalışılan 5 milyon dekarlık arazi ile halkımızın gıda ihtiyacını karşılamak mümkün olamayacaktır.
Torba yasa ile getirilen bu düzenlemeler sağlığımızı torba torba götürmektedir.
Sayın Başbakan`a soruyoruz; Bodrum`da gösterdiğiniz çevre bilinci ve hassasiyetini meralarımız, tarım arazilerimiz ve bağlantılı olarak insan sağlığı konusunda da gösterecek ve bu yanlışı düzeltecek bir adım atacak mısınız?
Ahmet ATALIK
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
İstanbul Şube Başkanı