TÜRKİYE TARIMI KRİZİN EŞİĞİNDE! - VATAN
Arap Baharı‘nın ardından düşüşe geçen tarım ürünleri ihracatı, son günlerde Suriye ile yaşanan gerilimin ardından bıçak gibi kesildi.
Son 50 yılın en büyük kuraklığını yaşayan ABD‘de, mısır, soya fasülyesi ve buğday fiyatlarında rekor seviyeler test edilirken, Türkiye‘de asıl sıkıntı patates ve soğan tarafında.
Suriye üzerinden Ortadoğu ülkelerine pazarlanan patates ve soğanda alıcının bulunmamasıyla, fiyatlar rekor seviyelere geriledi.
İhracatın kesilmesiyle, hasatın yoğun olduğu dönemde patates ve soğan arzının artmasıyla fiyatlar gerileyerek, üreticiyi üretimden kopma noktasına getirdi.
Arap Baharı başlamadan önce 0,50 kuruş ile 1 TL arasında satılan patates, ihracatın kesilmesiyle 0,25 kuruşa geriledi. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanları, çiftçilere tüm kapıların kapandığını belirterek köşeye sıkıştıklarını söylediler.
ÜRETİCİ AÇISINDAN KRİZ YAŞANIYOR
Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Turhan Tuncer, Türkiye‘de özellikle soğan, patates ve karpuzda fiyatların çok düştüğünü kaydederek üretici açısından kriz yaşandığını doğruladı.
Türk üreticisinin üretimden kopma durumuna geldiğini bildiren Tuncer, patates ve soğanda fiyatların çok fazla düştüğünü, girdilerin sürekli arttığını ve üreticinin üretimden kopma noktasına geldiğini dile getirdi.
‘BU YIL ÇOK KORKUYORUZ‘
TMMOB Niğde temsilcisi Rasim Yılmaz, çiftçilerin günü kılpayı kurtardığını ve köşeye sıkıştıklarını bildirerek ‘Bu yıl çok korkuyoruz‘ açıklamasında bulundu.
Yılmaz, Niğde‘de yılda çiftçilerin sağladığı 5,5 milyar liralık gelirin 1.250 milyara düştüğünü ifade ederek, çiftçilerin tarım yapamaz duruma geldiklerini söyledi. Türkiye‘de yılda 8-8,5 milyon ton patates üretildiğini, Niğde‘de ise 1-1,5 milyon ton arası üretim olduğunu kaydeden Yılmaz, üretilen miktarı tek başına tüketemeyecekleri için ihracat yapmak zorunda olduklarını ifade etti.
Rusya, Irak, Türki Cumhuriyetler, bazen de Suriye‘ye yapılan ihracatın bıçak gibi kesildiğini bildiren Yılmaz, tüm kapıların Türkiye‘ye kapanmasıyla çiftçilerin en zor zamanlarını yaşadıklarını belirtti.
‘DAHA NE KADAR TARIM YAPABİLİRİZ BİLMİYORUZ‘
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şahin Yeter, Suriye ile olan problemin çiftçileri vurduğunu kaydederek Suriye üzerinden Ortadoğu ülkelerine pazarlanan patates ve soğanda durma noktasına gelindiğini söyledi. Yeter, ‘Çukurova çiftçileri pahalı üretim yapar çünkü girdileri çok yüksektir. Tufanda olunca iyi fiyattan satarlarsa ancak işin içinden çıkabiliyorlardı. Bir kaç yıldır bir çok üründe çiftçi para kazanamıyor. Çukurova çiftçisi bu kadar verimli topraklarda bu kadar zor durumdaysa, diğer bölgeler çok daha zor durumdadır‘ açıklamasında bulundu.
Son 10 yılda tarım dışına çıkan kişi sayısının giderek arttığını bildiren Yeter, mazot ve gübreden alınan vergilerin çok yüksek olduğunu, özellikle gübrenin KDV‘sinin yüzde 18 olmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını belirtti. Bu sene karpuzun da para etmediğini ifade eten Yeter, ‘Adana‘da karpuz bitmek üzere, böyle giderse daha ne kadar tarım yapabiliriz bilmiyoruz‘ diye konuştu.
