Şube Başkanımız Kenan Seçkin, Avrupa Birliği‘ne (AB) giriş sürecinde bulunan Türkiye‘nin, 2015 yılına kadar tarımda planlı üretime geçmesi gerektiğini söyledi. Seçkin, başta AB ülkeleri olmak üzere gelişmiş tüm ülkelerde olduğu gibi Türkiye‘de de tarımsal üretimin planlı ve bilinçli yapılmasının önemli olduğunu belirtti. Tarım sektöründe, planlı ve bilinçli üretimin hayati öneme sahip olduğuna dikkati çeken Seçkin, şöyle konuştu: ‘‘Tarımsal üretimde ürün tercihinin çiftçinin inisiyatifine bırakılması yanlış. Türk çiftçisinin yıllardır plansız ve bilinçsiz tarımsal üretim yapması dolayısıyla ciddi mağduriyetler yaşanıyor. Türkiye‘de, modern tarım tekniklerinin kullanılması sonucunda pek çok tarımsal üründe rekolte yükseldi. Kaliteli ve verimli üretim, çitçilerin refah seviyesinin artması bakımından çok önemli. Hangi ürün olursa olsun, tarımsal üretimin ihtiyacın üzerinde olması durumunda fiyat düşüyor, üretici emeğinin karşılığına alamıyor. Tarımsal üretimin ülke gereksinimleri ve pazar şartları dikkate alınarak hazırlanacak planlar çerçevesinde yapılması halinde hem devletin, hem çiftçinin kazançlı çıkacağı açık. Avrupa Birliği‘ne (AB) giriş sürecinde bulunan Türkiye‘nin, 2015 yılına kadar tarımda planlı üretime geçmesinin zorunlu. Türk tarımının AB‘ye uyumlu hale gelmesi gerekir. Aksi takdirde, AB‘ye giriş sürecinde özellikle tarım sektöründe çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalabiliriz.‘‘ İstihdam açısından da tarımın son derece önemli olduğuna işaret eden  başkanımız , şöyle devam etti: ‘‘İstihdam için de hayati önemi sahip olan tarım, Türkiye ekonomisi açısından çok önemli. AB‘ye tam üye olmaya çalışan Türkiye, uyum konusunda en fazla tarım sektöründe sıkıntı yaşayacak. Bu süreçte, olası zorlukların ortadan kaldırılması için Türkiye öncelikle, daha fazla zaman kaybetmeden devlet tarım politikası oluşturmalı. Bu önemli konuyu, çiftçinin inisiyatifine bırakarak çözüme kavuşturmamız mümkün değil. Bunun için özellikle küçük arazilerde üretim yapan çiftçilerimizin kooperatifler aracılığıyla örgütlenmelerini sağlamalıyız. Türkiye‘nin tarımsal ürünlerde dışa bağımlılığının AB‘ye giriş sürecinde daha da artması gibi bir tehlike var. Türkiye bir zamanlar ihraç ettiği buğday, pamuk gibi stratejik öneme sahip tarımsal ürünleri ithal eder hale geldi ve ithalat miktarları giderek artış gösteriyor. Bu gelişmeler Türk çiftçisinin lehine gelişmeler değil. Emek yoğun bir sektör olan tarımın, yoğun işsizlik yaşayan Türkiye için olmazsa olmaz bir sektör. Bir tarım ülkesi olan Türkiye‘nin, tarımda tamamen dışa bağımlılıktan kurtulması gerekir. Türkiye‘nin, başta buğday olmak üzere tarımsal ürün ihraç eden bir ülke haline gelmekten kurtarılması gerekir.‘‘ başkanımız, tarımın yanı sıra, hayvancılığın da geliştirilmesi, bu konuda özellikle yem bitkisi üretiminin yaygınlaştırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.