SICAKLIK BİZİ DE VURACAK
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Haziran ve Temmuz aylarında başta ABD olmak üzere, Asya ve Avrupa`da yaşanan aşırı sıcaklık ve kuraklık nedeniyle hububat, yem bitkileri ve yağlı tohumlu bitkiler üretiminin, henüz hasat tamamlanmamış olmasına rağmen azalacağının ortaya çıktığını bildirdi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, üretim düşüklüğünün görüleceğinin dünyanın önde gelen kurum ve kuruluşlarınca rapor edildiğini, durumun dünya piyasalarında etkisini göstermeye başladığını, dünyada buğday, mısır ve soya fiyatlarının yükselme trendine girdiğini belirtti.
2009-2010 döneminde 651 milyon ton olan dünya buğday üretiminin 2010-2011 döneminde 694,7 milyon tona yükseldiğini, Temmuz 2012 tahminlerine göre, 2011-2012 döneminde 665 milyon tona gerileyeceğinin tahmin edildiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: "Buğday stoklarının da bu yıl 197 milyon tondan 182 milyon tona gerilemesi bekleniyor. Pirinçte, 2010;da 440 milyon ton olan üretiminin 2011;de 447 milyon, Temmuz 2012 tahminlerine göre, 2012`de 15 milyon ton artışla 462 milyon tona yükseldi. Pirinç stokları sırayla 2010;da 98,6, 2011;de 104 milyon ton olmuştu. 2012;de pirinç stokunun 102,5 milyon tona ineceği hesaplanıyor. 2010`da 829, 2011`de 874 milyon ton olan dünya mısır üretiminin, 2012;de 900 milyon ton olması bekleniyor. 2010`da 144 milyon ton, 2011 yılında 124 milyon ton olan dünya mısır stoklarının 2012`de 129 milyon ton düzeyinde olacağı öngörülüyor." Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), üç aydır düşüş gösteren dünya gıda fiyatlarının ABD`deki kuru hava koşullarının mısır ve soya üretimine etkileri nedeniyle yükseleceğini açıkladığını belirten Bayraktar, tahıllar, yağlı tohumlar, süt ve süt ürünleri, et ve şekerden oluşan sepetteki aylık fiyat değişimlerini ölçen FAO Gıda Fiyatları Endeksinin Mayıs-Haziran döneminde 205 puandan 201 puana gerilediğine dikkati çekti.
Bazı ülkelerde son aylarda yaşanan kuraklık dünya tarımsal ürünler üretim ve stoklarında buğday haricinde çok önemli değişikliklere yol açmayacağı görülüyor. Buna rağmen fiyatlarda yaşanan bu hareketliliği, bazı Uzakdoğu ve Güney Amerika ülkelerindeki tüketici alışkanlıklarının değişmesi ve talebin artması yanında, dünyadaki bazı politik ve psikolojik gelişme ve etkenlere bağlamak mümkündür." Bayraktar, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde son aylarda yaşanan kuraklık nedeniyle özellikle hububatta üretim azalması beklendiğini, dünyadaki gelişmelere paralel beklentilerin Türkiye`de de yaşanmasının kaçınılmaz olacağı kaydetti.
Ürünün değerli olduğunu, çiftçinin ürününü en iyi şekilde değerlendirmesi gerektiğini belirten Bayraktar, "üreticilerimizin ürünlerini pazara arz etmekte aceleci davranmamaları daha uygun olacak" ifadesini kullandı.
Tarımda doğa olaylarının etkisinin yadsınamayacağını ama iyi bir ürün planlamasıyla çiftçinin zararının en alt düzeye indirilebileceğini bildiren Bayraktar, böyle yapılması halinde, her yıl bazı ürünlerde görüldüğü gibi çok büyük ürün fazlalığı oluşmayacağını, ürünün tarlada kalmayacağını, yollara dökülmeyeceğini vurguladı. (The Lira)